Hak ile halk iradesini bütünleştiren siyasi iktidar ayakta kalabilir

Batı, tarih boyu Rusya'yı sevmez, tek ilgilendiği Avrasya'nın doğal kaynaklarla zengin toprakları. Gerçi, “kimi sever ki?” diyeceksiniz. “Arapları mı?” Madenleri zengin her ülkenin milletini sever(!). O kadar sever ki, kendi demokrasi anlayışı içinde öldürünceye dek kucaklar o milletleri. Batılı siyasiler Rusya’yı kara deliğe benzetirler (bilgi için: Karadelik-teleskop veya radyoteleskop gibi hiçbir fiziki gözlem aletiyle varlığı keşfedilemeyen, ancak etrafında meydana getirdiği tesir ve değişikliklerle teşhis edilebilen, çekim gücü sonsuza yakın olduğu için ısı, ışık ve ses dahil her şeyi yutan son derece yoğunlaşmış küçük bir uzay sahası). Batı, Rusya'yı bitirmek, dağıtmak için ne yaptı ise (Osmanlı İmparatorluğu ile savaştırdı, Faşist Almanya’sı ile savaştırdı, SSCB'yi yıktı ve mevcut Rusya'yı koloni haline getirmeye çalıştı vs. vs), Rusya her şeyi yuttu. Bundan dolayı Arap Baharından sonra en son seçimlerde Rusya'da Batı tarafından çıkarılmak istenen siyasi karışıklık planları tutmadı. Amerika'da geliştirilmiş ve artık internet üzerinden insan toplumlarını yönetme siyasi teknolojileri hantal ama fikirsel olarak –izimlerden bıkmış Rusya'da yürümedi. Rusya Turunç ihtilalini yutup Batının yüzüne geri tükürüverdi. Ve Batının istemediği Putin'i halkının çoğu üçüncü sefer Başkanlığa seçiverdi.Siyaset bilimcisi eski millet vekili Prof. Dr. Viktor Minin'in ifadesine göre Rusya bir laboratuar alanı gibi, her türlü fikir ve/veya ideolojiyi kabullenir benimser onu absürt haline getirir sonra ondan vazgeçer. Vazgeçişi de doğal, çünkü Hak Teâlâ’nın iradesine ters olan idare ve düşüncenin ömrü sınırlıdır. Bunun içindir ki Sosyalizm dönemi sona erdi, Kapitalizmin de sonu yaklaşmaktadır.Çarlık Rusya'sı, Sosyalizm, Komünizm, Kapitalizm, mevcut –izmlerin yanlışlıklarını Rusya kendi kaderinden geçirerek kanıtladı ve hak ile halk iradesini bütünleştiren siyasi irade anlayışı arayışına girdi. Haydar Baş gibi bir liderin Rusya'da gelip konuşma yapması tesadüf değil kader birliğidir. Aslında, Viktor Minin'in  dediği gibi, formül kolay “Ancak Hak ile halk iradesini bütünleştiren siyasi iktidar ayakta kalabilir.”Suriye ve dünyanın başka yerlerinde süregelen kriz ve savaşlar mevcut uluslararası siyasi ve gayri siyasi kuruluşların (BM, UNESCO vs. vs.) etkisiz olduğuna bir kanıttır. Günümüz Rusya'sı, artık bu tip kuruluşların eşiğinde beklemekten vazgeçti. Tabiat ve doğal kaynak cenneti Türkiye'nin kendi insani potansiyeline dayanarak özgürce adım atma vakti geldi artık.Gezi Parkı olaylarını takip ederken, geçen hafta dikkatimi çeken husus, bazı iktidar taraftarı medyanın mevcut Hükümete karşı çıkışların arkasında Mason vb. güçlerin olduğuna işaret etmeleri oldu. Hâlbuki yayınlan son haberlere göre 6-9 Haziran 2013 İngiltere Hertfordshire'de geçen umuma kapalı Bilderberg toplantısının (bilgi için: Bilderberg Grubu çoğu etkili siyasi işadamı, bankacı, büyük Batılı medya başkanlarından oluşan yaklaşık 130 üyesi olan gayri resmi yıllık toplantı. Konferansa giriş sadece kişisel davetle yapılıyor. Merkezi New York'ta yer almaktadır. Fransız gazeteci Thierry Meyssan'ın ifadesine göre Bilderberg örgütünün arkasında NATO durmaktadır) Türk katılımcı listesine bakalım:1. Milliyet Gazetesi, Aslı Aydıntaşbaş2. Başbakan Yardımcısı, Ali Babacan3. Retail and Insurance Group, Sabancı Holding A.Ş. Başkanı Haluk Dinçer4. Koç Holding A.Ş. Başkanı Mustafa Koç5. Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi, Habertürk gazetesinden Soli Özel6. CHP Milletvekili Şafak PaveyRusya'dan bu sene toplantıya katılımcı artık davet edilmemiştir.Ne güzel (!), sözde dindar gözüken T.C. Hükümet temsilcisi yanı başında Türkiye'nin en zengin üç ailenin temsilcisi, bağımsız medya(!) ve muhalefet(!). İşte bu gruplar Türkiye'yi yönetmeye çalışıyor. Meydanlarda, halkın önünde ayrı gözüken bu gruplar, kulis arkasında bir çıkıyor. Türkiye'nin özgürce adım atma vakti geldi artık ancak hak ile halk iradesini bütünleştiren siyasi irade iktidara layıktır.