Medya, özellikle de "duyarlısı" galeyanda.
Keşke galeyana geleceklerine, Galyan'a gelselerdi.
Ara not; Galyan Maçka'da bir beledinin adıdır.
Peki nedir medyamızın bazı duyarlılarını Galyan yerine galeyana getiren şey?
Bazı köşe yazarlarını Pentagon dolarlarla besliyormuş.
Cebi dolarlı, boynu fularlı (kimileri bunu başka çeşit bir tekerlemeyle söyler) bu yazarlar da bir vefa örneği sergiliyor ve ülkede ABD'nin alî menfaatlerine hizmet ediyor, halkı ABD konusunda "her ne yapsa haklıdır, ama özellikle de İslam coğrafyasını işgal ederken haklıdan da öte haklıdır" diye yönlendiriyormuş.
Eğer dolar yerine TL pirim yapmış olsaydı, bu kez bu yazarlar, Türkiye'nin ve Türk insanının alî menfaatlerini gözetleyen yazılar yazacaklardı.
Bazı Islamacı (Adapazarı yöresine ait özel köftenin adıdır) köşe yazarlarının gazetecilik yüksek ihtisasını ABD ve İngiltere'de yaptığını burada özellikle kaydetmekte fayda var.
Bir ipucu.
Kafa yapısı devekuşu yumurtasına benzeyen ve medyanın ender yüzü peçeli bir yazarı bu türün ilk örneğidir. Daha fazla ipucu isteyen nalbura gidecek.
Söz konusu bu cebi dolarlı boynu fularlı (o sizin dilinizin ucuna geleni söyletemeyeceksiniz bana) yazarların bir kısmının bu ülke insanıyla hiçbir ortak paydası olmayabilir.
Dönmedir.
Azınlıktır.
Eğitimine önce misyoner kolejlerinde başlamış, sonra da dolarını ve fularını borçlu olduğu ülkede itmam etmiştir.
Yuları da İkitelli civarında bir kazığa bağlamış, iş olmuş bitmiş.
Bunların içinde "aşağılık kompleksinin" bir seviye olduğu bazı çukur, hatta kanalizasyon tipler var.
Kendileri üç kuruşa her şeylerini pazara çıkartırken bu "çukur şahsiyet" tipler, ülkede tek istisna olan ve değerleri uğruna yüz milyon dolarları elinin tersiyle itip "benim parayla satacak hiçbir şeyim yok" diyen bir insanı karalamaya kalkışır.
Sonra da o insanı en hassas olduğu yerden vurmaya kalkışır, onu en duyarlı olduğu yerden, namus konusunda karalamaya çalışır.
Bir insanın aile hayatı hakkında bir şeyler söylemeye kalkışan, bu mahrem bilgileri kendi mahreminde, ya da "helâli'nden" öğrenmesi mümkündür.
Bu apayrı bir konudur.
Bir başka konu, ya da asıl benim üzerinde durmak istediğim konu şu idi.
İsimleri rumuzla verilen bu cebi dolarlı boynu fularlı (boşuna bekliyorsunuz) yazarlar, bu ülkede din alimi oldular mı?
Hayır!
Bu köşe yazarları camii kürsülerine çıkıp, salya-sümük vaaz yaptılar mı?
Medine sokaklarındaaa Hz. Ömer'i görüyorüüüz.
Bir hurma dalına konmuş kuşa bakıyooor ve ey kuş diyoooor! Ne mutlu sanaaa, kuşsun diyoooor, insan olmanın maneviii mesuliyetiniii taşımıyorsuuun diyoooor!
Hüüüüüüüüü!
Hz. Ebu Bekr'i görüyoruuuuz.
Keşke ot olsaydım diyoooor.
İnsan olmasaydıııım diyooooor!
Hüüüüüüüü. Hüüüüüüü. Hüüü hür hüüüü.
Asıl kızmamız ve sorgulamamız gerekeni değil, niye başkalarına kızıyor ve onları sorguluyoruz?
Hem sonra kıyas yaptık mı?
Cebi dolarlı boynu fularlı (yazmayacağım boşuna beklemeyin) köşe yazarlarının etkileyip yönlendirdikleri mi daha fazla, yoksa yıllarca bu ülkede "önder" diye sunulanların, hocaefendilerin-haciefendilerin etkileyip yönlendirdikleri mi daha fazla?
Var mı böyle bir kıyas yapan?
Bana göre bu seçilmiş zevatın toplumu ABD'nin âli menfaatleri konusunda yönlendirmesinin yanında, cebi dolarlı boynu fularlı (?) köşe yazarları KDV bile olamaz.
Çok basit bir misal.
Yıl on iki ay bu milletin inancına olmadık iftira ve karalamayı yapan medya bir anda "dindar" kesildi ve soluğunu ABD'de, Fethullah Gülen'in ikamet ettiği özel malikanede aldı.
O meşhur ve zamanlaması manidar röportajlardan birinde ne diyordu?:
"Bin Ladin'den nefret ediyorum. Onun ölüm haberini duymayı çok isterdim."
Peki, sayın Gülen;
Sadece Samarra'da yaşları 6 ile 65 arası dört kadının ırzına geçenler ve buna sebep olan Bush için aynı şeyleri söylediği duyup okudunuz mu?
Sayın Gülen sadece Irak'ta, tamamı yalan gerekçelerle 200 masum insanın/Müslüman'ın ölümüne sebep olan Bush ve ekibi için, aleyhte kaç cümle söyledi?
Siz gene de cebi dolarlı boynu fuları (hadi söyleyeyim, klavyesi yularlı) köşe yazarlarından dem vurun durun bakalım.
Demek ki şikayetçi imiş gibi gözükenler bile etkilenmiş bu senaryodan.
