Eğer bir fikir savunuyor, o konuda da realist düşünüyorsanız, karşınıza çıkabilecek acı tatlı bir çok olaya da katlanmak zorundasınız. Hele de kamuoyu önünde isminiz adresiniz belli olursa, o zaman seviyeli seviyesiz mesajlar alırsınız. Dilin kemiği yok ama internet dünyasının da aklı-saygısı ölçüsü yok. Sahte adresler, bilinen bilinmeyen isimler adı altında başlarlar kinini kusmaya; arını namusunu bir yana bırakır öylece yazarlar. Madem bir yola çıktınız bunlara katlanmak da bu yolun tatlı çileleridir; "gülü seven dikenine katlanır" Kimi edepli kimi edepsizce kelimelerle dolu mesajların ortak yanı; hiçbirinin iyi niyet taşımadığıdır.Gerek mesaj atan gerek de bu konuda fikrimizi bilmek isteyenlere birkaç söz söyleme hakkımız doğmuştur. Biz de vatan millet derdine sevdalanmış birileri olarak tabii ki kuru gürültüye pabuç bırakacak değiliz. ***Prof. Dr. Haydar Baş ve Ona inanan dava arkadaşlarının fikirleri ve mücadeleleri hiç bir zaman günübirlik ve basit hesaplar içermez. Onun hayatını yakînen tanıyanlar bilir ki; O, milli ve dini bütünlük için bir ömür tüketmiştir. Savunduğu değerler ölmez değerlerdir. Devlet-millet, asker sivil bir bilek bir yürek olması için elinden gelen gayreti esirgememiştir. Geride kalan ömürlerimizi de mutlaka bu uğurda tamamlayacağımız bilinmelidir. Geç anlaşılsak da doğruları söylemeye devam edeceğiz. ***Hak davaların asla kolay kazanılamayacağını, bu yolda çile ve meşakkat çekileceğini, vatan ve milletimizin düşmanlarını, küresel güçleri, yerli taşeronları gayet iyi tanımakta ve sorumluluklarımızı çok iyi bilmekteyiz. Yüce dinimizin Peygamberi (sav), fetret dönemindeki insanları ayıktırmak için 13 yıl uğraştı, doğum yeri olan Mekkelilere haklılığını bir türlü anlatamadı. Önceleri kuru inat uğruna Onu inkar ettiler ve neticesinde hicret etmek zorunda bıraktılar. Sonrasında Mekkeliler gerçeği geç de olsa anlayınca Hz. Muhammedi (sav) bağırlarına basmışlardır. ***Kendi doğrularımızı kimseye anlatmayı bırakıp kendi dairemiz içinde kalmamız, ya da susmamız isteniyorsa; bu düşünceye katılmamız asla mümkün değildir. Önemli olan çoğunluk ve güç değil, haklılıktır. Umarım haklı olmak da yeter sebeptir.Liderler için haklılık önemlidir, inandıkları değerler önemlidir. Çoğunluk başlangıçta o fikri değişik sebeplerden ve perdelerden dolayı kabul etmeyebilir, ancak lider o fikri işler, etrafı ile yaşar ve zaman hep onu haklı çıkartır. Tıpkı Resullulah'ta örneği olduğu gibi. ***Biz inanıyoruz ki gelecek zaman içerisinde Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi hareketi anlaşılacak ve insanlar aradığı mutluluğu ve huzuru orada bulacaktır. Onun için; "İş, aş, her zaman Haydar Baş" diyoruz.
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
ukepekci@hotmail.com
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024