Çeyrek asırdan beri ülkeyi yöneten siyasi kadroların, hangi ülkeyi yönettikleri, hatta hangi ülkede yaşadıkları hususunda, zaman zaman derin şüpheye düşüyor insan.
Gerçekten, bu ülkeyi yıllardır bu kadrolar mı yönetiyor ve bunlar, bizimle aynı havayı mı teneffüs ediyorlar diye çoğu zaman sormadan edemiyorsunuz.
Yönettikleri halkın hayat şartlarından haberdar değiller, ne ile nasıl ve ne derecede beslendiklerinden, çoluk çocuklarını nasıl beslediklerinden asla haberdar değiller.
Ekranlarda ve meydanlarda hesabını yapa yapa iktidara geldikleri çay ve simit fiyatlarından bile bihaberler.
1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesi ile saraya çıkan sendika başkanlarının, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, hayata dair, hayatın gerçeklerine dair bazı bilgiler vermelerini umut etti kitleler, meğer boşuna beklemişler, yönetim katına övgüler dizmede yarışıp durdular.
Ülke nüfusunun yüzde doksanını oluşturan kalabalık kitleler beklediler ki, kira fiyatlarının, emekli maaşlarını çoktan ikiye, hatta üçe katladığını, asgari ücreti ikiye katladığını, yoksulluk sınırının yüz bine merdiven dayadığını uygun bir lisanla saray eşrafına anlatırlar, işin o tarafına şöyle göz ucuyla dahi bakmadılar.
Demediler, diyemediler ki, bir kararla, bir imza ile layık gördüğünüz, bir ailede en düşük emekli maaşlı iki kişi olsa, ikisinin maaşı sadece ev kiralarını karşılıyor ve siz bu emeklilerden, evde işsiz bekleyen çocuklarını evlendirmelerini ve torun tosun sahibi olmalarını bekliyorsunuz.
Demediler, diyemediler ki, sizin her ay açıkladığınız ve düşüşe geçti dediğiniz enflasyon, her ay bir öncekine yarım puan, bir puan fark atarak yükseliyor, hem çarşı-pazar hem de mutfaklar alev alev.
Onlar yıllardır demedikleri, diyemedikleri gibi yine demediler ve diyemediler, halkın gerçek dertlerini dillendiremediler de, peki yönetici kesimi yönettikleri halkın çektiklerinden bu kadar mı habersiz olur arkadaş?
İktidarın, kendi yapıp ettikleri yüzünden gırtlağına kadar, derde, ıstıraba, çaresizliğe ve elbette borca batan halk, feryat ettikçe, iktidar, falanca parti şöyle demiş, böyle dememiş, şöyle yapmış, böyle yapmamış, filancası da şöyle yürüyormuş diyerek kuru gürültü çıkarıyor ve halkı oyalıyor.
Ekmekten aştan gerçekten bihaber bir iktidar iş başında, hem de tam çeyrek asırdan beri.
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025