Rakımı 3000 küsür metre olan bilmem ne köyünün kafası bozuk, tepesi atık, az asabi biraz da kaçık muhtarı veya din görevlisi es kaza devlet aleyhinde bir çift laf söylediği etkili ve yetkili kişilere maazallah bir ulaşsa, sol galiz lafı söyleyen kişi anasına doğduğuna öööyle sıradan pişman edilmez, katmerli cinsinden bin pişman edilir.Devletin manevi kişiliğini alenen tahkir biraz leke biraz kir etmekten filan ve falan nasıldır halan?Doğrudur, yerindedir.Bir milletin mukaddes değerleri ve o nispette mukaddes kurumları vardır.İyi de mantar gibi biten, kültür mantarından farklı olarak zehirli kır mantarı gibi toplum hafızasını sürekli ve acımasız kirleten diziler, eleştirmedik, hakarete maruz bırakmadık ne bıraktı bu millete ait değerlerden?Devlete hakaret edilir, kimsenin sesi soluğu çıkmaz.Askere hakaret edilir, kimse görmez.Askerlik gibi kutsal bir meslek diyelim, aşağılanır kimsenin umurunda değil.Ahlak, namus, iffet haya onlar çoktan çıkmış aya. Toplumda müşterisiz meta gibi durdukları için başlarını alıp gitmişler.Artık hayadan bahsetmek en büyük hayasızlık,İffet demek asıl iffetsizlik,Ahlaktan bahsetmek ise tanrı yazdıysa silsin.Son derece ayıp şeyler.İyi de devlet kendisine yapılan onca hakareti nasıl yutuyor?Hani yasama, yürütme, yargı?Hani yara, mantı, nerdedir sargı?Hatta öyleleri var ki, ne siz sorun ne ben söyleyeyim.Neyzen Tevfik; "Yumurtlamam ama yumurtanın tazesini bayatını anlarım" demiş.O kadar olmasa da birkaç yıl tiyatro ile uğraşmış biri olarak söylüyorum.Bazen, geçerken uğramak kabilinden izliyorum bu dizi denen ucubeleri, ne senaryoda iş var, ne oyuncuda ne işlenen temada.Var yok bu milletin değerlerini aşağılamak.Bir milletin temel taşı olan aile kurumu, karı-koca sadakatini eleştirmek, küçümsemek, hakaret bombardımanına tutmak. İslam(a)cı medya farklı mı, ne gezer.Buram buram maneviyat kokan(!) gizem harmanı diziler.Mısır Kapısı, Salep Görü, Hasırlar Alemi...İşin garibi, CNBC-E'de de aynı muhtevalı film ve diziler var.Kilise formatında. Kim kimden etkilenmiş bilinmez.Devlet bir tanedir.Bunun derin olanı, ya da yufka olanı yok.Devlet bir düzel kişilik olduğu için, şahıslara göre şekil alır.İyi niyetli kişilerin idare ettiği devlet iyi devlettir, art niyetli kişilerin idaresinde devlet o kişiler gibi olur.Devlete hakareti senaryosunun merkezine oturtan diziyi ele alın.Merhamet abidesi,İyilik ve hoşgörü küpü Tahir efendi, iki senede 40 bin Müslüman kadının ırzına geçen, yüz binlerce Müslüman masumu ya öldüren ya da sakat bırakan ve bütün bu vahşeti sadece bir yalana dayanarak yapan ülkede mukımdır. Aman ya Rabbi, bu ne yaman çelişkidir böyle.Sebe-i ikameti nedir?İşte o derin devlet(!) mecbur etmiş onu o ülkede ikamete.Anadolu kültüründe uğursuz insan için; "susuzluktan kavrulsam bir bardak suyunu içmem, açlıktan ölsem, bir lokma yemeğini yemem" denir.Biraz daha açayım konuyu.Köylerde bir takım tipler vardır.Kumarbaz, hırsız, katil, üç kağıtçı, dolandırıcı...Bu saydığım sıfatlardan rahatsızlık duyanlar bu tip insanlar için yukarıdaki sözü söylerler.Şimdi siz, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir vahşeti yapan bir ülkede hiçbir haklı sebep yokken ikamet edeceksiniz sonra iyilik ve hoşgörü timsali olacaksınız.Bu kadarla da yetinmeyeceksiniz, o ülke insanı için dualar yapacaksınız, ama o ülkenin yalan dolanla öldürdüğü nice masumlara terörist deyeceksiniz.Bush'a sevgilerinizi iletirken, Bush ailesinin iş ortağı Usame'nin ölüm haberini dört gözle bekleyeceksiniz.Tahir efendi o ülkede ikamete mecbur(!) kalmadan bu ülkede ne zarar ziyan gördü ki?Yıkmakla itham edildiği devletin en tepe noktasındaki adamın selamını bir ruhaniye götürmemiş miydi?Daha. Yıkmakla suçlandığı devletin büyükelçisi karşılamamış mıydı onu orada?Nasıl bir tiyatrodur bu böyle.Siz, bir yandan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmakla itham edeceksiniz, sonra Türkiye cumhurbaşkanının selamını müteveffa papaya götüreceksiniz ve sizi papanın devletindeki Türkiye büyükelçisi makam aracıyla karşılayacak,sonra da mecbur kaldığınız için vahşetler ülkesi ABD'de ikamet edeceksiniz.Sonra da başrolünde figuranize edildiğiniz dizide bir yandan uydurduğunuz hayali derin devletin şahsında devlete hakaretler yağdıracaksınız, bir yandan da iyilik ve hoşgörü timsali olarak takdim edileceksiniz.Pes doğrusu.Bu kadar ilginçlik olur mu?Devlet bizim devletimizdir.Devletin derini yufkası olmaz.Bu devlet yalan senaryolarla kimseyi öldürmedi, kimsenin ırzına geçmedi.Hoşumuza gitmeyen bir takım şeyler yapılmış olsa bile onlar devletin değil, şahısların yanlışıdır.Devletine hakaret eden eninde sonunda Iraklı gibi olmaya mahkum ve mecbur olur.Yoksa asıl gaye o mu? Yoksa işin farkına varmak için rakımın üç bin metre mi olması lazım?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024