1930'lu yıllarda İtalya'dan getirilen narenciye fide çeşitleri, Mersin Antalya ve Ege'nin bazı bölgelerinde aşılanır.
Sonra ne mi olur?
İskenderun Demir Çelik Fabrikası, Nazilli Basma Fabrikası, Kayseri Sümerbank Tekstil Fabrikası, Şişecam Fabrikası, Aliağa Rafinerisi ve daha birçok fabrika, Ruslar tarafından tek bir kuruş ödeme yapılmadan kurulur.
Türk sanayisinin omurgasını oluşturan bu tesisler sayesinde, hem on binlerce insan iş sahibi olur ve hem de Türkiye'nin kalkınmasına çok büyük katkı sunulmuş olur.
Öte yandan 1927'de çıkartılan bir yasayla fındık fidesinin ihracatı yasaklanır, Ordu ve Giresun'un fındık yetiştiren il olarak kabul edilmesi ve devamında fındık kongresinin toplanması gibi çok önemli karar ve uygulamalara imza atılır.
Tekstil hayatımızın başlangıcı kabul edilen Nazilli Sümerbank fabrikası da, 1937'de yine Atatürk tarafından açılır.
Günümüz gençlerinin belki bu hakikatlerden haberi olmayabilir ancak, halen siyasete yön veren hemen tüm partilerin Genel başkanlarının bu gerçekleri çok iyi bildiği veya bilmesi gerektiği kanaatindeyim.
"Bir TÜRK bir cihana bedeldir" sözü, tam olarak ATATÜRK için söylenmiştir.
Dünyada eşi benzeri olmayan kurucu babamız aziz Atatürk'ü ve hayatını, istisnasız tüm parti genel başkanlarının eksiksiz olarak okuması ve bilmesi lazımdır.
Trablusgarp'ta başarılı. Suriye'de başarılı. Kafkas cephesinde başarılı. Kurtuluş mücadelesinde ortaya koyduğu başarıyı ise, denizler mürekkep olsa yazamaz.
Sıfırdan bir millet oluşturmak ne demektir bilir misiniz?
Çivi yapmayı bile beceremeyen ve 600 yıllık boşa geçmiş bir zamanın hüküm sürenleri olarak bilinen Osmanlı ve padişahlarının, çok büyük vebali vardır.
600 yılda başarılamayanı Allah'ın özel seçilmiş kulu olan Mustafa Kemal Atatürk, 15 yıl gibi çok kısa bir zamanda başarmış ve yoktan bir ulus inşa etmiştir.
Para yoksa aklımız var diyerek, meyve takası karşılığında bir ülkenin tüm ihtiyacı olan altyapıyı kuruyor.
Şimdi o devasa kurumların yerlerinde yeller esiyor.
Hepsi özelleştirildi.
Böylesine stratejik ve ekonomik ve toplumsal değeri çok fazla olan devasa KİT'lerin yabancılara peşkeş çekilmesi, hangi akla hizmettir?
Nerede Atatürk'ün kurduğu uçak ve motor fabrikaları?
Hangi akıl ve irade bunun üzerine çarpı koyabilmiştir?
Nerede kaldı Atatürk'ün, "Köylü milletin efendisidir" sözü?
Daha o yıllarda çok hızlı bir sanayileşme deviniminin gerçekleşmesi nerede?
Özellikle de son 23 yıldır, sadece tünel-yol – köprü ve şehir hastanelerinin yapılmasıyla övünülmesi gibi bir kısır döngünün içerisinde bulunuyor olmamız, ne kadar ayıp bir şeydir!
Bir yılda ödenen faiz tutarı ile zaten 20 adet köprüyü bedava yaparsın.
Bir yılda milletin parasıyla bankacılık sektörüne hortumlatılan bir trilyona yakın para ile her kente en az 20 fabrika kurarsın.
Yenilen, içilen, çalınan, bilinen bilinmeyen milyarlarca lira ile yıkılan 11 ilimizi, baştan aşağı inşa ederdin.
