Hanımlara şarkılardan ziyade batılıların çok nazik davrandığını kim öne sürüyor? Doğulu insanların kaba olduğunu iddia edenlere şair ve alim Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin, hanımlarına yazdığı mektupları göstermek lazım. Örnek mi istersiniz, iki mektubundan iki bölüm almak istiyorum sadece. İşte ilki:
"İzzetli, hürmetli, hakikatli, adamlıklı, şefkatli, hatırlı, gönüllü, asıllı, uslu, akıllı, izanlı, hünerli, marifetli, üsluplu, yakışıklı, güzel huylu, tatlı dilli, uzun boylu, ince belli, kıl ayıpsız hatunum, helalim Firdevs Hatun huzuruna..."
Yine ikna olmadıysanız şayet, üstadın ikinci bir mektubunu arzedeyim size. Bakalım el mi nazik, biz mi:
"Muhabbetli, hakikatli, hatırlı, gönüllü, hizmetli, sabırlı, marifetli, akıllı, gayretli, şefkatli, güzel yüzlü, şirin sözlü, melek huylu, çelebi kollu, nazik elli, ince belli, şirin yıldızlı, has odalığım, oğlum annesi, gönlüm cananesi, inci danesi, hatunum ve hanım küçük kadın Züleyha Hanım huzuruna..."
Leh'li moskoflu
Sarı benizli ve mavi gözlü olduğu için çocukluğunda taktıkları "Moskof" adını ömrü boyunca taşıyan Moskof Salih Efendi, Sadrazam Koca Ragıp Paşa'nın Farsça hocasıydı. Paşa bir gün Salih Efendi'nin kabrini ziyaret eder. Mezar taşının üzerine "Merhum ve mağfurunleh" ibaresini okuyunca çevresindekilere şöyle der: "Tuhaf şey... Biz Salih Hoca'nın "Moskofluğunu bildirdik amma, Leh olduğunu duymamıştık!"
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM