logo
14 MAYIS 2024

Ekmek çarpmaz ama ekmeği ile oynananlar fena çarpar

01.08.2022 00:00:00

Halk arasında yaygın olan ve aslında yemin cümleleri olmayan ifadeleri hepimiz biliriz.

"Ekmek çarpsın, Kur'an çarpsın ki bu iş böyledir" tarzında kullanılan cümleler hakikatte yemin sayılmazlar ama yaygın olarak da halk arasında kullanılırlar.

Evet, ekmek çarpmaz ama, ekmeği ile oynanan kitleler, kendi ekmekleri ile oynayanları fena halde çarparlar, çarpmışlar ve bundan sonra da çarpacaklardır.

Ekmek, insan hayatının nesiller boyu devam edebilmesi için olmazsa olmaz sayılan gıda maddelerinin, besin türlerinin özüdür, özetidir ve sembolüdür.

Ekmek, özellikle kadim Anadolu coğrafyasında hep başta tutulmuş, hep baş tacı edilmiş, hürmet edilmesi ve saygı gösterilmesi gereken nimetlerin başında sayılmıştır.

Köy ortamında büyüyen herkes hatırlayacaktır; annelerimiz arasına peynir koydukları ya da üzerine tere yağı sürdükleri ekmeği elimize verirlerken çok sıkı tembihte bulunarak, ayaküstü, dolaşarak değil, mutlaka bir köşeye oturarak yememizi isterler, farkında olmadan dökülecek ekmek kırıntılarının çiğnenmesinin çok günah olduğunu söylerlerdi.

Asırlardan beri, nesilden nesile aktarılan tarım kültüründe ekmekle direkt ya da dolaylı ilgisi olan her şeyin insan hayatında özel bir yeri vardır.

Tarımın, tarımsal üretimin öküzün boynunda ve at-katır gücüyle yapıldığı yıllarda mesela, öküzün aile bireyleri arasında özel bir yeri vardır, ailenin geçimi 'öküzün boynundan, boyunduruğundan' sağlandığı için bir evde bir çift öküz o ev için her şeydir.

İlkokulu okuduğumuz yıllarda, ilkbaharda tarlasına ilk tohumu atacak olan büyüklerimiz, tohumluk buğdayı taşıdığı çuvalın yanında bir de içinde 'pağaç' dediğimiz bir takım katkı maddeleri ile yapılmış olan kocaman bir tepsi taşırdı ve biz çocuklar derhal önüne koşardık, o özel ekmekten hissemize düşeni almak için.

Çocukların, etrafını sardığını gören amcalar, dayılar, tepsiden çıkardıkları o kocaman özel ekmeği 'Besmele' çekerek öküzlerden birinin sırtında ikiye, sonra dörde böler, yılın bol ve bereketli geçmesi duaları eşliğinde çocuklara dağıtırlardı.

Ekmek…Emek…Alın teri…Ekin ekmek… Toprak ve tohum…

Son yıllarda ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunun planlı ve bilinçli bir tercihle tarımdan, topraktan, tohumdan ve ekip-biçmeden koparılarak şehirlere yığılması sonucu, herhangi bir vesile ile gördüğü kiraz ağacının, elma ağacının dallarındaki meyveler için; "bu kirazları, bu elmaları bu ağaçlara kim asmış?" diyebilen bir kuşak ortaya çıktı.

İhtimaldir ki, buğday başağını, tarlada dalgalanan mercimeği, fasulyeyi tanımayan apartman çocukları da çoğunluktadır.

Uzun zamandan beridir, ülke tarımı, sap nedir, saman nedir, başak nedir, buğday nedir, değirmen nedir ve ne işe yarar sorularına doğru cevap veremeyecek kadrolar tarafından yönetildiği için ne yazık ki ülke tarımı can çekişiyor.

Burada durup başlıktaki cümlemizi bir kez daha hatırlayalım; ekmek çarpmaz ama, ekmeği ile oynanan kitleler çok fena çarparlar.

