Etimizi yediler diş kirası istiyorlar!

Haince ve ustaca?Evet, haince ve ustaca Maraş'ın niye Kahramanmaraş, Antep'in niye Gaziantep, Urfa'nın niye Şanlıurfa olduğunu örtmeye çalışıyor başta bu şehirler olmak üzere Adana dâhil Türkiye'nin doğu ve güney illerinde 1919-20 yılları arasında isyancı Ermenilerin hamile kadınları süngülemelerine, ihtiyarlara, çocuklara ölüm kusmalarına ve Türk'ün bütün mukaddes değerlerine saldırmalarına her türlü desteği veren İngiliz ve Fransızlar gibi güya insan hakları savunucusu insan kasapları ile onların içimizdeki uzantıları? Anlaşılan Büyük Ortadoğu Projesi sahipleri birilerini "Türklerin Ermeni soykırımı yaptığına" ikna etmiş; iş, bizim başımızdakilerin ve birkısım medyamızın "Ermeni soykırımı yaptığına" Türk milletini ikna etmeye kalmış.  Durup dururken Erdoğan'ın Türkçe ile birlikte 9 dilde Ermenilere taziye mesajı yayımlaması başka türlü nereden aklına gelsin?Belki de ilk adım Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Halil Berktay'ın hatırlatmasına göre Cumhurbaşkanımız Gül'ün de 2007'de Washington Post gazetesine verdiği tam sayfa ilanla atılmış? Bu adım da, Gül'ün bu ilanda mealen, "Türkiye olarak Ermeni tarihçileri ve Ermenilerin kendi seçecekleri üçüncü ülke tarihçilerinin bir konferansta Türk tarihçileri ile varacakları sonucu kabule hazırız!" diyerek attığı adım? CNN'de Berktay'ın bu millete yaptığı kötülükleri gurur duyarak anlatması karşısında  "Vah bu milletin haline" demekten kendimizi alamadık.  Gül'ün Washington Post'taki bu ilânı Berktay'ı çok heyecanlandırıyor ve soluğu Türkiye'den "Soykırımı tanıma, Maddi tazminat ve Toprak talebi" ile yanıp tutuşan Ermenilerde alıyor. "Hemen" diyor "..bunu kabul edin!" Ermenilerin tereddüt ettiğini görünce, "Ben diyor size Türk tezini çürütecek İngiliz'inden Fransız'ına, Hollandalısından İtalyan'ına kadar onlarca hatta daha fazla bir tarihçi bulurum. Türk tarihçiler bunların karşısında tutunamaz?"Bu ülkenin bir öğretim üyesi niye Ermeni tehcirinin müsebbipleri arasında yer alan Amerika'sından Fransa'sına, İngiltere'sinden Rusya'sına kadar cümle suçlularla kendi ülkesi aleyhinde işbirliğine girişir? Tarihçi olarak ulaştığın bilgiler doğru olsa bile senin vazifen bunları bilim dünyası ile paylaşmak mıdır yoksa bu bilgileri kucağına alıp, "Gelin çok işinize yarayacak, Türk milletini de hayli zora sokacak şeyler getirdim" diyerek ekmeğini yediğin ülkenin kuyusunu kazmak için kapı kapı dolaşmak mıdır?Sayın Abdullah Gül'ün tavrına da çok içerledik..Cumhurbaşkanlığı gibi ulvî bir koltuğa oturunca bir kişi niye İslâm dünyasını kana bulamış, ataları Kızılderili soykırımı ile damgalı, Vietnam'dan Japonya'ya nükleerinden kimyasalına cümle silahlarla soykırımlar yapmış, başka ülkelerin yer altı ve yerüstü servetlerini silah zoruyla gasp etmiş ve gasp etmekte olan bir ülkenin bir gazetesine ilân Türk milletine kin ve husumet besleyen ve bu kin ve husumetinin kahir ekseriyeti suç örtme, yalan ve iftira merkezli olanlara göz kırpar, niye?Bu gidişle bu zihniyet el ele verecek ve yandaş medya ile birlikte Türk milletini soykırım suçlusu olduğuna ikna edecek.  Bu kişiler Batı'dan gelen her şeyi doğru kabul eden bir zihin yapısının sahipleri. Oysa batı bir "beyin yıkama" Batı bir "göz boyama" ve bir "sahte algı oluşturma" mekanizması..  İslâm âlemi olarak biz bu delikten daha dün aynı yılan tarafından ısırılmadık mı?İlk Körfez Savaşı sırasında ABD ve müttefikleri, kadını, kızı, çocuğu ile yüz binleri katlederken gözümüzün içine petrole belenmiş bir kuş soktular ve "İşte" dediler "Bu Saddam'ın eseri!" Biz Star televizyonunu açar "ördeğe" acır, Saddam'a beddua ederken, Irak'ta insanların kolu bacağı kopuyor, camiler bombalanıyordu. Beynimiz o kadar yıkanmıştı ki zavallı kuşun "ördek" olmadığını bile fark edemedik.Görüntülerin aslı da zaten Exxon Valdez isimli Amerikan petrol tankerinin Körfez Savaşı'ndan bir yıl önce Körfez'den binlerce kilometre uzakta sebep olduğu kazanın görüntüleri idi? Ve yine?Saddam'ın askerleri tarafından, Kuveyt'in işgalinde, erken doğan bebeklerin kuvözden alınıp ölüme terk edilmesini bir anne olarak yaşadığını 15 yaşındaki Neyyire ABD Kongresi İnsan Hakları Komisyonunda salya sümük ağlayarak anlattı biz de "Bu kadar da olmaz" diyerek Saddam'ı bir kez daha lânetledik!Oysa 15 yaşındaki Neyyire savaş başlayalı ülkesi Kuveyt'e hiç gitmemiş, Kuveyt'teki ABD elçisinin kızı idi ve olay tamamen düzmeceydi.Daha dün isyancıların sivillere attığı kimyasal bombalar bu cenah ve hayranları tarafından Suriye Devleti'ne, Beşar Esad'a mal edilmedi mi? Teröristlere ait kimyasal silahların bir kısmı Suriye'ye giderken Adana'da ele geçmedi mi? Suriye'de isyan çıkartan teröristler tarafından gerçekleştirildiği biline biline Hatay'daki terör olayı da Esad'a yıkılmak istenmedi mi?Benzer olaylar bu bahiste bu topraklarda da yaşanacak, hatta çoktan yaşanmaya başladı bile.Yandaş televizyonlar da Ermeni soykırımı ile ilgili programlar yaparken ekranlara kemik yığınları ve katledilmiş insan fotoğrafları döşer oldu. Dedik ya?Arkada iş kotarılmış sıra, milleti katil olduğuna ikna etmeye gelmiş. Peki, bütün bunlar niye böyle oluyor? Ekonomik bağımlılık sebebiyle oluyor tabi. Ekonomik bağımlılık demek her bakımdan bağımlılık demektir ve Milli Ekonomi Modeli işte bu milletin başına geçirilmek istenen her türlü çorabı çorap örücülerin başına geçiren modeldir."Soykırım" tuzağı dâhil bugüne kadar sürekli etimizi yiyip bir de diş kirası isteyenlerden kurtulmak için elin ördüğü çorabı değil, Milli Ekonomi Modeli'ni ve onu en iyi uygulayacak kadroları başa getirmektir.