Resulullah Efendimiz, "Allahü Teala duada ısrar edenleri sever" buyurmuştur. "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman "Hasbunallahü ve ni'mel vekîl" zikrine devam ediniz.
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:"Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman "Hasbunallahü ve ni'mel vekîl" (Allah bize yeter. O ne güzel vekildir) zikr-i ce-mîlîne devam ediniz." (Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I/336.)Yine Peygamber Efendimizin bu konudaki isi şeriflerinden bazıları şu şekildedir: "Cenâb-ı Hak, duada fazla ısrar edenleri sever." (Kenzû'l-irfân 57,Camiu's-sağîr)."Eğer bir kul, Cenâb-ı Hakk'a bir hususda duâ eder de icâbet olunmazsa, onun yerine bir hasene, yani bir sevâb yazılır" (Kenzû'l-irfân 57, Camiu's-Sağîr)."Bir babanın oğlu için duâsı, bir peygamberin ümmeti hakkındaki duâsı gibi makbuldür." (Keşfü'l-hafâ, 1/495 Deylemî'den)"İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler hakkında ettikleri hayır duâları reddolunmaz." (Tirmizî, Birr, 5)."Ezân ile ikâmet arasında yapılan duâ müstecâbdır. Bu arada hemen duâ ediniz." (Tirmizî, Salat, 44, Deavât, 128; Ebû Dâvud, Salât, 35)."Kaderden sakınmak kaderi def etmez. Lâkin sâlihlerin duâsı, nüzûl etmiş ve edecek olan elem ve musîbeti def etmeğe ve kaldırmağa medâr olur. İş böyle olunca ey Allah'ın kulları, duâ ediniz." (Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5/224.)"Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatmolunursa akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır." (Kenzü'l-irfan, 59 (Camiu's-sağîr'den) Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân. 33).
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:"Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman "Hasbunallahü ve ni'mel vekîl" (Allah bize yeter. O ne güzel vekildir) zikr-i ce-mîlîne devam ediniz." (Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I/336.)Yine Peygamber Efendimizin bu konudaki isi şeriflerinden bazıları şu şekildedir: "Cenâb-ı Hak, duada fazla ısrar edenleri sever." (Kenzû'l-irfân 57,Camiu's-sağîr)."Eğer bir kul, Cenâb-ı Hakk'a bir hususda duâ eder de icâbet olunmazsa, onun yerine bir hasene, yani bir sevâb yazılır" (Kenzû'l-irfân 57, Camiu's-Sağîr)."Bir babanın oğlu için duâsı, bir peygamberin ümmeti hakkındaki duâsı gibi makbuldür." (Keşfü'l-hafâ, 1/495 Deylemî'den)"İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler hakkında ettikleri hayır duâları reddolunmaz." (Tirmizî, Birr, 5)."Ezân ile ikâmet arasında yapılan duâ müstecâbdır. Bu arada hemen duâ ediniz." (Tirmizî, Salat, 44, Deavât, 128; Ebû Dâvud, Salât, 35)."Kaderden sakınmak kaderi def etmez. Lâkin sâlihlerin duâsı, nüzûl etmiş ve edecek olan elem ve musîbeti def etmeğe ve kaldırmağa medâr olur. İş böyle olunca ey Allah'ın kulları, duâ ediniz." (Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5/224.)"Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatmolunursa akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır." (Kenzü'l-irfan, 59 (Camiu's-sağîr'den) Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân. 33).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.