Mondros Mütarekesi taksim projesine göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Maraş, Antep ve Çukurova Bölgesi Fransız işgal alanı olarak kabul edilmişti. Musul petrol bölgesi de İngilizlere verilecekti. Bu sebeple İngilizler kendilerine ait olmayan bu topraklarda herhangi bir kötü durum yaratmamak istemişler ve Maraş'ta İngiliz işgali sırasında önemli bir olay olmamıştı. Ermeniler ileri gelenlerinin yaptıkları teklif yetkili makamlarca da olumlu karşılandığından Maraş'taki İngilizlerle Fransızlar birlikleri yer değişeceklerdi. Bu değişikliğe mani olmak için Maraş Halkı'nın Osmanlı Hükümeti'ne yaptıkları müracaat da hükümetin zayıf gücü nedeniyle gereken ilginin gösterilmemesinden 29 Ekim 1919 Çarşamba günü akşam vakti felaketli günler başladı. Yüzbaşı Julie komutasındaki Fransız birlikleri Şeyh Adil mevkiinden şehre gidiler.
Maraş Ermenilerinden Agop Hirlakyan, Abdal Halil'den birkaç davulcu daha bularak Fransız askerlerinin karşılanması için davul çalınması istemiş; ne kadar para isterse de vereceğini söylemiş.
Abdal Halil Ağa: "Bu din bahsidir beyim, aha su davulumun kasnağını altın ile doldursan bu çomak bu davula vurmaz... Ben gardaşlarımın bağrına çomak sokamam..." diyerek Hırlakyan'ın bol para teklifini reddederek Fransızların karşılanmasında davul-zurna çalmamıştır. Günlerden beri Fransız birliklerini büyük bir sabırsızlıkla bekleyen Ermeniler, Fransız birliklerinin şehre girişlerini büyük coşkunluklar ve taşkınlıklarla karşıladılar.
Bu birlikler Fransız işgal kuvvetlerinin öncü kuvvetlerinden bir gün sonra da De Fontzine komutasında 2000 kişilik gönüllü Fransız ljyoneri Ermeniler, Fransız ve Cezayirli askerlerden müteşekkil Fransız birlikleri yine Ermeni kadınlarının muhabbetli tezahüratları ve çılgınlıları ile Maraş'a girdiler. Şimdiki Ticaret Lisesinin bulunduğu Amerikan Koleji civarına yerleştiler. Ertesi gün yerli Ermeniler, Fransız askerleri ile şehri gezmeye çıktılar, hükümet önündeki nöbetçiden umumhaneyi sordular, bir posta müvezzini haksız yere dövdüler...
Eski-yeni
İsmail Hakkı Mumcuoğlu hayratı.
- Eskiden bir memur maaşıyla dört kişi geçinebiliyordu.
Şimdi dört memur maaşıyla bir vatandaş zor geçiniyor...
- Eskiden dansözler yılda bir kere televizyona çıkardı.
Şimdi bazı televizyon programlarını dansözler sunuyor...
- Eskiden hükümetler ülke sorunu çözerdi.
Şimdi ülke, hükümetin sorunlarını çözmek için çırpınıyor...
- Eskiden ekranlar siyah beyazdı.
Şimdi kan karmızısı...
- Eskiden basında fikir adamları vardı.
Şimdi, "Onun Bunun" adamları var...
- Eskiden atı alan Üsküdar'ı geçiyordu.
Şimdi yatı alan okyanusu geçiyor...
- Eskiden eşeğe altın semer de taksan yine eşşekti, şimdi beyefendi oluyor.
Bu hadisi bir düşünün lütfen!
Hz. Peygamber (as) buyurdu:
"Bir memleket faiz ve zina ile kirlendiği zaman, Allah o memleketi ya dört şeyle, ya da bu dört şeyden biriyle temizler.
1.Pahalılık.
2.Tedavisi olmayan hastalık.
3.Büyük zararlara sebep olacak afet.
4.Başka milletlerin tahakkümü altına girmek".
Bu hadis-i şerifi yedi yıl rahleyi tedrisinde bulunduğum bana göre Türkiye'nin en büyük din alimi Hacı Sefer Saka Efendi'den öğrendim.
Kaynak mı?
Ben sorma gereğini duymadım.
İçinde bulunduğumuz hal-i pür mealli hadis-i şerifle düşünürseniz kaynağına inersiniz.
Maraş Ermenilerinden Agop Hirlakyan, Abdal Halil'den birkaç davulcu daha bularak Fransız askerlerinin karşılanması için davul çalınması istemiş; ne kadar para isterse de vereceğini söylemiş.
Abdal Halil Ağa: "Bu din bahsidir beyim, aha su davulumun kasnağını altın ile doldursan bu çomak bu davula vurmaz... Ben gardaşlarımın bağrına çomak sokamam..." diyerek Hırlakyan'ın bol para teklifini reddederek Fransızların karşılanmasında davul-zurna çalmamıştır. Günlerden beri Fransız birliklerini büyük bir sabırsızlıkla bekleyen Ermeniler, Fransız birliklerinin şehre girişlerini büyük coşkunluklar ve taşkınlıklarla karşıladılar.
Bu birlikler Fransız işgal kuvvetlerinin öncü kuvvetlerinden bir gün sonra da De Fontzine komutasında 2000 kişilik gönüllü Fransız ljyoneri Ermeniler, Fransız ve Cezayirli askerlerden müteşekkil Fransız birlikleri yine Ermeni kadınlarının muhabbetli tezahüratları ve çılgınlıları ile Maraş'a girdiler. Şimdiki Ticaret Lisesinin bulunduğu Amerikan Koleji civarına yerleştiler. Ertesi gün yerli Ermeniler, Fransız askerleri ile şehri gezmeye çıktılar, hükümet önündeki nöbetçiden umumhaneyi sordular, bir posta müvezzini haksız yere dövdüler...
Eski-yeni
İsmail Hakkı Mumcuoğlu hayratı.
- Eskiden bir memur maaşıyla dört kişi geçinebiliyordu.
Şimdi dört memur maaşıyla bir vatandaş zor geçiniyor...
- Eskiden dansözler yılda bir kere televizyona çıkardı.
Şimdi bazı televizyon programlarını dansözler sunuyor...
- Eskiden hükümetler ülke sorunu çözerdi.
Şimdi ülke, hükümetin sorunlarını çözmek için çırpınıyor...
- Eskiden ekranlar siyah beyazdı.
Şimdi kan karmızısı...
- Eskiden basında fikir adamları vardı.
Şimdi, "Onun Bunun" adamları var...
- Eskiden atı alan Üsküdar'ı geçiyordu.
Şimdi yatı alan okyanusu geçiyor...
- Eskiden eşeğe altın semer de taksan yine eşşekti, şimdi beyefendi oluyor.
Bu hadisi bir düşünün lütfen!
Hz. Peygamber (as) buyurdu:
"Bir memleket faiz ve zina ile kirlendiği zaman, Allah o memleketi ya dört şeyle, ya da bu dört şeyden biriyle temizler.
1.Pahalılık.
2.Tedavisi olmayan hastalık.
3.Büyük zararlara sebep olacak afet.
4.Başka milletlerin tahakkümü altına girmek".
Bu hadis-i şerifi yedi yıl rahleyi tedrisinde bulunduğum bana göre Türkiye'nin en büyük din alimi Hacı Sefer Saka Efendi'den öğrendim.
Kaynak mı?
Ben sorma gereğini duymadım.
İçinde bulunduğumuz hal-i pür mealli hadis-i şerifle düşünürseniz kaynağına inersiniz.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024