Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, doğumdan sonraki 46 haftada ortaya çıkan Doğum Sonrası Depresyon (DSD) sıklığını belirlemek amacıyla yapılan araştırma, il merkezinden rasgele seçilen 7 sağlık ocağı bölgesinde gerçekleştirildi. Yüzde 51.1'i ilköğretim okulu mezunu, yüzde 15.5'i düzenli bir işte çalışan ve yaşları 1544 arasıda değişen toplam 1447 kadının dahil edildiği araştırmada, kadınların yüzde 29'unun doğumdan sonraki ilk 2 ayda, yüzde 36'sının ise 312 ay arasında depresyon yaşadığı belirlendi. Doğumdan sonra geçen süre arttıkça depresyon görülme oranında da artış olduğu gözlendi. Doğum nedeniyle artan sosyal ve fiziksel desteklerin azalmaya başlaması, günlük yaşamın zorlukları ile karşı karşıya kalma, bebeğin geleceğine ilişkin endişelerin, depresyonu tetikleyen en önemli unsurlar olduğu anlaşıldı.
Hayatın gerçekleri...
Araştırmanın sonuç raporunda, Türkiye'de doğumun çok önemli sosyal ve biyolojik bir olay olduğu, bu dönemde doğum yapan kadına fiziksel ve sosyal desteğin yoğunlaştığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Anneye ve bebeğe verilen hediyeler, annenin ruhsal durumunun destekleyen gelenek ve görenekler depresyon gelişmesini azaltacak nedenler olarak düşünülmektedir. Ancak, hamililiğin sona ermesiyle kadına gösterilen ilgi ve yardım kesilince, kadın kendini bir kenara itilmiş hissedebiliyor. Kadının, özellikle eşinin fiziksel ve sosyal desteğini kesmesi, aile içi şiddetin olması, yalnız yaşama, ilk defa anne olacakların bebeğine bakamayacağı korkusu ve bakımı zor bebekler depresyon olasılığını artırıyor."
Hayatın gerçekleri...
Araştırmanın sonuç raporunda, Türkiye'de doğumun çok önemli sosyal ve biyolojik bir olay olduğu, bu dönemde doğum yapan kadına fiziksel ve sosyal desteğin yoğunlaştığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Anneye ve bebeğe verilen hediyeler, annenin ruhsal durumunun destekleyen gelenek ve görenekler depresyon gelişmesini azaltacak nedenler olarak düşünülmektedir. Ancak, hamililiğin sona ermesiyle kadına gösterilen ilgi ve yardım kesilince, kadın kendini bir kenara itilmiş hissedebiliyor. Kadının, özellikle eşinin fiziksel ve sosyal desteğini kesmesi, aile içi şiddetin olması, yalnız yaşama, ilk defa anne olacakların bebeğine bakamayacağı korkusu ve bakımı zor bebekler depresyon olasılığını artırıyor."