Herkesi kendiniz gibi hesap-kitap bilmiyor zannediyorsunuz!
Konya büyüklüğünde ki bir Hollanda'nın sadece tarımsal ihracattan elde ettiği gelir, 120 milyar doları geçmiştir.
Aynı büyüklükteki bir Tayvan'ın sadece cip üretiminden elde ettiği ihracat geliri, neredeyse Türkiye'nin milli gelirinin tamamına yakındır
Ülkemizde uzunca bir dönemdir yaşanmakta olan akıl tutulmalarına en çokta milletimizin seyirci kalıyor olması, ayrıca ele alınması gereken ve anlaşılması zor bir başka akıl tutulmasıdır.
Bir partiyi destekledin iktidara getirdin ve kendisine tanıdığın süre içerisinde sana vadettiklerini yapamadığını gördün diyelim.
Neden halen daha aynı partide ısrar ediyorsun ve "Senin için ölürüm" diyorsun e benim güzel vatandaşım?
Acaba hangi parti seçmeni, canını bile vermeye hazır olduğunu ileri sürdüğü partisinin parti programında nelerin yazıldığından haberi var?
Ben size söyleyeyim…
Hiç birisinin böyle bir bilgisi ve derdi de yok!
Türk seçmeninin oy verme davranışı üzerinde bilimsel tezler hazırlayan ülkeler ve düşünce kuruluşları mevcuttur.
Özellikle de 1950 yıllarından sonra.
Üretilen ideolojilerin taraf ve taban bulması, aynı sistem içerisinde ele alınır.
Sağ-sol meselesi, Sünni Alevi tartışmaları, mezhebi ve etnik temelde ayrışma ve kutuplaşmaların oluşturulması gibi yakıcı ve yıkıcı etkileri bulunan fitne unsurlarının üretildiği yerler, her zaman için küresel akıl sahipleri tarafından üretilen propaganda merkezleri olmuştur.
Milletimiz doğruyu söyleyeni, kendisi için gece gündüz proje hazırlayanı, avazı çıktığı kadar bu hakikatleri haykıranı ödüllendirmeyip, Stockholm sendromu yaşamayı daha konforlu bulduğu için şimdi bu haldedir.
Mesela bu sert eleştirim Ana muhalefete!
"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diye bağırıp çağırma ile hangi ülke ekonomisi ayağa kalkmıştır.
Çocuk musunuz siz!?
CHP miting yapıyor, İYİ Parti- BTP ve Zafer partisini davet etmiyor!
Hani ya hep beraber diyordunuz?
Rusya bugün dünyaya meydan okuyorsa, bu Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" sayesindedir.
Dünyada eşi benzeri olmayan ve insanı merkezine koyan böylesine muhteşem bir çözüm paketini, neden ve kimlerden çekindiğin için ıskalıyorsun?
Haydar Baş'a ait olan bu doktrin (MEM), 6 ayda Türkiye'yi dünyanın çekim merkezi haline getirecek yeterliliktedir.
Sen mitinglerde millete ne anlatıyorsun?
Masal!
Mehmet Şimşek göreve geldiğinde ona alkış tutan sendin.
Onu yerden yere vuran ve ikinci Derviş vakası olarak değerlendiren, yine bizdik.
"Faizleri neden indiriyorsunuz bak döviz çıkacak" diye öncekileri eleştiriyordun ya.
Sonra Şimşek geldi ve faizleri çıkardı.
Sen ne yaptın? Bu davranışı olumladın!
Sonra ne yaptın ve ne dedin mitinglerde?
"Neden faiz bu kadar yüksek"
Yani diyeceğim şu.
Gerçekten çökmüş olan ülke ekonomisi hakkında ve çözümlerine dair herhangi bir müktesebata sahip değilsiniz.
CHP olarak sizler ekonomiyi hiç bilmiyorsunuz.
Aslında, BTP'yi bugüne kadar hiç gündem yapmamış olmanızın ve şu ana kadar bir davette bulunmayışınızın arka planında, sanki böyle bir eziklik varmış gibi geliyor bana.