Keşke galeyana geleceklerine, Galyan'a gelselerdi.
Ara not; Galyan Maçka'da bir beledinin adıdır.
Peki nedir medyamızın bazı duyarlılarını Galyan yerine galeyana getiren şey?
Bazı köşe yazarlarını Pentagon dolarlarla besliyormuş.
Cebi dolarlı, boynu fularlı (kimileri bunu başka çeşit bir tekerlemeyle söyler) bu yazarlar da bir vefa örneği sergiliyor ve ülkede ABD'nin alî menfaatlerine hizmet ediyor, halkı ABD konusunda "her ne yapsa haklıdır, ama özellikle de İslam coğrafyasını işgal ederken haklıdan da öte haklıdır" diye yönlendiriyormuş.
Eğer dolar yerine TL pirim yapmış olsaydı, bu kez bu yazarlar, Türkiye'nin ve Türk insanının alî menfaatlerini gözetleyen yazılar yazacaklardı.
Bazı Islamacı (Adapazarı yöresine ait özel köftenin adıdır) köşe yazarlarının gazetecilik yüksek ihtisasını ABD ve İngiltere'de yaptığını burada özellikle kaydetmekte fayda var.
Bir ipucu.
Kafa yapısı devekuşu yumurtasına benzeyen ve medyanın ender yüzü peçeli bir yazarı bu türün ilk örneğidir. Daha fazla ipucu isteyen nalbura gidecek.
Söz konusu bu cebi dolarlı boynu fularlı (o sizin dilinizin ucuna geleni söyletemeyeceksiniz bana) yazarların bir kısmının bu ülke insanıyla hiçbir ortak paydası olmayabilir.
Dönmedir.
Azınlıktır.
Eğitimine önce misyoner kolejlerinde başlamış, sonra da dolarını ve fularını borçlu olduğu ülkede itmam etmiştir.
Yuları da İkitelli civarında bir kazığa bağlamış, iş olmuş bitmiş.
Bunların içinde "aşağılık kompleksinin" bir seviye olduğu bazı çukur, hatta kanalizasyon tipler var.
Kendileri üç kuruşa her şeylerini pazara çıkartırken bu "çukur şahsiyet" tipler, ülkede tek istisna olan ve değerleri uğruna yüz milyon dolarları elinin tersiyle itip "benim parayla satacak hiçbir şeyim yok" diyen bir insanı karalamaya kalkışır.
Sonra da o insanı en hassas olduğu yerden vurmaya kalkışır, onu en duyarlı olduğu yerden, namus konusunda karalamaya çalışır.
Bir insanın aile hayatı hakkında bir şeyler söylemeye kalkışan, bu mahrem bilgileri kendi mahreminde, ya da "helâli'nden" öğrenmesi mümkündür.
Bu apayrı bir konudur.
Bir başka konu, ya da asıl benim üzerinde durmak istediğim konu şu idi.
İsimleri rumuzla verilen bu cebi dolarlı boynu fularlı (boşuna bekliyorsunuz) yazarlar, bu ülkede din alimi oldular mı?
Hayır!
Bu köşe yazarları camii kürsülerine çıkıp, salya-sümük vaaz yaptılar mı?
Medine sokaklarındaaa Hz. Ömer'i görüyorüüüz.
Bir hurma dalına konmuş kuşa bakıyooor ve ey kuş diyoooor! Ne mutlu sanaaa, kuşsun diyoooor, insan olmanın maneviii mesuliyetiniii taşımıyorsuuun diyoooor!
Hüüüüüüüüü!
Hz. Ebu Bekr'i görüyoruuuuz.
Keşke ot olsaydım diyoooor.
İnsan olmasaydıııım diyooooor!
Hüüüüüüüü. Hüüüüüüü. Hüüü hür hüüüü.
Asıl kızmamız ve sorgulamamız gerekeni değil, niye başkalarına kızıyor ve onları sorguluyoruz?
Hem sonra kıyas yaptık mı?
Cebi dolarlı boynu fularlı (yazmayacağım boşuna beklemeyin) köşe yazarlarının etkileyip yönlendirdikleri mi daha fazla, yoksa yıllarca bu ülkede "önder" diye sunulanların, hocaefendilerin-haciefendilerin etkileyip yönlendirdikleri mi daha fazla?
Var mı böyle bir kıyas yapan?
Bana göre bu seçilmiş zevatın toplumu ABD'nin âli menfaatleri konusunda yönlendirmesinin yanında, cebi dolarlı boynu fularlı (?) köşe yazarları KDV bile olamaz.
Çok basit bir misal.
Yıl on iki ay bu milletin inancına olmadık iftira ve karalamayı yapan medya bir anda "dindar" kesildi ve soluğunu ABD'de, Fethullah Gülen'in ikamet ettiği özel malikanede aldı.
O meşhur ve zamanlaması manidar röportajlardan birinde ne diyordu?:
"Bin Ladin'den nefret ediyorum. Onun ölüm haberini duymayı çok isterdim."
Peki, sayın Gülen;
Sadece Samarra'da yaşları 6 ile 65 arası dört kadının ırzına geçenler ve buna sebep olan Bush için aynı şeyleri söylediği duyup okudunuz mu?
Sayın Gülen sadece Irak'ta, tamamı yalan gerekçelerle 200 masum insanın/Müslüman'ın ölümüne sebep olan Bush ve ekibi için, aleyhte kaç cümle söyledi?
Siz gene de cebi dolarlı boynu fuları (hadi söyleyeyim, klavyesi yularlı) köşe yazarlarından dem vurun durun bakalım.
Demek ki şikayetçi imiş gibi gözükenler bile etkilenmiş bu senaryodan.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024