Galatasaray-Trabzonspor müsabakası, maç öncesi düşünceleri adeta doğrularcasına stresli ve gergin başladı. Galatasaray bu gece oynayacağı Şampiyonlar Ligi maçı nedeniyle, Trabzon maçına futbol olarak değil, skorun önemi anlayışıyla bakarken, Karadeniz ekibi, sakatı çok olan ve önemli ölçüde yorgun yakaladığı Galatasaray'ı yenerek idari ve ekonomik kriz içinden çıkmayı hedefledi. Ancak iki takım arasındaki kalite farkı görmezden gelinezdi. Trabzon savunmasının bireysel hatalarını iyi değerlendiren Galatasaray forvetleri, -özellikle kazanılan iki penaltının ustaca yaptırıldığını düşünürsek- maçın Galatasaray lehine değişmesini sağladılar. Bu sonuçla Galatasaray'ın moral motivasyonu ve konsantrasyonu PSV maçı öncesi en üst düzeye çıkmış oldu.
Şampiyonlar Ligi'nin olmak ya da olmamak maçında PSV Teknik direktörü Gerets'in, Galatasaray'dan çekindiğini, hesaplarını bir puan üzerine kurduğunu, hucumu ise sadece kontraatak olarak düşündüğünü sanıyorum. Çünkü kalite olarak Galatasaray'dan daha iyi takım olmadıklarını biliyorum. Maçın hakeminin göstereceği kartlar ve vereceği kararların umarım skora direk etkisi olmaz. Galatasaray kadro zenginliğini en zor dönemlerde yaşanan sakatlıklara rağmen çok ustaca değerlendirerek bugünkü performansına ulaştı. Futbolda kazanmak kadar, güzel futbol oynamanın da önemli olduğunu bunu başarmak için üç günde bir maç oynamanın gerektiğini düşünüyorum. Ancak, takımdan ayrılanlar kadar sakatların da çok olmasının güzel futbola engel olduğunu da biliyorum. Fakat Galatasaray formasının ünvanları futbolcuları etkiliyor ve onlara farklı bir hava veriyor. Zaten maça 1-0 önde başlıyor gibiler. Bir de dünyanın en iyi dar alan presini yapan, topu koşturan bireysel kalitedeki futbolcuların skorun belirlenmesinde etken olduğunu düşünürsek Galatasaray en azından UEFA Kupası'na gidecektir. Kazandığında ise kendine yakışan Şampiyonlar Ligi'ne devam edecek.
Bu zor maçta 12. adama büyük ihtiyaç var. Bu nedenle idareciler bilet fiyatlarını makul seviyelere getirerek taraftarın maça gelmesi sağlanmalı diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Rıfkı Soysal
Şampiyonlar Ligi'nin olmak ya da olmamak maçında PSV Teknik direktörü Gerets'in, Galatasaray'dan çekindiğini, hesaplarını bir puan üzerine kurduğunu, hucumu ise sadece kontraatak olarak düşündüğünü sanıyorum. Çünkü kalite olarak Galatasaray'dan daha iyi takım olmadıklarını biliyorum. Maçın hakeminin göstereceği kartlar ve vereceği kararların umarım skora direk etkisi olmaz. Galatasaray kadro zenginliğini en zor dönemlerde yaşanan sakatlıklara rağmen çok ustaca değerlendirerek bugünkü performansına ulaştı. Futbolda kazanmak kadar, güzel futbol oynamanın da önemli olduğunu bunu başarmak için üç günde bir maç oynamanın gerektiğini düşünüyorum. Ancak, takımdan ayrılanlar kadar sakatların da çok olmasının güzel futbola engel olduğunu da biliyorum. Fakat Galatasaray formasının ünvanları futbolcuları etkiliyor ve onlara farklı bir hava veriyor. Zaten maça 1-0 önde başlıyor gibiler. Bir de dünyanın en iyi dar alan presini yapan, topu koşturan bireysel kalitedeki futbolcuların skorun belirlenmesinde etken olduğunu düşünürsek Galatasaray en azından UEFA Kupası'na gidecektir. Kazandığında ise kendine yakışan Şampiyonlar Ligi'ne devam edecek.
Bu zor maçta 12. adama büyük ihtiyaç var. Bu nedenle idareciler bilet fiyatlarını makul seviyelere getirerek taraftarın maça gelmesi sağlanmalı diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Rıfkı Soysal
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.