Artık felaketlerin alayına bağışıklık kazanmaya başladık!
Enflasyonmuş, depremmiş, savaşmış, kadın cinayetleriymiş, trafik terörüymüş, hiç fark etmez!
Önce aşırı tepki ile birikmiş olan gazlarımız alınır, ardından "Bize bir şey olmaz", "Bunun mu altından kalkamayacağız?", "En büyük biziz", "Yürüyün be kim tutar sizi?" gibi söylemlerle yavaştan karşı atağa geçmeye başlarız ve bir süre sonra bunları vaka-i adiye olarak görmeye başlayınca tam kıvamına gelmiş ve felakete karşı bağışıklık kazanmış oluruz!
Sonra gelsin sıradaki felaket!
Felaketler günlük hayatımızın idamesi ve sorgulama yeteneğimizin yönlendirilmesi için hayati öneme sahiptir, bunu kesinlikle unutmayın.
Toplu felaketler yaşamadığında millet bu sefer gerçek felaketin farkına varıp sorgulamaya kalkar ki bazıları için asıl büyük felaket hatta kıyamet demektir bu.
Onun için Türk milletinin sürekli dozunda ve ayarında doğal veya suni yoldan felaketler yaşaması ve biriken gazının boşaltılarak patlamanın önlenmesi zorunludur.
Patladığı zaman ne olduğunu çok iyi bilen bazı güçler bu ayarı yapmakta mahir hale gelmişlerdir.
Bu bazı güçler için iki büyük tehlike vardır.
Birincisi Türk milletinin madden ve manen zengin olması. Bu durumda milletin yapacağı ilk şey kafasını kaldırıp önce komşularında ardından dünyada nerede bir sıkıntı var orada bu sıkıntıyı ortadan kaldırır ve gönülleri fethetmeye başlar. Bu, dünyanın kurtuluşu için önem arz etmekle birlikte, birileri için çok büyük bir tehlikedir! Onun için Türk milletinin bir taraftan dengeli bir şekilde madden fakirleştirilmesi gerekir diğer taraftan ise onu manen diriltecek unsurlardan uzak tutulması zorunludur.
İkincisi ise dengeli ve ayarlı bir şekilde fakirleştirilip maneviyatından uzaklaştırılan milletin, düştüğü çukurun farkına varıp kendine gelmesini önlemek için, düzenli olarak başının çukura sokulup çıkartılarak ve gazının alınarak son darbenin vurularak yok edileceği gerçek felakete doğru sürüklenmesidir! Tabi bu yapılırken, milleti gerçek manada uyarıp ayıktırmaya çalışanlar da mutlaka gizlenip saklanmalı ve hatta mümkünse yok edilmelidir!
Bu geçmişten bugüne hep böyle olmuştur ve bu oyunlar bir noktaya kadar hep başarıya ulaşmıştır.
Ancak gelin görün ki olay, o bir noktaya geldiğinde bütün hesaplar yerini Allah'ın hesabına bırakmıştır!
Şunu unutmayın!
Türk milleti için imkansız olan hiçbir şey yoktur.
Bu milletin Oğuz Kağan'ı da, Alparslan'ı da, Hacı Bektaş Veli'si de, Atatürk'ü de bitmez.
Yeter ki kendine yol gösteren gerçek liderini görebilsin.
Ondan sonra gökyüzü bizim çadırımız, güneş bizim bayrağımız olur.
Bir anda dünya Türk'ün vatanı olur.
HABER/YORUM
Fenerbahçe'nin deneyimli oyuncusu Luiz Gustavo, "Bir teknik direktör kulüpten ayrıldığında aslında oyuncuların da suçları vardır. Bizim de üzerimize düşen sorumluluğu itiraf etmemiz gerekiyor" dedi.
-Tamam da o zaman bir tane futbolcu kalmaz takımda oynatacak!
*
Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Galatasaray'ın maç saatini değiştirme talebine ilişkin, "Benim kişisel fikrim maç 19.00'da ise gece 22.30'a alın. Herkes gelsin maça. Maç saatinin değişmesine gerek yok. İlla değişsin diyorlarsa da bence 22.30'a alalım" dedi.
-Ve Sivasspor daha maç başlamadan önce Rıza hocanın golüyle 1-0 öne geçmiş oldu!
TWITTER'DAN SEÇMELER
Starbucks'da bir ara wifi gitti, herkes bir panik oldu, bomba ihbarı bu kadar yaratmaz.
@muratcimen_
*
Trabzonspor tehlikeli yerden orta yaparken tribünde selfie çeken hanımefendinin görüntüsünü çat diye ekrana getirmek. Yönetmen zorla mesaiye kalmış çok belli. Sinirinden rastgele tuşlara basıyor canlı yayın aracında.
@alicantee
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022