Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1996 yılında aldığı Loizidu kararının hukuki niteliğinden çok siyasal niteliği üzerinde kafa yoruluyor.
Loizidu kararının günümüz gerçekleriyle örtüşmediğini ve Konsey tarafından yeniden değerlendirilerek daimi delegelerce revize edilmesini istiyoruz.
Kararın aynı zamanda diğer Rumlar tarafından kullanılacak olmasının ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önüne geçecek olmasının da endişesi içerisindeyiz.
AİHM'nin aldığı karar devletleri bağlayıcı nitelikte. Türkiye kişisel başvuru hakkını kabul ettiğinden beri hemen her defasında dostane çözüme ve tazminat ödemeye zorlanıyor.
Konsey kararlarına uymamanın yaptırımı bulunuyor. Yargısal karara uymayan devletlerin delegeleri temsil yetkisini kullanamıyorlar veya üyelikleri askıya alınıyor.
Bu zamana kadar Yunanistan dışında bir ülke bu tarz sorunla karşılaşmadı. Ama siyasal tecrit korkusu üyeleri frenleyen en önemli etken.
Fakir Türk vatandaşların sırtından toplanan vergiler hemen her yıl ne idüğü belirsiz kararlarla tazminat olarak Konsey'e ödeniyor.
Rum vatandaşı Titiana Loizidu'ya da faiziyle beraber 1 milyon 100 bin dolar para ödeyeceğiz.
Ankara ne kadar süreyi uzatsa da bu kaçınılmaz bir sonuç.
Hem Konsey'e üye olacaksın, Avrupai kurum yasalarını kendi anayasandan üstün tutacaksın, hem de kararın siyasal olduğu gerekçesiyle hükmedilen tazminatı ödemeyeceksin. İmkanı var mı?
Kurulduğundan bu yana Avrupa demokrasisinin ne derece ikiyüzlü ve sözde olduğunu gören ve yaşayan Türkiye'nin alternatif politikaları bulunmuyor.
Ankara süreyi uzatsa da kısaltsa da bu parayı verecek. Hatta vermek zorunda.
Welcome to Irak
Amerikan Başkanı Bush, önceki gece Irak'a ani bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı bölgedeki Amerikan askerlerinin Şükran gününü kutlayarak onları moralman takviye etmekti. Başkanın uçağı olası saldırılar gözönüne alınarak ışıkları sönük olarak Bağdat havaalanına indi.
Perde arkasından sürpriz şekilde çıkan Bush zaman zaman kendisini dinleyen askerler karşısında gözyaşlarını tutamamış.
Bush'un ne için gözyaşlarını döktüğü ayrı bir tartışma konusuyken bu ziyaretin ortaya koyduğu en önemli sonuç; Irak'ta durumun zor olduğu.
Amerikan Başkanı Irak'taki durumun vehametini kavradığı için bu ziyareti gerçekleştirdi aslında. Bush savaş cephesine inerek Irak'a gelen ilk Amerikan başkanı oldu. Baba Bush da Körfez Savaşı sırasında gelmek istemiş ama Suudi Arabistan cephesinden öteye gidememişti.
ABD başkanı Nixon da 1969'da Vietnam cephesine gelere moral vermeye çalışmıştı.
Vietnam'dakiyle Irak'taki durum örtüşüyor.
Irak her açıdan Vietnam'ı andırıyor.
Gözyaşları akıtılsa da bu ziyaret yeni acılara yeni kapılar aralayacak.
Loizidu kararının günümüz gerçekleriyle örtüşmediğini ve Konsey tarafından yeniden değerlendirilerek daimi delegelerce revize edilmesini istiyoruz.
Kararın aynı zamanda diğer Rumlar tarafından kullanılacak olmasının ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önüne geçecek olmasının da endişesi içerisindeyiz.
AİHM'nin aldığı karar devletleri bağlayıcı nitelikte. Türkiye kişisel başvuru hakkını kabul ettiğinden beri hemen her defasında dostane çözüme ve tazminat ödemeye zorlanıyor.
Konsey kararlarına uymamanın yaptırımı bulunuyor. Yargısal karara uymayan devletlerin delegeleri temsil yetkisini kullanamıyorlar veya üyelikleri askıya alınıyor.
Bu zamana kadar Yunanistan dışında bir ülke bu tarz sorunla karşılaşmadı. Ama siyasal tecrit korkusu üyeleri frenleyen en önemli etken.
Fakir Türk vatandaşların sırtından toplanan vergiler hemen her yıl ne idüğü belirsiz kararlarla tazminat olarak Konsey'e ödeniyor.
Rum vatandaşı Titiana Loizidu'ya da faiziyle beraber 1 milyon 100 bin dolar para ödeyeceğiz.
Ankara ne kadar süreyi uzatsa da bu kaçınılmaz bir sonuç.
Hem Konsey'e üye olacaksın, Avrupai kurum yasalarını kendi anayasandan üstün tutacaksın, hem de kararın siyasal olduğu gerekçesiyle hükmedilen tazminatı ödemeyeceksin. İmkanı var mı?
Kurulduğundan bu yana Avrupa demokrasisinin ne derece ikiyüzlü ve sözde olduğunu gören ve yaşayan Türkiye'nin alternatif politikaları bulunmuyor.
Ankara süreyi uzatsa da kısaltsa da bu parayı verecek. Hatta vermek zorunda.
Welcome to Irak
Amerikan Başkanı Bush, önceki gece Irak'a ani bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı bölgedeki Amerikan askerlerinin Şükran gününü kutlayarak onları moralman takviye etmekti. Başkanın uçağı olası saldırılar gözönüne alınarak ışıkları sönük olarak Bağdat havaalanına indi.
Perde arkasından sürpriz şekilde çıkan Bush zaman zaman kendisini dinleyen askerler karşısında gözyaşlarını tutamamış.
Bush'un ne için gözyaşlarını döktüğü ayrı bir tartışma konusuyken bu ziyaretin ortaya koyduğu en önemli sonuç; Irak'ta durumun zor olduğu.
Amerikan Başkanı Irak'taki durumun vehametini kavradığı için bu ziyareti gerçekleştirdi aslında. Bush savaş cephesine inerek Irak'a gelen ilk Amerikan başkanı oldu. Baba Bush da Körfez Savaşı sırasında gelmek istemiş ama Suudi Arabistan cephesinden öteye gidememişti.
ABD başkanı Nixon da 1969'da Vietnam cephesine gelere moral vermeye çalışmıştı.
Vietnam'dakiyle Irak'taki durum örtüşüyor.
Irak her açıdan Vietnam'ı andırıyor.
Gözyaşları akıtılsa da bu ziyaret yeni acılara yeni kapılar aralayacak.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005