CHP 100 yıllık bir parti diyorsunuz ama geldiğimiz noktada Atatürk'ün izinden siz değil, uygulamaları ve söylemleriyle, BTP gitmektedir.
Çözüm sahibi olduğunu bangır bangır haykıran siz değil, BTP'dir.
Atatürk'ün milli ekonomi anlayışını "MEM" ile taçlandıran, BTP olmuştur.
Anlamadığım şey şu:
Sizin bu modelden duyduğunuz bir rahatsızlık mı var?
Türkiye bugün bölünmenin eşiğine gelmiş veya getirilmiş, ama siz halen daha kibri ve egoyu önceliyorsunuz!
Kapitalizmin beşiği İngiltere ile bilmediğimiz bir gizli anlaşmanız mı var?
Son söz:
CHP bu inadını sürdürür ve bütünleşik milli bir cephe oluşturmazsa, iktidara gelse bile ömrü 3 veya 4 yıl olur!
Çünkü CHP'de görünmeyen bir dış bağlantılı, derin bir CHP mevcuttur.
Şu ana kadar ki tüm gelişmeler, bana bunun doğruluğunu teyit ediyor.
Yok, bu bir iftiradır deniliyorsa, BTP turnusol olarak orada durmaktadır.
Bakalım kapısını çalacaklar mı!
Sonra ne mi olur?
İskenderun Demir Çelik Fabrikası, Nazilli Basma Fabrikası, Kayseri Sümerbank Tekstil Fabrikası, Şişecam Fabrikası, Aliağa Rafinerisi ve daha birçok fabrika, Ruslar tarafından tek bir kuruş ödeme yapılmadan kurulur.
Türk sanayisinin omurgasını oluşturan bu tesisler sayesinde, hem on binlerce insan iş sahibi olur ve hem de Türkiye'nin kalkınmasına çok büyük katkı sunulmuş olur.
Öte yandan 1927'de çıkartılan bir yasayla fındık fidesinin ihracatı yasaklanır, Ordu ve Giresun'un fındık yetiştiren il olarak kabul edilmesi ve devamında fındık kongresinin toplanması gibi çok önemli karar ve uygulamalara imza atılır.
Tekstil hayatımızın başlangıcı kabul edilen Nazilli Sümerbank fabrikası da, 1937'de yine Atatürk tarafından açılır.
Günümüz gençlerinin belki bu hakikatlerden haberi olmayabilir ancak, halen siyasete yön veren hemen tüm partilerin Genel başkanlarının bu gerçekleri çok iyi bildiği veya bilmesi gerektiği kanaatindeyim.
"Bir TÜRK bir cihana bedeldir" sözü, tam olarak ATATÜRK için söylenmiştir.
Dünyada eşi benzeri olmayan kurucu babamız aziz Atatürk'ü ve hayatını, istisnasız tüm parti genel başkanlarının eksiksiz olarak okuması ve bilmesi lazımdır.
Trablusgarp'ta başarılı. Suriye'de başarılı. Kafkas cephesinde başarılı. Kurtuluş mücadelesinde ortaya koyduğu başarıyı ise, denizler mürekkep olsa yazamaz.
Sıfırdan bir millet oluşturmak ne demektir bilir misiniz?
Çivi yapmayı bile beceremeyen ve 600 yıllık boşa geçmiş bir zamanın hüküm sürenleri olarak bilinen Osmanlı ve padişahlarının, çok büyük vebali vardır.
600 yılda başarılamayanı Allah'ın özel seçilmiş kulu olan Mustafa Kemal Atatürk, 15 yıl gibi çok kısa bir zamanda başarmış ve yoktan bir ulus inşa etmiştir.
Para yoksa aklımız var diyerek, meyve takası karşılığında bir ülkenin tüm ihtiyacı olan altyapıyı kuruyor.
Şimdi o devasa kurumların yerlerinde yeller esiyor.
Hepsi özelleştirildi.
