'Erzurum, çarşı-Pazar'

"Erzurum çarşı pazar/İçinde bir kız gezer, Elinde divit kalem/Katlime ferman yazar. Oy nenen ölsün Sarı Gelin amanSarı Gelin aman, suna yarim."(Anonim Erzurum Türküsü)Anlatılan hikâyesine göre bu türküdeki Sarı Gelin Ermenidir ama Ermeniliği, Müslüman bir Dadaş tarafından delicesine sevilmesine mani değildir!1914'te başlayan Birinci Cihan Harbi'nde "Yedi Düvel" adlı Haçlı, bütün gücüyle İslamiyeti temsil eden Türk Milletine saldırırken; Doğu ve Güneydoğuda Ermeniler de fırsatı değerlendirip, devleti arkadan vurmuşlar ve mecbûren "Tehcir" edilmişlerdir. Bu sırada karşılıklı mukatele yaşanmıştır! Can verilip, can alınmıştır!Yıllarca Erzurum ve Ankara'da "Ermeni Mezâlimi" diye kalıplaşmış deyime itiraz ettim!Zûlüm, mazlûm-zavallı milletlere yapılır! Kendini savunamayacak kadar zavallı toplumlardan da millet çıkmaz! 3.500 yıllık yazılı tarihi olan Türk Milletinden ise zavallı olmaz! Dolayısıyla tükürükle boğulacak sayıdaki Ermenilerin, bütün psikopatlıklarına rağmen Türk Milletine zûlüm yapmaları söz konusu olamaz!Ermeniler; 1915'te kendilerine yakışanı yani Ermeniliklerini yapmışlardır! Toplu katliam yapmış, yüzlerce yıllık kapı komşularının evlerini yakmış, kadınlara-kızlara tecavüz etmiş, hamile kadınların karnını yarmış, Müslümanları topluca samanlıklara doldurup yakmışlardır ama bu yaptıklarının adı, vahşîliktir, nankörlüktür, kahpeliktir özetle Ermeniliktir!1915'de Osmanlı, Yedi Düvelle var oluş-yok oluş mücadelesi verirken Osmanlı'nın "Tebaay-ı Sâdıka"sı, yani sadık vatandaş diye adlandırılan Osmanlı Ermenileri; Rusların ve Batılı Hıristiyan Haçlı'nın organizesiyle mensûbu olduğu Osmanlı Devletine ihanet etmiş, kahpelik etmiştir.Devrin Türk Milleti ve Devleti de yasal olarak gereğini yapmıştır.Doğrudur; mukatele olmuştur! Karşılıklı kıtal yaşanmıştır! Devlet müdahil oluncaya kadar, sivil Türk ve Kürt Milisler Ermeni Komitacılarla çarpışmıştır. Bu konuda doküman isteyenlerin Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne müracaatını öneririm. Tarihi belge ve fotoğraflarla kimin, kime ne yaptığını görmek mümkündür!Vay Efendim! Obama "Soykırım" diyecekmiş! Ruslar, "Soykırım" demişmiş! Fransızlar, İngilizler, "Soykırım" demişlermiş! ...miş de, ..miş de, ..mişşş!Beğler!Hırsızlığı hırsızdan, cinayeti cellattan iyi bilen olmaz!1914-1923 yılları arasında "Yedi Düvel" adıyla Müslümanlara saldıran ve karşılarında Müslüman Türk Milletini bulan Devrin Haçlıları içinde olan ve bugün "soykırım" diyenlerin hepsi, "Soykırımcı"dırlar!O Yıllarda; Batıdan, Doğudan, Kuzeyden, Güneyden Haçlı katliamlarından kaçan Müslümanların ve Yahudilerin tek sığınağı neden Türkiye'dir?Trakya'daki, Ege'deki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki on milyonlarca "Göçmen" dediğimiz muhacirler; niye Türkiye'ye sığınmışlardır diye sorgulansa, devrin fotoğrafı ortadadır!Dün de, bugün de Müslüman Türk'ün merhâmetli kucağı; dîni, dili, ırkı ne olursa olsun bütün mazlûmların sığınağıdır. Kars'ın Şöreğel ve havalisinde efsaneleşmiş olan "Muştu Veli", öz Dedemdir! Muştu, Azerbaycan lisanında müjde demektir. Annem Rahmetlinin Babasıdır! Görüldüğü her yerde müjde gibi algılanmış ve "muştu" lakabı ahali tarafından takılmıştır. O yıllarda; Ermeni Çetelere karşı, kendi imkânları ile kurduğu bir ekiple yöre halkını savunmuştur.Çok bilinen bir hikâyeyi özetle anlatayım:Bir Müslüman köyünü Ermenilerin bastığı haberi gelir; Muştu Veli ve adamları hemen atlanırlar. Köye geldiklerinde vakit, yatsıyı geçmiştir. Köy kapkaranlıktır. Koca köyde bir evden görünen ışığa doğru dikkatle yaklaşırlar.Camdan baktıklarında evin içinin ceset dolu olduğunu; sarhoş Ermenilerin teslim olmayan genç ve güzel bir Müslüman Gelini öldürüp sıcak cesedine tecavüz ettiklerini görürler! Tabi orada, sağ Ermeni çeteci kalmaz!Sıcak cesede tecavüz ederken yakalanan sapıkların da, tenâsül uzuvları kesilip ağızlarına verilir ve evin dört yanına -ibret olsun diye- asılır!Bu hikâyede de görüldüğü gibi; savunmasız köyleri basıp, çoluk-çocuk demeden katleden, teslim olmadığı için öldürüp cesetlere tecavüz eden Ermeni Komitacılara yapılan mukabelenin adı her neyse yapılmıştır! Az yapılmıştır ve yapılması gereken yapılmıştır!Aynı yıllardan dilimize yerleşen; "Kara kaplı Defter"in ne olduğunu da hatırlatıp, bilmeyenlere söyleyelim. 1915 Tehcir Olayı'nda; yetim kalmış Ermeni çocukların adlarının ve hangi ailelere teslîm edildiklerinin kaydedildiği, Talat Paşa 'nın bizzat tuttuğu deftere; "Kara Kaplı Defter" denilir!..O Kara Kaplı Defter' de kayıtlı olan, adları sonradan değiştirilmiş ve Müslüman olan veya zannedilen Ermenilerin tamamına yakını da; esnaftır, kuyumcudur, değirmencidir, terzidir, taş ustalarıdır ve hepsi de Karun kadar zengindir! Bu nasıl bir soykırımdır ki, sağ kalanların hepsi Karun gibidir?İstisnalar hariç; başta Kısa Adam'ın Başdanışmanı Etyen MAHCUPYAN olmak kaydıyla tamamı da yalancı, müfteri ve nankördür!Hâlâ bağrımızda barındırdığımız samîmi komşularımız hâriç; "Ermeni oğlu Ermeni" diye en ağır hakaretten daha ağır hakaret sayılan sıfatın sahipleri de bunlardır, bunlardandır! Bu yüzden atalarımız; "Kork Allah'tan korkmazdan!" demişlerdir!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...