Evlilik demans riskini artıyor mu?
Uzun yıllardır süregelen bir inanışa meydan okuyan yeni bir araştırma, evliliğin demans riskini artırabileceğini öne sürüyor
02.05.2025 16:42:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Uzun yıllardır süregelen bir inanışa meydan okuyan yeni bir araştırma, evliliğin demans riskini artırabileceğini öne sürüyor. Bu bulgu, evliliğin kalp sağlığı ve uzun yaşam gibi çeşitli sağlık yararlarıyla ilişkilendirildiği önceki çalışmalarla çelişiyor ve bilim dünyasında yeni sorulara yol açıyor.
Araştırmacılar, 18 yıllık bir süre boyunca 24.107 yaşlı yetişkinin (ortalama yaş 71.8) sağlık kayıtlarını incelediler. Katılımcılar medeni durumlarına göre dört gruba ayrıldı: evli, dul, boşanmış ve hiç evlenmemiş. İlk analizlerde, yaş ve cinsiyet faktörleri dikkate alındığında, hiç evlenmemiş bireylerin demans geliştirme olasılığı evli kişilere göre %40 daha düşük bulundu. Dul olanlarda bu oran %27, boşanmış olanlarda ise %34 olarak ölçüldü. Ancak, eğitim, genetik ve diğer sağlık koşulları gibi daha fazla değişkeni hesaba katan daha detaylı analizler sonucunda, dul kişilerdeki istatistiksel fark ortadan kalktı. Yine de, hiç evlenmemiş kişilerde %24, boşanmış kişilerde ise %17 daha düşük bir demans riski tespit edildi.
Bu sonuçlar, evliliğin doğrudan demans riskini artırdığını kanıtlamıyor. Araştırmacılar, gözlemlenen farkların, evlilik durumu ile ilişkili olmayan diğer faktörlerden kaynaklanabileceğini vurguluyor. Örneğin, hiç evlenmemiş kişiler daha sağlıklı yaşam tarzlarına sahip olabilir veya sosyal destek ağlarına daha fazla erişim sağlayabilirler. Bu faktörler, demans riskini etkileyebilir ve gözlemlenen farkların altında yatan nedenler olabilir.
Çalışma, bekar kişilerde demans riskinin daha düşük olmasının veya teşhis edilme olasılığının daha düşük olmasının ardındaki nedenleri daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Evliliğin demans üzerindeki etkisini tam olarak anlamak için, yaşam tarzı, sosyal faktörler ve genetik gibi daha fazla değişkenin dikkate alınması gerekiyor. Bu araştırma, evlilik ve demans arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için yeni bir bakış açısı sunuyor ve daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının önemini vurguluyor. Sonuçlar, evliliğin demans riskini mutlaka artırdığını değil, diğer faktörlerin etkilerini de dikkate alarak yorumlanması gerektiğini gösteriyor.
Araştırmacılar, 18 yıllık bir süre boyunca 24.107 yaşlı yetişkinin (ortalama yaş 71.8) sağlık kayıtlarını incelediler. Katılımcılar medeni durumlarına göre dört gruba ayrıldı: evli, dul, boşanmış ve hiç evlenmemiş. İlk analizlerde, yaş ve cinsiyet faktörleri dikkate alındığında, hiç evlenmemiş bireylerin demans geliştirme olasılığı evli kişilere göre %40 daha düşük bulundu. Dul olanlarda bu oran %27, boşanmış olanlarda ise %34 olarak ölçüldü. Ancak, eğitim, genetik ve diğer sağlık koşulları gibi daha fazla değişkeni hesaba katan daha detaylı analizler sonucunda, dul kişilerdeki istatistiksel fark ortadan kalktı. Yine de, hiç evlenmemiş kişilerde %24, boşanmış kişilerde ise %17 daha düşük bir demans riski tespit edildi.
Bu sonuçlar, evliliğin doğrudan demans riskini artırdığını kanıtlamıyor. Araştırmacılar, gözlemlenen farkların, evlilik durumu ile ilişkili olmayan diğer faktörlerden kaynaklanabileceğini vurguluyor. Örneğin, hiç evlenmemiş kişiler daha sağlıklı yaşam tarzlarına sahip olabilir veya sosyal destek ağlarına daha fazla erişim sağlayabilirler. Bu faktörler, demans riskini etkileyebilir ve gözlemlenen farkların altında yatan nedenler olabilir.
Çalışma, bekar kişilerde demans riskinin daha düşük olmasının veya teşhis edilme olasılığının daha düşük olmasının ardındaki nedenleri daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Evliliğin demans üzerindeki etkisini tam olarak anlamak için, yaşam tarzı, sosyal faktörler ve genetik gibi daha fazla değişkenin dikkate alınması gerekiyor. Bu araştırma, evlilik ve demans arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için yeni bir bakış açısı sunuyor ve daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının önemini vurguluyor. Sonuçlar, evliliğin demans riskini mutlaka artırdığını değil, diğer faktörlerin etkilerini de dikkate alarak yorumlanması gerektiğini gösteriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.