Böylesine stratejik ve ekonomik ve toplumsal değeri çok fazla olan devasa KİT'lerin yabancılara peşkeş çekilmesi, hangi akla hizmettir?
Nerede Atatürk'ün kurduğu uçak ve motor fabrikaları?
Hangi akıl ve irade bunun üzerine çarpı koyabilmiştir?
Nerede kaldı Atatürk'ün, "Köylü milletin efendisidir" sözü?
Daha o yıllarda çok hızlı bir sanayileşme deviniminin gerçekleşmesi nerede?
Özellikle de son 23 yıldır, sadece tünel-yol – köprü ve şehir hastanelerinin yapılmasıyla övünülmesi gibi bir kısır döngünün içerisinde bulunuyor olmamız, ne kadar ayıp bir şeydir!
Bir yılda ödenen faiz tutarı ile zaten 20 adet köprüyü bedava yaparsın.
Bir yılda milletin parasıyla bankacılık sektörüne hortumlatılan bir trilyona yakın para ile her kente en az 20 fabrika kurarsın.
Yenilen, içilen, çalınan, bilinen bilinmeyen milyarlarca lira ile yıkılan 11 ilimizi, baştan aşağı inşa ederdin.
Herkesi kendiniz gibi hesap-kitap bilmiyor zannediyorsunuz!
Konya büyüklüğünde ki bir Hollanda'nın sadece tarımsal ihracattan elde ettiği gelir, 120 milyar doları geçmiştir.
Aynı büyüklükteki bir Tayvan'ın sadece cip üretiminden elde ettiği ihracat geliri, neredeyse Türkiye'nin milli gelirinin tamamına yakındır
Ülkemizde uzunca bir dönemdir yaşanmakta olan akıl tutulmalarına en çokta milletimizin seyirci kalıyor olması, ayrıca ele alınması gereken ve anlaşılması zor bir başka akıl tutulmasıdır.
Bir partiyi destekledin iktidara getirdin ve kendisine tanıdığın süre içerisinde sana vadettiklerini yapamadığını gördün diyelim.
Neden halen daha aynı partide ısrar ediyorsun ve "Senin için ölürüm" diyorsun e benim güzel vatandaşım?
Acaba hangi parti seçmeni, canını bile vermeye hazır olduğunu ileri sürdüğü partisinin parti programında nelerin yazıldığından haberi var?
Ben size söyleyeyim…
Hiç birisinin böyle bir bilgisi ve derdi de yok!
Türk seçmeninin oy verme davranışı üzerinde bilimsel tezler hazırlayan ülkeler ve düşünce kuruluşları mevcuttur.
Özellikle de 1950 yıllarından sonra.
Üretilen ideolojilerin taraf ve taban bulması, aynı sistem içerisinde ele alınır.
Sağ-sol meselesi, Sünni Alevi tartışmaları, mezhebi ve etnik temelde ayrışma ve kutuplaşmaların oluşturulması gibi yakıcı ve yıkıcı etkileri bulunan fitne unsurlarının üretildiği yerler, her zaman için küresel akıl sahipleri tarafından üretilen propaganda merkezleri olmuştur.
Milletimiz doğruyu söyleyeni, kendisi için gece gündüz proje hazırlayanı, avazı çıktığı kadar bu hakikatleri haykıranı ödüllendirmeyip, Stockholm sendromu yaşamayı daha konforlu bulduğu için şimdi bu haldedir.
Mesela bu sert eleştirim Ana muhalefete!
"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diye bağırıp çağırma ile hangi ülke ekonomisi ayağa kalkmıştır.
Çocuk musunuz siz!?
CHP miting yapıyor, İYİ Parti- BTP ve Zafer partisini davet etmiyor!
Hani ya hep beraber diyordunuz?
Rusya bugün dünyaya meydan okuyorsa, bu Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" sayesindedir.
Dünyada eşi benzeri olmayan ve insanı merkezine koyan böylesine muhteşem bir çözüm paketini, neden ve kimlerden çekindiğin için ıskalıyorsun?
