logo
29 MART 2024

Ezan ile Çan, diyalog için katlanıcan

18.05.2004 00:00:00
Ünlü Mardin sempozyumunda ezan ile Çan aynı ana denk getirildi.

"Diyalog" uğruna yapıldı bu iş.

Tıpkı 2002'de Urfa sempozyumunda papaz ile Müslüman kadını nikahladıkları gibi...

O nikah dinen caiz değildi, haramdı yani.

Nikah kadar olmasa da, ezan ile çanı bütünleştirmek, nikah gibi İslamî bir ölçüyü ilk planda sulandırmaktı.

Daha da önemlisi, Müslümanları namaza çağırmak için, ashabın; "çan çalalım ey Allah'ın resulü" teklifine, Hz. Peygamberin; "Çan olmaz, çünkü o, Hıristiyanlığın sembolüdür" cevabına da bir reddiye idi Mardin'de yapılan.

Karşı olduğumuz için, telefonlarla bize hakaretler yağdıran "papaz muhibbi" zevat, çok meşgul olabilir diye, bu yazımda ezanın tarihçesini ve dinimizdeki yerini yazayım dedim.

'Ezan', bildirmek demektir. İslam terminolojisinde ise, ezan; farz namazlar için muayyen vakitlerde mâlum lafızlarla okunan mübârek sözlere 'ezan' denir. Ezan okuyan kişiye de 'müezzin' adı verilir.

'Ezân-ı Muhammedî' hicretin 1. yılında meşrû kılınmıştır. Erkekler için vâcip kuvvetinde bir sünnet-i müekkededir. Meşrûiyeti kitap ve sünnetle sabittir.

Kur'ân-ı Kerim'de;

"(Ezanla) birbirinizi namaza çağırdığınız zaman..." (Mâide, 5/58),

"Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığı (ezan okunduğu) zaman..." (Cuma, 9) buyrulmaktadır.

Hicretin birinci yılında Medîne-i Münevvere'de Mescid-i Nebevî tamamlanınca cemaatle namaz kılınmaya başlanmıştır. Namaz vakitlerinde de Hz. Bilâl-i Habeşî (r.a.) Resûlüllah (s.a.v.)'ın emriyle 'es-Salâh' (Namaza-namaza) veya Müslümanların güzel bir cemaat hâlinde yaşamalarına vesîledir, birtakım güzellikler ve şükür nevilerini ihtivâ etmektedir) diye seslenirdi. Ancak bu, Müslümanları, zamanında cemaate toplanmaya ve cemaatle namaz kılmanın sevabına naile olmaya yetmiyordu.

Bu sebeple cumayı ve beş vakti zamanında bildirecek bir alâmete ihtiyaç duyulmuştu.

Bu iş için Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'in riyâsetinde bir müşavere heyeti toplandı. Meclis'te hazır bulunan ashâb-ı güzîn tarafından çeşitli teklifler ortaya konuldu.

Bu teklifler; namaz vakitler;

a- boru çalınarak,

b- ateş yakılarak,

c- çan çalınarak,

d- veya yüksekçe bir yere bayrak dikilerek haber verilmesi tarzındaydı.

Fakat peygamberimiz (s.a.v.) bu tekliflerin herbirini, başka millet ve dinlere ait olması sebebiyle münâsip görmemişti.

Mesela; Çan çalalım teklifine, bu Hıristiyanlığın tarzıdır diye reddetmişti.

Neticede, müşâvere heyeti bu hususu karara bağlayamadan dağıldı.

Nihâyet ashâb-ı kirâmdan bâzı zevâtın aynı şekilde görmüş oldukları sâdık bir rüyâya ve onu te'yid eden bir vahye dayanan bildiğimiz üslûb ve tarzda ezan okumaya başlanmıştır.

Ezanla alâkalı rüyayı ilk gören, Ensâr'dan Abdullah bin Zeyd (r.a.)'dir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Abdullah'ın bu rüyası üzerine, 'İnşâallah, bu hak rüyâdır. Gördüğünü Bilâl'e öğret; çünkü onun sesi, senin sesinden güzeldir' buyurdu. O da Efendimiz'in emirleriyle, rüyasında öğrendiği bu ezânı, Bilâl-i Habeşî (r.a.)'ye öğretti. Hz. Bilâl de Medîne'nin en yüksek yerine çıkarak, Zeyd (r.a.)'den öğrendiği bu ezânı yüksek ve çok tatlı bir sesle okudu. 'Ezân-ı Muhammedî'nin Medine semâlarına yayıldığı sırada, bu ilahî dâveti duyan Hz. Ömer (r.a.) evinden çıkıp koşa koşa Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz'e gelerek, 'Ya Resûlüllah, aynı rüyâyı ben de gördüm' dedi. Ve o sırada ilâhî vahy de (Cuma, 9) gelmiş bulunuyordu.

'Ezan' ve 'İkâmet', ister mukim ister seferî olsun, farz namazların edâsında, kazâsında ve cuma namazında erkeklere müekked bir sünnettir... Beş vakit namazı tek başına dahi kılsalar ezan ve ikâmet getirmeleri gerekir.

'Ezan' ağır ağır, ikâmet ise sür'atli okunur. 'Ezan'ın ezan olduğu anlaşılsa bile, Arapça olmayan bir dille okunması kâfi gelmez, böyle bir ezâna itibar edilmez.

'Ezan'ı vaktinden önce okumak da câiz değildir. Şayet okunmuşsa, vakit girdikten sonra iâde edilir, yani tekrar okunur. Buna da müezzinlerin çok dikkatli etmesi gerekir. Zira Tirmizî'de geçen bir hâdis-i şerifte Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) 'imam (cemaatin namazının) mesûliyetini üzerine almıştır. Müezzine de (namaz vakitleri) emânet edilmiştir...' buyurmuşlardır.

'Ezan' ve 'İkâmet'i dinleyen kimse, müezzinin söylediklerini aynen söyler. Sadece 'hayye alessalâh' ile 'hayye alel felâh'ları söylemez... Müezzin bunları okurken, dinleyen de, her seferinde 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym' der. 'Ezan' bittikten sonra da,

'Allahümme Rabbe hâzihiddâ'vetittâmmetî vessalâtil kâimeti Âti Muhammedenil vesîlete vel-fazîlete veb'ashü makâmen Mahmûdenillezi veattehû inneke lâ tuhlifül mîâd' diye duâ etmelidir.

Çünkü böyle duâ eden, Hz. Peygamber'in (as) şefaatine laik kazanmış olur.

Bu duânın meâli şöyledir:

'Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin.'

Vesîlenin cennette bir âlî makam, faziletin de yine yüksek bir makam, Makâm-ı Mahmûd'un ise şefâat-ı kübrâ makâmı olduğu beyan olunmaktadır. Binâenaleyh böyle bir duâda bulunmak, Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.)'e muhabbetin ve kuvvetli bir irtibatın alâmetidir.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.