"Çocuklara sevgi göstermeyen bizden değildir!"Hz. Muhammed (sav)
Adnan ULUTAŞ
Dünden devam...
Medya, özellikle de TV, analitik becerilerin yerine ilkel algılamaları geçirerek düşünsel ve toplumsal hiyerarşinin çökmesine çocuk ve yetişkin gruplar arasındaki farkların ortadan kalkmasına neden olan bir ortam yaratmıştır. Bu ortam gizlerin ortadan kalktığı, yetişkin dünyasındaki şiddet, sıkıntı, çürümüşlük, yolsuzluk ve güvensizliklerin sınırsız biçimde sergilendiği, yetişkinlerin cinsel fantezilerinde çocukların kullanıldığı bir ortamdır. Böyle bir ortamda çocuk yetişkinleşmekte, yetişkin de çocuk olmaktadır.
Geleneksel çocuk modelinin TV'den kaybolması en canlı biçimde reklamlar, showlar, filmlerde ve en son internet üzerinde görülmektedir. Çocuklar bu programlarda 13. 14. yüzyıl tablolarındaki gibi minyatür yetişkinler olarak görüntülenmektedirler.
Çocuk giyimi endüstrisi de son on yıldan beri büyük değişikliklere uğramış ve çocuğa yönelik giyim büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Erasmus tarafından öne sürülen ve daha sonra 18. yüzyılda tümüyle benimsenen çocuk ve yetişkinlerin farklı giyim biçimine gereksinim duydukları yolundaki düşünce, günümüzde her iki kesim tarafından da kabul edilmemektedir. Çocuk oyunları da giderek kaybolmaktadır. Artık çocuklar yarışmacı, örgütlü oyunlar oynamaktadırlar. Oysa çocuk oyunları antrenör, hakem ya da seyirci gerektirmez ve o anda bulunabilinen yer ve araçlar kullanılarak eğlenmek amacıyla oynanmalıdır. Ne var ki, bazı istisnalar dışında çocuk ve gençlerin oyunları resmi, profesyonel ve son derece ciddi bir hâle bürünmektedir. Çocuk oyunlarının bir yetişkin meşguliyeti olması ve profesyonelleşmesi onların yetişkinlerden farklı gereksinimleri olduğu yolundaki bilincin zayıflamasının bir göstergesidir.
Çocuk ve yetişkin görüş açılarının birleşmesine yönelik aynı eğilim, eğlence biçimlerinde de gözlenmektedir. Çocuklar televizyon programlarına minyatür yetişkinler, minik playback vb. şekillerde baş oyuncu olmuşlardır. Televizyon kanallarında çocuktan yetişkin, yetişkinden çocuk performansı bekleyen yarışma programları yayınlanmaktadır. Yetişkin suçlarıyla çocuk suçları arasındaki fark da hızla azalmaktadır. Genç ve çocukların ağır suç oranlarındaki, hamilelik, fuhuş, eş cinsellik vb. cinsel etkinliklerindeki, madde ve alkol bağımlılıklarındaki artışların en önemli nedenlerinden biri, çocukluk kavramının toplusal bilinçten hızla yok olmasıdır.
Devam edecek...
Adnan ULUTAŞ
Dünden devam...
Medya, özellikle de TV, analitik becerilerin yerine ilkel algılamaları geçirerek düşünsel ve toplumsal hiyerarşinin çökmesine çocuk ve yetişkin gruplar arasındaki farkların ortadan kalkmasına neden olan bir ortam yaratmıştır. Bu ortam gizlerin ortadan kalktığı, yetişkin dünyasındaki şiddet, sıkıntı, çürümüşlük, yolsuzluk ve güvensizliklerin sınırsız biçimde sergilendiği, yetişkinlerin cinsel fantezilerinde çocukların kullanıldığı bir ortamdır. Böyle bir ortamda çocuk yetişkinleşmekte, yetişkin de çocuk olmaktadır.
Geleneksel çocuk modelinin TV'den kaybolması en canlı biçimde reklamlar, showlar, filmlerde ve en son internet üzerinde görülmektedir. Çocuklar bu programlarda 13. 14. yüzyıl tablolarındaki gibi minyatür yetişkinler olarak görüntülenmektedirler.
Çocuk giyimi endüstrisi de son on yıldan beri büyük değişikliklere uğramış ve çocuğa yönelik giyim büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Erasmus tarafından öne sürülen ve daha sonra 18. yüzyılda tümüyle benimsenen çocuk ve yetişkinlerin farklı giyim biçimine gereksinim duydukları yolundaki düşünce, günümüzde her iki kesim tarafından da kabul edilmemektedir. Çocuk oyunları da giderek kaybolmaktadır. Artık çocuklar yarışmacı, örgütlü oyunlar oynamaktadırlar. Oysa çocuk oyunları antrenör, hakem ya da seyirci gerektirmez ve o anda bulunabilinen yer ve araçlar kullanılarak eğlenmek amacıyla oynanmalıdır. Ne var ki, bazı istisnalar dışında çocuk ve gençlerin oyunları resmi, profesyonel ve son derece ciddi bir hâle bürünmektedir. Çocuk oyunlarının bir yetişkin meşguliyeti olması ve profesyonelleşmesi onların yetişkinlerden farklı gereksinimleri olduğu yolundaki bilincin zayıflamasının bir göstergesidir.
Çocuk ve yetişkin görüş açılarının birleşmesine yönelik aynı eğilim, eğlence biçimlerinde de gözlenmektedir. Çocuklar televizyon programlarına minyatür yetişkinler, minik playback vb. şekillerde baş oyuncu olmuşlardır. Televizyon kanallarında çocuktan yetişkin, yetişkinden çocuk performansı bekleyen yarışma programları yayınlanmaktadır. Yetişkin suçlarıyla çocuk suçları arasındaki fark da hızla azalmaktadır. Genç ve çocukların ağır suç oranlarındaki, hamilelik, fuhuş, eş cinsellik vb. cinsel etkinliklerindeki, madde ve alkol bağımlılıklarındaki artışların en önemli nedenlerinden biri, çocukluk kavramının toplusal bilinçten hızla yok olmasıdır.
Devam edecek...