Haydar Baş'a ait olan bu doktrin (MEM), 6 ayda Türkiye'yi dünyanın çekim merkezi haline getirecek yeterliliktedir.
Sen mitinglerde millete ne anlatıyorsun?
Masal!
Mehmet Şimşek göreve geldiğinde ona alkış tutan sendin.
Onu yerden yere vuran ve ikinci Derviş vakası olarak değerlendiren, yine bizdik.
"Faizleri neden indiriyorsunuz bak döviz çıkacak" diye öncekileri eleştiriyordun ya.
Sonra Şimşek geldi ve faizleri çıkardı.
Sen ne yaptın? Bu davranışı olumladın!
Sonra ne yaptın ve ne dedin mitinglerde?
"Neden faiz bu kadar yüksek"
Yani diyeceğim şu.
Gerçekten çökmüş olan ülke ekonomisi hakkında ve çözümlerine dair herhangi bir müktesebata sahip değilsiniz.
CHP olarak sizler ekonomiyi hiç bilmiyorsunuz.
Aslında, BTP'yi bugüne kadar hiç gündem yapmamış olmanızın ve şu ana kadar bir davette bulunmayışınızın arka planında, sanki böyle bir eziklik varmış gibi geliyor bana.
CHP 100 yıllık bir parti diyorsunuz ama geldiğimiz noktada Atatürk'ün izinden siz değil, uygulamaları ve söylemleriyle, BTP gitmektedir.
Çözüm sahibi olduğunu bangır bangır haykıran siz değil, BTP'dir.
Atatürk'ün milli ekonomi anlayışını "MEM" ile taçlandıran, BTP olmuştur.
Anlamadığım şey şu:
Sizin bu modelden duyduğunuz bir rahatsızlık mı var?
Türkiye bugün bölünmenin eşiğine gelmiş veya getirilmiş, ama siz halen daha kibri ve egoyu önceliyorsunuz!
Kapitalizmin beşiği İngiltere ile bilmediğimiz bir gizli anlaşmanız mı var?
Son söz:
CHP bu inadını sürdürür ve bütünleşik milli bir cephe oluşturmazsa, iktidara gelse bile ömrü 3 veya 4 yıl olur!
Çünkü CHP'de görünmeyen bir dış bağlantılı, derin bir CHP mevcuttur.
Şu ana kadar ki tüm gelişmeler, bana bunun doğruluğunu teyit ediyor.
Yok, bu bir iftiradır deniliyorsa, BTP turnusol olarak orada durmaktadır.
Bakalım kapısını çalacaklar mı!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- ABD’nin gözü Eskişehir’de / 29.10.2025
- Asgari ücret 90 bin lira olmalı / 28.10.2025
- Bütçe değil nükleer bomba! / 27.10.2025
- Uyuşturucu satanı İDAM edin! / 21.10.2025
- Türkiye sistematik olarak çökertiliyor! / 20.10.2025
- ALS’li hastalara acil devlet desteği! / 15.10.2025
- Andımız yeniden okutulmalı / 13.10.2025
- Şerefsiz, alçak ‘biji Apo’ / 10.10.2025
- 2026’da asgari ücretli dilenecek / 06.10.2025
- Yalan üreteceğinize motor üretin! / 03.10.2025
- Asgari ücret 90 bin lira olmalı / 28.10.2025
- Bütçe değil nükleer bomba! / 27.10.2025
- Uyuşturucu satanı İDAM edin! / 21.10.2025
- Türkiye sistematik olarak çökertiliyor! / 20.10.2025
- ALS’li hastalara acil devlet desteği! / 15.10.2025
- Andımız yeniden okutulmalı / 13.10.2025
- Şerefsiz, alçak ‘biji Apo’ / 10.10.2025
- 2026’da asgari ücretli dilenecek / 06.10.2025
- Yalan üreteceğinize motor üretin! / 03.10.2025





















































































