Her Harbiyeli'nin en büyük hayali, Harbiye'den hemen sonra dağlara çıkıp yan gelip yatmaktır "Harbiye'den Dersim'e"; Tuğgeneral Ziya Yergök'ün, Sami Önal (Askeri Lise'den hocamdır) tarafından yayına hazırlanan anılarının ilk bölümü..Dersim deyince kaçınılmaz olarak Cumhuriyet'in ilk yılları geliyor akıla.. Ama Tuğgeneral Yergök, Harbiye'nin 1899 mezunu.. Demek ki İmparatorluk yıkılırken Dersim, Cumhuriyet kurulurken Dersim, Cumhuriyet'i yıkmak için yine Dersim..Harbiyeli 1899'dan beri Dersim dağlarında..Yan gelip yatıyor..Bu bir Cumhuriyet yazısıdır ey Türk milleti..Seneye bu vakitler Cumhuriyet Bayramı mesajını, "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir", "Ananı da al git buradan" diyen bir Cumhurbaşkanı'nın yazmasını, ertesi gün de Akif Beki'nin düzeltmesini istiyor musun, istemiyor musun?Önce ona karar ver..Cumhuriyet ovada siyaset yaparak değil, dağlarda kurulmuştur..Ama Harbiyeli kekliği sadece dağlarda değil, düz ovada da avlamayı çok iyi bilir..Harbiyeli her dönemde eşkiyanın belini kırmıştır..Kırılan belin proteze alınıp canlandırılması yahut hastalığın kökünden tedavi edilmesi ise "siyaset"in işidir.Ama "siyaset", oy kaygısı yahut başka bir şey, örneğin AB zoruyla eşkiyaya defalarca örtülü yahut açık "af" getiriyorsa asker ne yapsın?MED TV'ye "Dersim parlamenteri" alt yazısıyla Kürtçe mülakat veren Vahdet Sinan Yerlikaya hangi partinin milletvekilidir?Türk milleti adına karar veren bağımsız Türk Yargısı tarafından "idam"ına hükmedilen Öcalan'ın dosyasını; Anayasa'ya tamamen aykırı bir tasarrufla Meclise göndermeyip "başbakanlık"ta bekleten hangi üç partidir?Hangi partiler devr-i iktidarlarında kaç defa af çıkarmışlardır?Sonra gene "Harbiyeli dağlara"...1899'lu da, 2006'lı da...Arada bir asırdan fazla zaman var..Ayıptır, yazıktır, günahtır..Son günlerde "çeşitli kaynaklar" tarafından dillendirilen "af" dllekçelerine bir göz atalım mı?"Kuzey Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Başkan Yardımcısı Kosret Resul Ali, topraklarındaki PKK varlığının sona erdirilmesinin ancak siyasi bir anlaşmayla mümkün olacağını belirterek, -PKK'ya saldırmamızı istiyorlar. Ama yapamayız. Geçmişte denedik, sonuç alamadık. Sorunun kuvvet kullanarak çözülemeyeceğini düşünüyoruz. Çünkü onlar da (PKK'lılar) Kürt. Biz Kürtler için Kürtleri öldürmek çok zor. Hatta imkânsız- dedi. Eski bir peşmerge komutanı olan Ali, Türkiye ile PKK arasında bir anlaşma sağlanmasını umduklarını vurguladı ve -Türkiye'de genel af ilanı ve Kürt varlığının Türkiye'de bir halk olarak tanınması gibi siyasi adımlar karşılığında, PKK silahlarını Amerikalılara vermeye hazır- diye konuştu." (Los Angeles Times . 27 Ekim 2006)Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK yanlılarının kaldığı Mahmur Kampı'nın kapıtılamayacağını belirterek, "Türkiye bize anlayış göstermeli. Şu anki ortamda Irak ve ABD'nin PKK'ya karşı cephe açıp savaşması mümkün değil" dedi. (18 Ekim 2006)Ralston, Barzani ile görüştükten sonra Edip Başer'e "Sayın Başer, Barzani ile görüştüm. Söylediklerinizden farklı değil. Bana bazı talepleri oldu. Hatta bir af sürecinden bahsetti ki, buna İmralı'dakinin de dahil edilebileceğini söyledi. Ben de kendisine buraya pazarlık yapmaya gelmediğimi söyledim. Pazarlık için değil sorunun çözümü için devrede olduğumu anlattım. Bilginiz olsun... (16 Ekim 2006)Evet işin ucu dönüp