Gizli çete...

TUHAF şeyler olmaya başladı. Polis bol bol asker yakalıyor.Ne zaman "çete" yakalansa, ele geçirilenler içinde iki şey kesinlikle yer alıyor:- Bir gizli defter.- Ve askerler.Bu son yakalanan çetenin flaması dahi var.Normalde "çete" gizli olmaz mı? Bunlar flama yaptırdıkları gibi marşları da var. Allah bilir ya, gece marş okuduklarında komşular duvarı vurup "çeteyi" uyarmış olabilirler.Sizler ekranda ceketini başına geçirmiş, iki polisin arasında, vücudu "C" harfi eğiminde koşturulan birisini gördüğünüzde işte o "çete"dir.Ve birazdan açıklama gelir:"Altı er, iki asteğmen, bir yüzbaşı, bir mustafi binbaşı, iki general, bir amiral..."İşte o zaman ben "Bunlar yine yanlışlıkla garnizon komutanlığını bastılar..." evhamına kapılırım.* Neyse ki Başbakan grubunda açıklama yapar ve şöyle der:"Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi ekonomide doğru adımlar ata ata memleketi nereye getirdik?.."AKP'liler bir ağızdan:"İyi noktaya...""Evet, geldiğimiz iyi noktadan bizi kimse geri çeviremez..."Şimdi "Hani bunun içinde çete açıklaması yok..." diyeceksiniz, oysa var. O sondaki "Bizi kimse yolumuzdan çeviremez" sözü aslında "içinde asker olan çete" açıklamasıdır. Başbakan, Danıştay baskınından sonra devamlı olarak kendilerine komplolar kurulduğunu vurgulamakta ve isim vermese bile faturayı askerlere kesmek istemektedir.İşte bol askerli "çete" yakalamanın gizemidir bu.* Elbette savcılar-yargıçlar gerçek neyse ortaya çıkartacaklardır. Eğer kimi askerlerin işgüzarlığı varsa, elbette hepimiz karşı çıkmalıyız.Demokrasilerde iktidarları halkın getirip-götürdüğünü unutmadan.Ve bu memleketin giderek tuhaflaştığını aklımızdan çıkartmadan.Siz hiç flaması olan, marş söyleyen "gizli çete" duydunuz mu?Belki mahallede yürüyüş bile yapıyorlardı, önde albay, arkada yarbay...Mahalle sormuş bile olabilir:"Muhafız alayı mı komutanım?...""Hayır, gizli çete..." Bekir Coşkun/ Hürriyet