Doğru olmanın, doğru kalmanın, gerçekten zor olduğu bir dönemden geçtiğimizin bilincindeyiz ama doğruluğun her zaman kârlı bir iş olduğunu, hem bu dünyada hem de ahirette karşılığının alınacağını unutmamak lazımdır.
Atalarımız "doğru duvar yıkılmaz" ifadesiyle doğruluğun önemine dikkat çekmiştir.
Doğru olabilmek ve doğru kalmak gerçekten de zor bir iş; onun için Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.), "Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tevbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür" şeklindeki Hud suresinin 112. ayeti indirildiğinde "Hud suresi Beni kocattı" buyurmuştur. Demek ki doğru olmak ve doğru kalmak gerçektende zor bir iştir.
Doğruluk sözde değil özde olmalıdır. Çünkü doğruluktan bahseden çok ama doğru olan maalesef gayet azdır.
Doğru olan ve doğru davrananlar hakkında Yüce Allah'ın çok büyük müjdeleri vardır.
"Rabbimiz Allah'tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara melekler gelerek, 'Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da ahirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah'ın ikramı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir' derler." (Fussilet suresi / Ayet 30-32)
Gerekten doğru olanlar, Allah'a dostluk makamına ulaşmakta, dostluk makamına ulaşanlar da korku ve hüzünden uzak tutulmaktadırlar.
"Allah'ın dostları için ne korku ne de hüzün vardır." (Yunus suresi/ Ayet 62).
Abdullah İbn-i Mes'ud radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücura) sürükler. Fücur da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır." (Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105).
Şimdi de doğruların ahiret kazancı hakkında bir hadisi şerifi aktaralım:
"Doğru sözlü, dürüst bir tüccar, peygamberlerle, sıddıklarla ve şehitlerle birliktedir." (Tirmizi, 72, 4)
Değerli dostlar, doğru olmak doğru kalmak zor gibi görünüyor ama sonunda cennet ve Allah'ın rızasının olduğu bir netice için geçici dünyada zorluklara katlanmamız, Allah'ın rızasını her şeyin üzerinde görmemiz gerekmektedir. Ne mutlu doğru olanlara, doğru
kalanlara...
Atalarımız "doğru duvar yıkılmaz" ifadesiyle doğruluğun önemine dikkat çekmiştir.
Doğru olabilmek ve doğru kalmak gerçekten de zor bir iş; onun için Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.), "Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tevbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür" şeklindeki Hud suresinin 112. ayeti indirildiğinde "Hud suresi Beni kocattı" buyurmuştur. Demek ki doğru olmak ve doğru kalmak gerçektende zor bir iştir.
Doğruluk sözde değil özde olmalıdır. Çünkü doğruluktan bahseden çok ama doğru olan maalesef gayet azdır.
Doğru olan ve doğru davrananlar hakkında Yüce Allah'ın çok büyük müjdeleri vardır.
"Rabbimiz Allah'tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara melekler gelerek, 'Korkmayın, üzülmeyin, size vadedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da ahirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah'ın ikramı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir' derler." (Fussilet suresi / Ayet 30-32)
Gerekten doğru olanlar, Allah'a dostluk makamına ulaşmakta, dostluk makamına ulaşanlar da korku ve hüzünden uzak tutulmaktadırlar.
"Allah'ın dostları için ne korku ne de hüzün vardır." (Yunus suresi/ Ayet 62).
Abdullah İbn-i Mes'ud radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücura) sürükler. Fücur da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır." (Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105).
Şimdi de doğruların ahiret kazancı hakkında bir hadisi şerifi aktaralım:
"Doğru sözlü, dürüst bir tüccar, peygamberlerle, sıddıklarla ve şehitlerle birliktedir." (Tirmizi, 72, 4)
Değerli dostlar, doğru olmak doğru kalmak zor gibi görünüyor ama sonunda cennet ve Allah'ın rızasının olduğu bir netice için geçici dünyada zorluklara katlanmamız, Allah'ın rızasını her şeyin üzerinde görmemiz gerekmektedir. Ne mutlu doğru olanlara, doğru
kalanlara...
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024