Es Es'teki durum futbolun turnusol kağıdı

Eskişehirspor 52 yıllık mazisinde en zor günlerini yaşıyor desek abartmış olmayız. 4 ay önce başkanlığa seçilen Kulüp Başkanı Sinan Özgeçoğlu, beklenmedik bir kararla olağanüstü kongreye gitmesi kentte şok etkisi yarattı.
Kayyuma gitti gidiyor denilen Temmuz ayının sıcak ve sancılı günlerinde ikna edilerek takımı uçurumun kenarından alan Özgeçoğlu'nu aylar önce bu göreve getirenlerin verdikleri sözlere sadık kalmaması şok istifanın gerekçesi olarak gösteriliyor.
Bahsettiğimiz kongre tarihi 13 Temmuz 21017. O Kongrede Özgeçoğlu şunları söylemişti. Noktasına virgülüne dokunmadan yazıyorum: "Eskişehirspora destek verenlere teşekkür ederim. Önümüzde yapılması gerekenler çok. Dünden halledilmesi gereken işler bir o kadar çok. Yılmamalıyız. Bizi yavaşlatan hedeflerden uzaklaştıran tüm yüklerden kurtulup geleceğe bakacağız. Hedeflere doğru ilerleyeceğiz. Ben ve kulübüm hesap verebilir ve denetlenebilir şeffaf olacağız."
Taraftara böyle demişti o zamanlar?
Eskişehir kamuoyunda başarılı ve dürüst iş adamı olarak bilinen Özgeçoğlu'nun başkan seçilmesi bize göre Eskişehirspor'un kurtulması için iyi bir şanstı.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı beyin seçime birkaç gün kalarak eski başkanlarla polis evinde görüşmeler de bulunmuş bunun sonucunda da Sinan Beyin ismi üzerinde ittifak edilmişti.
Yeni başkan aldığı yükün farkındaydı. Eskişehir Basket kulübünün sahibi olarak büyük başarılara imza atması iyi bir referanstı. Aynı başarıyı taraftarlar bu sefer Eskişehirspor için bekliyordu.
Yapacaklarını herkes merak ediyordu.
İşe de hızlı başladı. Önce transfer yasağını ertesi günü kucağında buldu. Eli kolu bağlandı. Tek şansı mevcut futbolcuları takımda tutmaktı. Bir kaçı hariç bunda da başarılı oldu.
Oyuncuların gecikmiş tüm alacaklarını ödeyerek sözleşmelerini imzalayarak camiaya nefes aldırdı.
Zaman hızla ilerlerken kulübe gelen cezalar canını sıksa da verilen sözler ışığında kararlıydı. Ekibi ile birlikte borçlar için 17 Milyon ödeme gerçekleştirdiğini son basın açıklamasında ilan etti.
Ancak bu rakam başkanlığın sürdürülebilir olması açısından yeterli değildi. Mevcut borcun KDV'si bile etmiyordu belki de.
İstifa etmeden birkaç hafta önce sitem dolu açıklama yaptı. Seçilmişlerden ve atanmışlardan verilen sözlerin tutulmasını talep etti. Ancak günler birbirini kovalarken istediği destek maalesef gelmeyince adeta "yeter artık benden bu kadar" diyerek olağanüstü kongre kararı aldı.
Şimdi Eskişehir'de herkes "Ne olacak bu Eskişehirspor'un hali? Neden verilen sözler tutulmadı? Kimler söz verdi? Ne kadar söz verildi?" diye birbirine haklı olarak sormaya başladı.
Bugünlerde sesi çıkan sadece taraftarlar. Taraftar gruplarının liderleri Sinan Beyi ikna için çok çaba harcadılar ancak görüşmeden elleri boş döndü.
Bildiğimiz kadarıyla başka hiç kimseden ses çıkmıyor. Şehrin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş gibi hava hakim.
Mazisi efsanelerle ve başarılarla dolu, Anadolu'nun yıldızı olmuş, İstanbul takımlarının bir zamanlar korkulu rüyası Eskişehirspor, kamuoyunun gözü önünde mum gibi erimeye devam ediyor.
22 Kasımda olağanüstü kongre var. Başkan adayı çıkar mı? Ümitli değil çoğu kimse bu şartlar altında çok zor görünüyor. 
Ancak Sinan Özgeçoğlu, 4 ay önce kendisine zor şartlar altında kabul ettiği başkanlık görevinde kimler söz verdi ise çıkıp madde madde bunları kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Yoksa bir şehir zan altında kalacaktır. Bunun yaparsa Eskişehirspor üzerinden kimsenin pirim yapmasına müsaade edilmemiş olacaktır.
Yıllardır süslü ve beylik laflarla Eskişehirspor'a toz kondurtmayan sözüm ona "dürüst" başkanların getirdiği kulüp kapanma ile karşı karşıya. Yani sizin anlayacağınız hızla kayyuma doğru gidiyor.
Eskişehirspor'daki bu olumsuz tablo aslında Türk futbolunun turnusol kâğıdı. 65 Bin paso lig kartı bir yana TFF 1. Ligde olmasına rağmen sahasında 15 Bin seyirciye futbol oynayan Eskişehirspor dilim varmıyor ama maalesef ölüm döşeğinde. Çok yazık.
Süper ligde yukarıda yazdığım rakamlara ulaşamayan çok kulüp var.
Anadolu'da birçok kulüp borç sarmalında yaşam mücadelesi verdiğini haberlerden öğreniyoruz. Milyar dolarlık borçlar kulüplerin sırtında.
Futbol federasyonun kulüpler üzerinde yaptırım gücünün sınırlı olması, hesap verilebilir şeffaf yönetim tarzının olmaması bu acı sonu hazırlıyor maalesef. Hala futbol yasasını doğru dürüst yapamayan yöneticiler Türk futboluna ihanet ettiğinin farkında değiller.
Bu acı son için örnek mi istersiniz. Onlarcası var?
Kocaelispor, Sakaryaspor, Ankaragücü, Orduspor ilk aklıma gelenler?
Bu zihniyet devam ettiği sürece efsane olmuş, başarıdan başarıya koşmuş daha birçok kulüp tarih sahnesinden silinip gidecek.