Eski defterler

Eski defterleri karıştıracağım! "Sırası mı Kardeşim?" diye öfkeyle soracaklara, peşînen; "Vallahi tam da sırası!" diyerek bazı bildiklerimi paylaşacağım. Çünkü bu paylaşımı geciktirirsem; "Bugüne kadar neredeydin?" sorusuna cevabım kalmayacak biliyorum!Türkiye'nin yetiştirdiği müstesnâ birinden, istisnâi bir karakterden bahsedecek, Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın kulaklarını çınlatacağım.7 Haziran Seçimlerinde MHP'den Gaziantep'te liste başı olarak seçimlere girecek! Bana ne mi? Bana çok şey! Anlatayım:Ümit Özdağ'ın MHP Genel Başkanlığına aday olmak için uğraştığı dönemde, yakınındaydım! Sıkletim ve gücüm kadar destek olmak düşüncemle "Karargâh"taydım! Çalışma ofisine "Karargâh" adını da ben koymuştum. "Şunu yaptım, bunu yaptım!" falan diye övünmeyeceğim çünkü o uğraşta, başta Ümit Özdağ olmak kaydıyla ekip olarak Devlet Bahçeli ve ekibine yenilmiştik! Hatta üzerimizden silindir geçmiş gibi olmuştuk! İşin özü, ekip olarak başaramamıştık!Ümit Hoca ile birlikte yaptığımız Anadolu gezilerinde yaşadıklarımızı, MHP Genel Başkanının bizatihî emirleriyle -kendi çocuklarımıza- bize neler yaptırılmak istendiğini anlatmayacağım! Çünkü hâlâ utanırım!O günlerde Ümit Özdağ hakkında CIA Ajanlığı, Soros'un maaşlı elemanı dahil söylenmedik söz, yapılmadık itham ve hakaret kalmamıştı!Ümit Özdağ, parti üyeliğinde -güya- sahtecilik tesbit olunarak, mahkeme kararı ile ve şâibeli bir kararla MHP'den ihraç edilmişti! Olur demiştik! Uğraşlarda galibiyet de, mağlubiyet de vardır. Hamasî olarak onurlu mağlubiyetler çoğu kez onursuz galibiyetlere galip sayılmıştır, deyip teselli bulmuştuk!O süreçte, "Haklı taraf"ta saf tuttuğumdan zerre kadar endişem yoktu!Sonra; "Taş bitti, inşaat paydos!" safhasına geldiğimizde, iki elin parmakları kadar kalmayan beş-on kişi; "Karargâhı yaşatmaya, gelen misafirleri Karargâh'ta karşılamaya devama, birbirimizden habersiz hiçbir teşebbüste bulunmamaya" kavilleştik.Ben arkadaşlarıma ve Ümit Hoca'ya da haber vererek başka bir partide, Türk Milletçisi tavrımla mücadeleye devam kararı vermiştim! Ben ve üç arkadaşım dört kişi, bahsettiğim yere gittik. Orada da ne yapıp ne yapmadığımı anlatmayacağım ama geldiğim yerde yaptığımız kavilleşmeye harfiyyen sâdık kaldım.MHP, BBP ve (Oğul Türkeş'in kurduğu) ATP'ni, yeni bir isimle birleştirelim diye epeyce çırpınmıştım. MHP Genel Başkanı'nın aynen devam eden, "Benden gayrısını Allah yaratmamış!" tavrı ile o teşebbüsümüz de akim kalmıştı!Biz Türk Milliyetçileri, siyaseten kendi içimizde debelenip çırpınırken 2007 Seçimleri gelmiş, MHP'de de yine Genel Başkanlık Kongresi süreci başlamıştı!Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi dahilinde, "Emperyalist ABD, küçülmüş CHP ve MHP'siz Meclis planlıyor!" haberleri üzerine, bu planı bozmak için, hiç saklamadığım Bahçeli muhalifliğime rağmen "Birlik-Beraberlik Çağrısı"nı da ilk olarak ben yapmıştım! Tabiri caizse işâret fişeğinin fitilini ateşlemiştim! Övünerek söyleyebilirim ki, Türk Milliyetçiliği Fikri adına Kars, Iğdır, İstanbul, Ankara, Trabzon, İzmir ve Türkiye'nin birçok ilçesinde emeklerim var. Milletime helâl olsun... Türkiye genelinde, Ülkücü harekette emeği olan ve hâlâ görüştüğüm sayısız efsaneleşmiş tanıdığım var şükürler olsun.DTCF'li duyarlı Arkadaşlarımız, beni de aralarına aldılar ve "Birlik-Beraberlik Çağrısı" için turlara başladık.Ayrıca dört kişilik bir heyeti MHP Genel Başkanı'na göndererek; "Hiçbir talebimiz olmadan, müstahdemlik bile istemeden, gücümüz neye yetiyorsa yapmak" istediğimizi bildirdik. Sevinçle karşılandı ve Devlet Bahçeli meşhûr "Birlik Çağrısı"nı yaptı! Ülke genelinde; kırgın, dargın ve kızgın Ülkücülerin MHP'ye yeniden katılımları sağlandı!DTCF'li Arkadaşlarla Bursa'da iken Ümit Özdağ'ın da, MHP Genel Merkezi'ne gittiğini ve katılmak istediğini duyduk! Şaşırdık hele ben hiç inanmadım!Yanımdaki kalabalığın içinde Ümit Hoca'yı aradım. Duyduğumu sordum; "Doğrudur" dediler! Tebrîk ettim ve "Şu ândan itibaren sizinle kavlimiz hükümsüzdür. Siz tenezzülen bile olsa bize danışmadınız. Danışsaydınız, "Olmaz" mı derdik? Yapmadınız! Olsun ve hayırlı olsun" dedim.Olacakları tahminimde yanılmadım! Bahçeli, bildiği muhalif kişileri, itibarsızlaştırma, tahkîr ve taciz yoluna gitti! Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı'nı popülaritesinin zirvesinde olmasına rağmen 16. Sıra'dan, Ümit Özdağ'ı da kazanması mümkün olmayan bir sıradan seçime soktu!Bahçeli'nin bilinen metodu; ezer, itibarsızlaştırır ve yakınında göstererek gözetimi altına alır! Hâlâ aynı ama artık meselem değil!Meşhûr; Kaset Skandalı, sonra olanlar, güya karşı koymalar v.s. ... Seçim sonuçları da imkânsızın başarıldığı tarihî bir olay olmasına rağmen, bugün o da meselem değil!Bugün işim Ümit Özdağ'la! "CIA ajanı, Hâin, Gizli merkezlerin adamı, Soros'un maaşlı elemanı, CUNTA'nın temsilcisi" v.s. sıfatlarla yaftalanan aynı adam bugün MHP'de ve Gaziantep'ten liste başı!Bu yüzden bir kere de ben; "Farelere kalmasın diye merek yakıyorum!" Ümit Özdağ ve benzerlerin, samîmi Türk Milliyetçilerinin duygularını istismâr etmesine gücümün yettiği kadarıyla müdahale etmek istiyorum!Ümit Özdağ, benzer karakterler yüzünden terk ettiğim MHP'ye oy istiyor; ben de BTP'ye oy istiyorum! İşimiz benzer ama düşüncelerimiz farklı!O kendini kurtarmak için, ben milletim uğruna kendimi ateşlerde yakmak için meydandayız! Ümit Özdağ'ı Genel Başkan Adaylığı sürecinde başarısız kılarak bizi, büyük bir vebâlden koruyan Allahım'a binlerce şükürler olsun!"TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ" Vesselâm... Selâm, sevgi, duâ...