Prof. Dr. Haydar Baş, Bağımsız Türkiye Partisini kurup siyaset sahnesine çıktığı günden itibaren her fırsatta ve her vesile ile, tarım ürünlerinin stratejik ürünler olduğunu, onun için mutlaka devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini, bir ülkenin askerinin gerektiğinde silahsız savaşabileceğini ama aç karnına asla savaşamayacağını, son nefesine kadar söyledi durdu.

Dillere destan olan ve kapısını çalan, kapağını açıp uygulamaya geçen her ülkenin âbâd olduğu Milli Ekonomi Modeli tezinde, uzun uzun yer verdiği tarım meselesinde, çiftçiye avans verilmesinden ürün alım garantisine, bedava tohum desteğinden her çeşit doğal afata karşı ürünün sigortalanmasına kadar tüm formüller göz ardı edildiği için bugün ülke tarımı perişan haldedir.

Geçen yıllar, yıllar içinde boş kalan meralar, tarlalar ve kuruyan dallar, şimdilerde feryat-figan 'ekmek, ekmek' diyen diller, Haydar Hoca'yı haklı çıkardı.

Ekmek, insan hayatının devamı için olmazsa olmaz temel gıda maddelerinin özüdür, özetidir ve sembolüdür, onun için tüm sıkıntıları ekmekle izaha çalışıyoruz.

Hemen her alanda hayati yanlışlar ve sıkıntılar var ama tarım sektöründeki yanlışlar, koca koca ihmaller, yıllar içinde birbirine eklene eklene upuzun bir zincir oldu şimdilerde hem yönetenlerin hem de yönetilenlerin ayaklarına dolaştı.

Halkın büyük bir çoğunluğu en temel gıda maddelerine, fahiş fiyatlardan ötürü ulaşamamaktan şikâyet ederken, yönetici kadronun sözcüleri çare ve çözüm olarak, ihtiyaç maddelerinin kilo işi değil tane işi ve gram işi alınmasını tavsiye ediyorlar.

Bu sahanın direkt sorumlularından iktidarın diğer sözcülerine kadar her kimi dinlersek dinleyelim, meselenin künhüne hâlâ vakıf olmadıklarını, hâlâ yapmakta oldukları hataları anlamadıklarını anlıyoruz.

Bağımsız Türkiye Partisi genç Genel Başkanı sayın Hüseyin Baş'ın, her vesile ile altını çizdiği gibi, yaptırdıkları köprülere geçiş garantisi veriyorlar, havaalanlarına uçuş garantisi veriyorlar ama çiftçiye-köylüye bir türlü ürün alım garantisi vermiyorlar.

Sayın Hüseyin Baş'ın her fırsatta tekrarlayarak Türk milletine verdiği sözlerin başında, 'bizim iktidarımızda tüm üreticilerimize ürün alım garantisi verilecektir' vadi gelmektedir.

BTP lideri sayın Hüseyin Baş'ın, diğer partilerden farklı olarak, hatta diğer partilerin hiç ağızlarına almadıkları bir vadi daha var; 'özelleştirme adı altında devletin elinden çıkarılan bütün fabrikalar geri alınacak ve üretime sokulacaktır.'

Hemen hemen her sene, mevsiminde fındıkta olsun, çayda olsun, hububatta olsun 'taban fiyatı açıklaması' geciktirildiği için üretici mağdur ediliyor, ısrarla özel sektörün insafına terk ediliyor.

Geçen yirmi yıl içinde, tarımda yapılan yanlışların her sene bir tanesi düzeltilseydi, bugün Türk tarımı düze çıkmış olurdu ve bu devasa sıkıntılar yaşanmazdı.

Ekmeği ile oynanan kitleler, ekmeği küçülen, ekmeği lokma lokma azalan kalabalıklar, bu hayati hatayı, bu affedilmez hatayı kimlerin ve hangi hakla yaptıklarını ciddi ciddi sorguluyorlar.

Ekmekle oynamak, kitlelerin ekmeği ile oynamak, bu hayatta oynanacak en pahalı ve oyuncuları için en tehlikeli oyun olsa gerek.

Hiç kimse asla aklından çıkarmasın, ekmek çarpmaz ama, ekmeği ile oynanan kitleler fena halde çarparlar, önlerine gelecek ilk sandıkta mutlaka hesabını sorarlar.

 
Aziz Karaca / diğer yazıları
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.