Bir "diyalogcu-nurcu" okurun mesajından kısa bir kesit aktarayım. "Evet, siz haklı çıktınız" diye başlıyor mesaj ve şöyle devam ediyor: M.Bayraktar'ın yazısı...
Papa 16.Benedikt'in İslam'a hakaret etmesi, Türkiye'deki Vatikan hayranlarının büyük bir umutla sarıldığı diyalog masalının tamamen iflas ettiğini gösteriyor.Bu iflasın en güzel belgelerinden biri de, birkaç günden beri elektronik postamıza diyalogçulardan gelen "pişmanlık ve özür" dolu mesajlardan anlaşılıyor. Bir "diyalogcu-nurcu" okurun mesajından kısa bir kesit aktarayım. "Evet, siz haklı çıktınız" diye başlıyor mesaj ve şöyle devam ediyor:"Evet, Papa'nın geçen günkü söyledikleri karşısında diyalogla hiçbir yere varılamayacağını anladım. Diyaloğu savunan Nurcularla ilgi kurduğuma pişman oldum. Sizi de boş yere üzdüğüme ve dediklerinize bugüne kadar kulak asmadığıma pişman oldum. Sizden tek isteğim samimi olarak söylüyorum, bugüne kadar size karşı olan tavrım yüzünden sizden helallik talep etmektir.""Kürşat" isimli bu okurun mesajı gerçekten ibret dolu. Müslümanları bu misyoner tuzağından kurtarmak için yıllardan beri yaptığımız uyarıcı yayınlar karşısında "küfretmekten" başka bir şey yapmayan bazı diyalogcuların bu tabloyu ibretle değerlendirmeleri gerekir. Bizden helallik isteyenlere hakkımızı elbette helal ediyoruz. Ama kör gözlerle bu yanlış yola devam edenler bakalım nasıl bir felakete bulaştıklarını ne zaman fark edecekler.Papa'nın açıklamalarından sonra Türkiye'den yükselen bazı tepkileri ise zerre kadar samimi bulmuyorum. Mesela Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu "Papa özür dilesin" diye çıkış yaparak sözümona sert tepki göstermiş. Oysa asıl özrü Diyanet'in Türk halkından dilemesi gerek .Zira 23 Kasım 1997'de, Ankara Hilton'da düzenlenen 2. Din Şura'sında Vatikan'dan gelen kardinallere de kucak açan, diyaloğa kurumsal bir destek vererek, Vatikan'ın bu projesine alkış tutan Diyanet'in ta kendisiydi.Daha da vahimi Diyanet bünyesinde diyalog çalışmalarını yürütmek üzere birimler oluşturan da Diyanet idi.7 Kasım 2005 tarihli Diyanet Takvimi'nde "Dinlerarası Diyaloğa destek vermenin insanların mutluluğu için bir gereklilik" olduğu anlatılıyordu.Dün ve (bugün hala!) diyaloğa kurumsal destek veren Diyanet'in kalkıp da Papa'yı özre davet etmesini hiç de inandırıcı bulmuyoruz.Siz önce yaptığınız yanlışlardan dolayı halktan bir özür dileyin ve "Diyalogtan irtibatımızı kestik" deyin bakalım.Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Hüseyin Çelik, Mehmet Aydın gibi bakanlar da Papa'nın bu açıklamasına tepki gösteriyorlar. Oysa bir Vatikan tuzağı olan diyalog adına bir çok ilde yapılan organizasyonlara en önde katılanlar hükümetin bakanlarıydı. Vatikan'ın misyonu için çalıştıklarını açıkça deklere eden Fethullah Gülen'e bağlı gruplarla bir çok toplantıda boy gösteren siyasetçilerin de Papa'ya hesap soracak yüzleri olmasa gerek. Onlar da Türk milletinden özür dilemeli.Hülasa, sevgili okurlar, diyalog denilen kartondan bina çatır çatır yıkılıyor.MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Papa 16.Benedikt'in İslam'a hakaret etmesi, Türkiye'deki Vatikan hayranlarının büyük bir umutla sarıldığı diyalog masalının tamamen iflas ettiğini gösteriyor.Bu iflasın en güzel belgelerinden biri de, birkaç günden beri elektronik postamıza diyalogçulardan gelen "pişmanlık ve özür" dolu mesajlardan anlaşılıyor. Bir "diyalogcu-nurcu" okurun mesajından kısa bir kesit aktarayım. "Evet, siz haklı çıktınız" diye başlıyor mesaj ve şöyle devam ediyor:"Evet, Papa'nın geçen günkü söyledikleri karşısında diyalogla hiçbir yere varılamayacağını anladım. Diyaloğu savunan Nurcularla ilgi kurduğuma pişman oldum. Sizi de boş yere üzdüğüme ve dediklerinize bugüne kadar kulak asmadığıma pişman oldum. Sizden tek isteğim samimi olarak söylüyorum, bugüne kadar size karşı olan tavrım yüzünden sizden helallik talep etmektir.""Kürşat" isimli bu okurun mesajı gerçekten ibret dolu. Müslümanları bu misyoner tuzağından kurtarmak için yıllardan beri yaptığımız uyarıcı yayınlar karşısında "küfretmekten" başka bir şey yapmayan bazı diyalogcuların bu tabloyu ibretle değerlendirmeleri gerekir. Bizden helallik isteyenlere hakkımızı elbette helal ediyoruz. Ama kör gözlerle bu yanlış yola devam edenler bakalım nasıl bir felakete bulaştıklarını ne zaman fark edecekler.Papa'nın açıklamalarından sonra Türkiye'den yükselen bazı tepkileri ise zerre kadar samimi bulmuyorum. Mesela Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu "Papa özür dilesin" diye çıkış yaparak sözümona sert tepki göstermiş. Oysa asıl özrü Diyanet'in Türk halkından dilemesi gerek .Zira 23 Kasım 1997'de, Ankara Hilton'da düzenlenen 2. Din Şura'sında Vatikan'dan gelen kardinallere de kucak açan, diyaloğa kurumsal bir destek vererek, Vatikan'ın bu projesine alkış tutan Diyanet'in ta kendisiydi.Daha da vahimi Diyanet bünyesinde diyalog çalışmalarını yürütmek üzere birimler oluşturan da Diyanet idi.7 Kasım 2005 tarihli Diyanet Takvimi'nde "Dinlerarası Diyaloğa destek vermenin insanların mutluluğu için bir gereklilik" olduğu anlatılıyordu.Dün ve (bugün hala!) diyaloğa kurumsal destek veren Diyanet'in kalkıp da Papa'yı özre davet etmesini hiç de inandırıcı bulmuyoruz.Siz önce yaptığınız yanlışlardan dolayı halktan bir özür dileyin ve "Diyalogtan irtibatımızı kestik" deyin bakalım.Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere Hüseyin Çelik, Mehmet Aydın gibi bakanlar da Papa'nın bu açıklamasına tepki gösteriyorlar. Oysa bir Vatikan tuzağı olan diyalog adına bir çok ilde yapılan organizasyonlara en önde katılanlar hükümetin bakanlarıydı. Vatikan'ın misyonu için çalıştıklarını açıkça deklere eden Fethullah Gülen'e bağlı gruplarla bir çok toplantıda boy gösteren siyasetçilerin de Papa'ya hesap soracak yüzleri olmasa gerek. Onlar da Türk milletinden özür dilemeli.Hülasa, sevgili okurlar, diyalog denilen kartondan bina çatır çatır yıkılıyor.MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.