Hava güzelleşti, yazının mutfağında pencere açık, hırkayla yazımızı yazabiliyoruz. Çok şükür. Şükredecek ne kadar çok nimetler var, değil mi dostlar, gözlükle de olsa görebiliyoruz, elimiz tutuyor, sizlerle paylaşabileceğimiz fikirlerimiz duygularımız var. Yüreğimizde bir gül açarsa, ya da bir menekşe boynunu bükerse ya da papatyalar düğüne çağırırsa hemen sizi de haberdar ediyoruz.Ah? Biz ne güller gördük, ne menekşeler ne, papatyalar? En güzelleri cennet bahçelerinde açanlardı. Doğrusunu isterseniz biz öyle çok iyi kullar da değildik, nasıl oldu birdenbire güller bizi gülistana çağırdı. Orada öğrendik, sevgiyle bakmayı, olgunlukla gülümsemeyi, en ince esprilerden haberdar olduk. O bahçelerde ruhların yüceldiğini, her güzel lafızla huzura çağrıldığımızı hissettik. Sonra o koku, Resulullah'ın (sav) kokusu mekana teşrif edince, gerçekten şerefleniriz. Ne kadar ilginçtir; şöyle onbeş-yirmi çiçek bir araya gelip cennet bahçesinde birer gül olunca, güllerin en güzeli o mekanda niye bulunmasın?Resulullah Efendimizden (sav) bahsediyoruz sevgili okuyucular. Efendim Senden uzak değiliz. Efendim gözümüz yaşlı bağrımız başlı. Sahip olduğumuz her güzellik bize Seni, Senin güzel huylarını, güzel sözlerini, güzel hallerini hatırlatsın. Senin gibi gülümseyelim, Senin gibi besmele çekelim, Senin gibi sükut edelim, Senin gibi tane tane konuşalım. N'olur bize şefaat et de Senin gibi bir gül de biz olalım. Hasretlik canımıza yetti. Sana yakınlığı yakalamanın Seni tanımak ve Seni sevmekle mümkün olabileceğini öğrendik ve bu gerçeği sağladık. Şükür.Geceler uzun, Seni bir an duyabilmek için güzelliklerden güzellik sağıyoruz. Seni düşünmek ne güzel, adın ne güzel Efendim. Yeryüzündeki her güzellik Senden bir iz taşıyorsa, bu gece güzelliklerle dolu. Bu gece Seninle dolu Efendim, Sana kavuşmaya layık olabilseydik. Senin can dostum dediğin arkadaşlarından olabilseydik.Merhaba sevgili okuyucular, Ol Muhammed Mustafa (sav)'in düşüncesinin yer almadığı bir zihin, Onun sevgisi ile dolmayan bir kalp, ne fakir, ne zavallı, ne acınası bir zihin ve kalptir. O'nu dışlamak, kendimizi O'ndan ayrı düşünmek, Onu hatırlayamamak, Onun huzurunda hissedememek ne üzücü bir haldir. Resulullah'ın huzurunda olmayı başaranlar bunu fark eder. En güzel örnekten uzak olmak bizi uçurumlara, bataklıklara sürükleyebilir. Hayatımız bu kadar değersiz mi Allah aşkına. Hepimiz bir mânânın peşindeyiz, arıyoruz, o mânâya ulaşmak için ne yapmak gerektiği yüzyıllardır biliniyor. Bir çok kişi vuslatını tamamladı biz neredeyiz?Yazının mutfağındayız, Efendimize uymak gerektiği hemen herkesin bildiği bir gerçektir. Biz hatırlattık, bize hatırlatanlardan Allah razı olsun. Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, feyzi, ihsanı üzerinizde daim olsun.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022