Sadece AB veya ABD cenahından gelen baskılara karşı 'milli duruş' sergilememiz gerektiğini düşünüyorsak, baştan yanılıyoruz demektik.
Kolektif akıl oluşturmamız gereken, sivil-asker, devlet-millet tüm toplum kesimlerinin içinden ihtisas sahiplerinin öngörü ve tecrübelerini yoğurmamız gereken problemler gittikçe çoğalıyor. Toplumumuzu topyekün tehdit eden, milli güvenliğimizi tehdit eden meselelerimiz artıyor.
Bu bağlamda, Bingöl depremindeki zayiatımız göstermiştir ki, ahlaki aşınma, 'yolsuzluk kültürü' artık bir milli güvenlik konusudur.
Gençlerimizin kimlik arayışına cevap olarak sunmamız gereken 'Türk modeli noksanlığı' bir milli güvenlik konusudur.
Misyonerlik faaliyetleri, bir milli güvenlik konusudur.
İşsizlik bir milli güvenlik konusudur.
Buğdaydaki, fındıktaki, şekerpancarı ve çaydaki engellemeler ve kotalar birer milli güvenlik konusudur.
IMF tarafından hadım edilmiş Merkez Bankamızın 'Türk parası basamaması' bir milli güvenlik meselesidir.
Gayr-ı Safi Milli Hasılamızı artık aşmaya başlayan faiz yükümüz ve borçlarımız bir milli güvenlik konusudur.
IMF ile anlaşmalarımız bir milli güvenlik konusudur.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kitabın ortasından konuşan bir insan.
"Bizim borçlanma yapımız öyle kısa vadelere getirilmiş ki acaba bu para ödenebilir mi? Yok. Biz şimdi 149 milyar dolarlık borcun karşılığında ödeyeceğimiz 40 milyar dolara yakın faiz, yüzde kaça geliyor bu borç bir hesap edin. Yani bu kadar soygun nerede var. Dolar üzerinden yani yüzde 30, yüzde 40 faiz vermişiz. Bu olacak iş mi? Yani Afrika'nın bilmem ne ülkesinde yamyam ülkesinde yok bu. Dolayısıyla şapkamızı önümüze koyup ona göre hareket etmek zorundayız" diyor.
Unakıtan dün de dört aylık dönemle ilgili doküman verd.
İlk dört ayda bütçe gelirlerimiz 27.6 katrilyon, giderlerimiz 44 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Bütçe açığı 16.4 katrilyon.
Faiz dışı bütçe fazlasımız Nisan sonunda 6.8 katrilyon lira oldu diye seviniyoruz. Kim için? IMF için. Bütçe 145 katrilyon lira civarında. 100 katrilyon lirası vergilerden ve vergidışı gelirlerden toplanacak; hesap bu. 45 katrilyon lira baştan açık açık var. Giderler olarak bakıldığında ise 65.5 katrilyon lira faiz açığımız var, 80 katrilyon lira diğer giderlerimiz var.
Bu tablo sadece bir hükümet meselesi değil, toplumun tamamını ilgilendiren meseledir. Bu noktada hükümetin yapması gereken 'yaptım oldu' demek değil, bilakis alternatif modellerin de müzakere edileceği platformlar oluşturmak, konuya bir milli güvenlik meselesi olarak yaklaşmaktır.
Maliye Bakanı Unakıtan, kısır döngüden bahsediyor. Bu döngünün kırılması IMF yöntemlerinin ötesine taşmayı gerektiriyor.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin topluma sunduğu milli ekonomi modeli ve kalkınma projeleri Türkiye için çok ciddi bir kurtuluş reçetesidir. BTP'nin projelerinin yanı sıra emisyonla ilgili tespitleri de dikkate şayandır.
BTP, konuyu bir milli güvenlik meselesi olarak görülmesi gerektiğini ve bunun da ancak Kuvay-ı Milliye ruhuyla ve milli modellerle aşılacağını deklare etti. Bu nokta can noktasıdır.
Piyasa bu bağlamda can çekişme sinyalleri vermektedir.
Borcunun Gayri Safi Milli Hasılasına oranının yüzde 80'e yükselen Türkiye'de, ABD Hazine Bakanlığı'na göre tedavülde yaklaşık 10 milyar dolar bulunuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dünkü verilerine göre toplam emisyon hacmi ise 8 katrilyon 111 trilyon 693.2 milyar Türk Lirası düzeyinde. Bu da dünkü TCMB Dolar döviz satış kuruna göre, 5 milyar 425 milyon 780 bin dolar ediyor.
ABD Hazine Bakanlığı'nın verilerine göre ise halen tedavülde olan 10
milyar doları Türkiye'de tedavülde bulunuyor. Yani, borcumuz bir yana, piyasadaki nakit darlığı bir yana, piyasamızda tedavüldeki nakitte dolar, TL'den iki kat fazla.
Ekonomide 'dolar eyaleti'ne döndük. Bu bir milli güvenlik meselesi değil de nedir?
