İmâm-ı Rabbâni Hz.
Muhammed Haşim-i Keşmi şöyle anlatmıştır: "Hace Müsameddin Ahmet'den işittim. Hocam İmam-ı Rabbani'yi medhedip övdükten sonra; "Mertebesi yüksek, fazileti çok olmakla beraber, edebe riayette, hocamız Muhammed Baki-billah'ın talebelerinden hiçbiri, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi değildi. Bunun için bereketler herkesten önce ona nasip oldu" buyurdu.
İmam-ı Rabbani hazretleri şöyle buyurmuştur: "Biz dört kişi, hocamız Muhammed Baki-billah'a hizmette diğerlerinden ilerdeydik. Hepimizin ayrı bir bağlılığı, ayrı bir düşüncesi vardı. Bu fakir yakinen biliyorum ki, böyle bir sohbet ve cem'iyyet, terbiye ve irşad kaynağı, Peygamber Efendimizin zamanından sonra dünyada çok az görülmüştür. Gerçi insanların en hayırlısı olan Resulullah Efendimiz zamanında bulunamadık, sohbetine kavuşamadık ama, Muhammed Baki-billah hazretlerinin saadetli sohbetinden de mahrum kalmadık. Bunun için bu büyük nimetin şükrünü yerine getirmek lazımdı. Onun huzurunda herkes kendi bağlılığına, muhabbetine göre bir şeylere kavuştu."
İmam-ı Rabbani Hazretleri, Hocası Muhammed Baki-billah hazretlerinin ikinci defa huzuruna gidip bir müddet kaldıktan sonra, tekrar memleketine döndü. Bir müddet daha taliblere, isteklilere feyz vermekle meşgul oldu. Bu sırada pek yüksek derecelere kavuştu. Bu hallerini hocasına mektuplar yazarak bildirdi bundan sonra üçüncü defa hocasını ziyarete gitti. Bu ziyaretinden sonra Delhi'den Serhend'e dönüp bir kaç gün kaldı ve Lahor'a gitti. Lahor şehrinde herkes, İmam-ı Rabbani hazretlerinin teşrifini büyük bir ganimet bildi. Talebelerinin en meşhurlarından olan; Mevlana Muhammed Tahir, Hace Muhammed, Mevlana Esgar Ahmet ve Mevlana Ravh Hüseyin gibi zatlar bu sırada talebesi olup, sohbetinde pişip yüksek derecelere kavuştular. İmam-ı Rabbani hazretleri Lahor'da bulunduğu sırada, oranın meşhur alimleri kendisine çok hürmet ve edep gösterdiler.
Nice bilinmeyen ve çözülmesi zor meseleleri ondan sorup doyurucu cevaplar aldılar.
İmam-ı Rabbani hazretlerinin Lahor'daki sohbetleri devam ederken, hocası Muhammed Baki-billah'ın vefat haberi geldi. Kalblerdeki huzur ve ferahlığın yerini, elem ve keder aldı. Bu haber üzerine, hemen Delhi'yi gidip mübarek mezarlarını ziyaret etti. Oğullarına ve talebelerinin büyüklerine taziyede bulundu. Muhammed Baki-billah hazretlerinin talebeleri, üzüntülerini ve kablerindeki elemi, onun terbiyelerinin ve sohbetlerinin bereketleriyle gidermek için huzurlarına gelip, Muhammed Baki-billah'a gösterdikleri gibi, İmam-ı Rabbani hazretlerine de; muhabbet, hürmet ve teslimiyet gösterdiler. Küçük büyük hepsi onu kabul edip bağlandılar.
Muhammed Haşim-i Keşmi şöyle anlatmıştır: "Hace Müsameddin Ahmet'den işittim. Hocam İmam-ı Rabbani'yi medhedip övdükten sonra; "Mertebesi yüksek, fazileti çok olmakla beraber, edebe riayette, hocamız Muhammed Baki-billah'ın talebelerinden hiçbiri, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi değildi. Bunun için bereketler herkesten önce ona nasip oldu" buyurdu.
İmam-ı Rabbani hazretleri şöyle buyurmuştur: "Biz dört kişi, hocamız Muhammed Baki-billah'a hizmette diğerlerinden ilerdeydik. Hepimizin ayrı bir bağlılığı, ayrı bir düşüncesi vardı. Bu fakir yakinen biliyorum ki, böyle bir sohbet ve cem'iyyet, terbiye ve irşad kaynağı, Peygamber Efendimizin zamanından sonra dünyada çok az görülmüştür. Gerçi insanların en hayırlısı olan Resulullah Efendimiz zamanında bulunamadık, sohbetine kavuşamadık ama, Muhammed Baki-billah hazretlerinin saadetli sohbetinden de mahrum kalmadık. Bunun için bu büyük nimetin şükrünü yerine getirmek lazımdı. Onun huzurunda herkes kendi bağlılığına, muhabbetine göre bir şeylere kavuştu."
İmam-ı Rabbani Hazretleri, Hocası Muhammed Baki-billah hazretlerinin ikinci defa huzuruna gidip bir müddet kaldıktan sonra, tekrar memleketine döndü. Bir müddet daha taliblere, isteklilere feyz vermekle meşgul oldu. Bu sırada pek yüksek derecelere kavuştu. Bu hallerini hocasına mektuplar yazarak bildirdi bundan sonra üçüncü defa hocasını ziyarete gitti. Bu ziyaretinden sonra Delhi'den Serhend'e dönüp bir kaç gün kaldı ve Lahor'a gitti. Lahor şehrinde herkes, İmam-ı Rabbani hazretlerinin teşrifini büyük bir ganimet bildi. Talebelerinin en meşhurlarından olan; Mevlana Muhammed Tahir, Hace Muhammed, Mevlana Esgar Ahmet ve Mevlana Ravh Hüseyin gibi zatlar bu sırada talebesi olup, sohbetinde pişip yüksek derecelere kavuştular. İmam-ı Rabbani hazretleri Lahor'da bulunduğu sırada, oranın meşhur alimleri kendisine çok hürmet ve edep gösterdiler.
Nice bilinmeyen ve çözülmesi zor meseleleri ondan sorup doyurucu cevaplar aldılar.
İmam-ı Rabbani hazretlerinin Lahor'daki sohbetleri devam ederken, hocası Muhammed Baki-billah'ın vefat haberi geldi. Kalblerdeki huzur ve ferahlığın yerini, elem ve keder aldı. Bu haber üzerine, hemen Delhi'yi gidip mübarek mezarlarını ziyaret etti. Oğullarına ve talebelerinin büyüklerine taziyede bulundu. Muhammed Baki-billah hazretlerinin talebeleri, üzüntülerini ve kablerindeki elemi, onun terbiyelerinin ve sohbetlerinin bereketleriyle gidermek için huzurlarına gelip, Muhammed Baki-billah'a gösterdikleri gibi, İmam-ı Rabbani hazretlerine de; muhabbet, hürmet ve teslimiyet gösterdiler. Küçük büyük hepsi onu kabul edip bağlandılar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.