Eskişehir'de bir ilk gerçekleşti

Sosyal ve kültürel hayatın vazgeçilmez unsurlarından birisi de hiç şüphesiz derneklerdir. Doğduğunuz toprakların adını taşıyan dernekler, doyduğunuz topraklarda hemşeriler arasında birlik ve beraberlik açısından anlam ifade eder.
Eskişehir'de de bu anlamda birçok il derneğinin olduğunu biliyoruz. Bir çoğu sadece tabela derneği olarak duruyor. Aktif olarak faaliyette bulunan il derneği her yerde olduğu gibi sayısı, bir elin parmaklarını geçmiyor.
Seçkin derneklerden birisi de bizlerin de mensubu olduğu Eskişehir'deki Gümüşhaneliler Derneği'dir. Yapmış olduğu faaliyetlerle adından söz ettiren derneğimiz, kültür ve sanatın başkenti Eskişehir'de yaşayan vatandaşlarımızın sosyal ve kültürel hayatlarına dokunan işler
yapmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir'de dernekçilik alanında önemli bir adım atıldı. Eskişehir'in seçilmiş ve atanmış yöneticilerinin birçoğu bu adıma şahit oldu. Karadeniz'in iki kadim şehri Bayburt ve Gümüşhane'nin adını taşıyan derneklerimiz aynı çatı altında güç birliği yaparak faaliyetlerine devam etme kararı aldılar. Pazar günü yapılan buluşma törenine katılan herkesin yüzü gülüyordu.Bu birlikteliği sağlayan her iki derneğimizin yöneticilerini tebrik ediyoruz.
Ülkemizde bir ilk gerçekleşti. Biraz araştırdığımızda geçtiğimiz yıllar İstanbul'da benzer çalışmalar yapılmış ama sonuç nedir bilmiyoruz. Gönül olarak yakın olduğumuz Bayburtlu hemşehrilerimizle fiziki olarak da yakınlaştık.
2004 yılında o zamanki adı Eskişehir Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne tayin olup göreve başladığım ilk günlerde dozer operatörü olarak çalışan Bayburtlu Ali Akçelik hemşerimin yanıma gelerek "hoş geldin toprağım" dediği günü unutamam. Yani demem o ki etle kemik gibi birbirimize bağlı olduğumuz Bayburtlu hemşehrilerimizle aramızda güçlü bir gönül bağımız vardı. Aynı yörenin ve coğrafyanın bireyleri olarak ortak kültürümüzü ve değerlerimizi de önümüze koyarak ileriye bakıyoruz Eskişehir'de.
Törendeki konuşmasıyla hepimizin duygularına tercüman olan Kütahya Valisi hemşehrimiz Ahmet Hamdi Nayir Bey'in tespitleri altı çizilecek türden.
Şöyle ki: "Bayburt ve Gümüşhane bazılarımızın doğduğu topraklar, bazılarımızın anne babalarının doğduğu topraklar. Ama öyle zannediyorum ki ekseriyetinin dedelerimizin doğduğu topraklar. Bu topraklara belki 1000 km'den uzak yerler, Gümüşhane ve Bayburt. Bu iller bizlerin ata diyarı olan yerler. O topraklardan buralara gelip bir dernek çatısı altında birleşmek,birbirimizin dertleriyle dertlenmek, birbirimizin neşesiyle neşelenmek güzel şeyler. Doğduğumuz topraklardan doyduğumuz topraklara getirebileceğimiz neler var, oranın kültüründen buraya neler aktarabiliriz diye düşündüğümüz yapı içerisinde sivil toplum örgütlerimizden olan derneklere önemli bir görev düşüyor. Arkadaşlarımızın bu gayretlerini biz önemsiyoruz. Burada doğan çocukların ata diyarlarından da olan bir şeylerden nasiplenmesi gerektiğine kanaat getiriyoruz." 
Şu cümleleri ise güç birliğinin öneminin ortaya koyulması bakımından çok kıymetli: "Bir tarafımızda  güzel Gümüşhane'miz diğer tarafımızda güzel Bayburt'umuz. Ayrışmanın değil birlik ve beraberliğin güzel örneğini Eskişehir'imizde vermiş oluyorlar. Aynı çatı altında aynı gönül birliği içerisinde ortak kültürümüzün çok olduğu faaliyetleri birlikte yapacaklar. Burada birlikte yapılacak faaliyetlerde başarıyı ikiye ve üçe katlamak mümkün olur. Biz 1'le 1'i yanyana getirdiğimizde 2 etmiyor diye  biliyoruz ama 1 ile 1'i yanyana getirdiğiniz zaman 11 ediyor. Üç tane 1'i yanyana getirdiğinizde 111 oluyor. Dolayısıyla böyle biraraya gelişlerin etki katsayısı daha üst seviyede oluyor."
Derneğimizle özdeşleşen ve slogan haline gelen "Gönlümüz Bir Hanemiz Bir" cümlesini kendimize rehber edinerek  yarınlara daha güçlü bakıyoruz Yunus Yunus Emre'nin sevgi ve hoş görü kenti Eskişehir'de...
Bir ilki gerçekleştirerek...