Hükümet bu noktada çok daha aktif olmalı. Sadece MGK toplantılarında masaya gelen meseleler değildir milli güvenlik meseleleri.
Kolektif akıl oluşturmamız gereken, sivil-asker, devlet-millet tüm toplum kesimlerinin içinden ihtisas sahiplerinin öngörü ve tecrübelerini yoğurmamız gereken problemler gittikçe çoğalıyor. Toplumumuzu topyekün tehdit eden, milli güvenliğimizi tehdit eden meselelerimiz artıyor.
Bu bağlamda, Bingöl depremindeki zayiatımız göstermiştir ki, ahlaki aşınma, 'yolsuzluk kültürü' artık bir milli güvenlik konusudur.
Gençlerimizin kimlik arayışına cevap olarak sunmamız gereken 'Türk modeli noksanlığı' bir milli güvenlik konusudur.
Misyonerlik faaliyetleri, bir milli güvenlik konusudur.
İşsizlik bir milli güvenlik konusudur.
Buğdaydaki, fındıktaki, şekerpancarı ve çaydaki engellemeler ve kotalar birer milli güvenlik konusudur.
IMF tarafından hadım edilmiş Merkez Bankamızın 'Türk parası basamaması' bir milli güvenlik meselesidir.
Gayr-ı Safi Milli Hasılamızı artık aşmaya başlayan faiz yükümüz ve borçlarımız bir milli güvenlik konusudur.
IMF ile anlaşmalarımız bir milli güvenlik konusudur.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kitabın ortasından konuşan bir insan.
"Bizim borçlanma yapımız öyle kısa vadelere getirilmiş ki acaba bu para ödenebilir mi? Yok. Biz şimdi 149 milyar dolarlık borcun karşılığında ödeyeceğimiz 40 milyar dolara yakın faiz, yüzde kaça geliyor bu borç bir hesap edin. Yani bu kadar soygun nerede var. Dolar üzerinden yani yüzde 30, yüzde 40 faiz vermişiz. Bu olacak iş mi? Yani Afrika'nın bilmem ne ülkesinde yamyam ülkesinde yok bu. Dolayısıyla şapkamızı önümüze koyup ona göre hareket etmek zorundayız" diyor.
Unakıtan dün de dört aylık dönemle ilgili doküman verd.
İlk dört ayda bütçe gelirlerimiz 27.6 katrilyon, giderlerimiz 44 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Bütçe açığı 16.4 katrilyon.
Faiz dışı bütçe fazlasımız Nisan sonunda 6.8 katrilyon lira oldu diye seviniyoruz. Kim için? IMF için. Bütçe 145 katrilyon lira civarında. 100 katrilyon lirası vergilerden ve vergidışı gelirlerden toplanacak; hesap bu. 45 katrilyon lira baştan açık açık var. Giderler olarak bakıldığında ise 65.5 katrilyon lira faiz açığımız var, 80 katrilyon lira diğer giderlerimiz var.
Bu tablo sadece bir hükümet meselesi değil, toplumun tamamını ilgilendiren meseledir. Bu noktada hükümetin yapması gereken 'yaptım oldu' demek değil, bilakis alternatif modellerin de müzakere edileceği platformlar oluşturmak, konuya bir milli güvenlik meselesi olarak yaklaşmaktır.
Maliye Bakanı Unakıtan, kısır döngüden bahsediyor. Bu döngünün kırılması IMF yöntemlerinin ötesine taşmayı gerektiriyor.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin topluma sunduğu milli ekonomi modeli ve kalkınma projeleri Türkiye için çok ciddi bir kurtuluş reçetesidir. BTP'nin projelerinin yanı sıra emisyonla ilgili tespitleri de dikkate şayandır.
BTP, konuyu bir milli güvenlik meselesi olarak görülmesi gerektiğini ve bunun da ancak Kuvay-ı Milliye ruhuyla ve milli modellerle aşılacağını deklare etti. Bu nokta can noktasıdır.
Piyasa bu bağlamda can çekişme sinyalleri vermektedir.
Borcunun Gayri Safi Milli Hasılasına oranının yüzde 80'e yükselen Türkiye'de, ABD Hazine Bakanlığı'na göre tedavülde yaklaşık 10 milyar dolar bulunuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dünkü verilerine göre toplam emisyon hacmi ise 8 katrilyon 111 trilyon 693.2 milyar Türk Lirası düzeyinde. Bu da dünkü TCMB Dolar döviz satış kuruna göre, 5 milyar 425 milyon 780 bin dolar ediyor.
ABD Hazine Bakanlığı'nın verilerine göre ise halen tedavülde olan 10
milyar doları Türkiye'de tedavülde bulunuyor. Yani, borcumuz bir yana, piyasadaki nakit darlığı bir yana, piyasamızda tedavüldeki nakitte dolar, TL'den iki kat fazla.
Ekonomide 'dolar eyaleti'ne döndük. Bu bir milli güvenlik meselesi değil de nedir?
Hükümet bu noktada çok daha aktif olmalı. Sadece MGK toplantılarında masaya gelen meseleler değildir milli güvenlik meseleleri.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019