dolaşıp, "İmralı'dakinin de dahil edileceği" bir GENEL AF'fa gidip duruyor..Bu, seçim sonrası düşünülen Amerika onaylı bir AKP-DYP koalisyonunun da ortaklık noktasıdır.Ağar'ın düz ovada söylediği "gakkak gubarak" türküsünün sırrı da budur.Halbuki bakın asker ne diyor?..."Terör örgütüne yönelik bir bir af düzenlemesine gerek yoktur. TCK'da bu konuda yeterli düzenleme bulunmaktadır. TCK 212/2 ile etkin pişmanlığı düzenlemektedir. Bu madde ile pişmanlık duyan örgüt üyesi yetkili mercilere başvurabilir ve suç kaydı yok ise ceza almaz. Bu güne kadar af niteliğinde çıkarılan 7 farklı yasadan PKK yararlanma yoluna gitmemiştir. 6 Ağustos 2003 tarihli ve 6 Şubat 2004'e kadar yürürlükte kalan "Topluma Kazandırma Yasası" sonucu cezaevinde bulunan 1264 PKK'lının 462'si tahliye edilmiş, dağ kadrosundakilerin de 254'ü teslim olmuş, bunların 201'i serbest bırakılmıştır." (Akşam. 21 Ekim 2006)Demek ki kıymetli okuyucu "Topluma Kazandırma Yasası" bile dağdakilerin değil, düz ovada hapiste yatanların işine yaramıştır.Çünkü affın amacı İmralı'dakinin siyasete dönebilmesi olmalıdır. Af ancak o zaman af olur..1."Türk Milleti adına karar veren";2."bağımsız" ;3."Türk Yargısı" demiştik, değil mi?İyi o zaman, şunu da oku ey okuyucu.. "TÜSİAD ve Bahçeşehir Üniversitesinin işbirliği ile Avrupa Birliği destekli olarak, 16.11.2006 tarihinden itibaren başlamak üzere, " ifade hakkının uygulamaları ve kısıtlamaları" adlı proje çerçevesinde, Türkiye"nin genelinden seçilecek 50 hakime meslek içi eğitim verilmesine karar verilmiştir. Düzenlenen seminerlerde, Avrupa Birliği ülkelerinden seçilecek 10 hukukçunun eğitim vermesi ve eğitim görecek hakimlerin 20"sinin Yargıtay tarafından, 30"nun Adalet Bakanlığı tarafından seçilmesi konusunda mutabakata varılmıştır. Bu seminerlerde halen devam etmekte bulunan ; * Orhan Pamuk davası ( Yargıtay"da incelemesi devam etmektedir.) * Hrant Dink (İki davası görülmektedir.) * Elif Şafak (temyiz edilmiştir. ) üç dava ile ilgili, Avrupalı hukukçuların görüş bildireceği,bu davalar kendi ülkelerinde olsa, davaların ne şekilde çözüleceği hususunun işleneceği belirtilmiştir. Söz konusu seminerlerin, AB destekli olacağı beyan edilmiş, masraflarının kimler tarafından karşılanacağı henüz açıklanmamıştır. "Metin, konu ile ilgili olarak T.C. HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU BAŞKANLI?INA Büyük Hukukçular Birliği adına müracaat eden Avukat Kemal Kerinçsiz'in dilekçesinden alınmıştır..Yani;AB'nin 10 hukukçusu, AB destekli bir proje sonucu, AB'den desteklenen Bahçeşehir Üniversitesi ve TÜSİAD tarafından düzenlenen bir "operasyon" sonucu "seçilmiş" 50 Türk hakimini "eğitecek"..Peki bu "eğitilecek" hâkimler bundan böyle;1."Bağımsız" olabilecek mi?2. "Türk Milleti adına değil" de "AB adına" mı karar verecek?3. O takdirde adları "Türk Yargısı" mı olacak, "AB Yargısı" mı?Cumhuriyet'in 83'üncü yılına armağan olsun..7 kişiyi öldüren seri katillerin daha önceki aflarla çıkmış olmaları;Kurbanlardan birisinin annesinin, "Yargıya güvenim kalmadı" demiş olması;Katillerin devlet karayollarında tam 1944 kilometreyi ellerini kollarını sallaya sallaya geçip gitmiş olmaları;Devletin halen bitmemiş olsa bitmeye başladığının....Ve "Cumhuriyet"in bu kadar yıl sonra içinde bulunduğu hâl ve şartların fotoğrafıdır.... Bitmedi...Baydemir geçenlerde ne dedi?Avrupa Parlamentosu'nda "Avrupa Birliği-Türkiye ve Kürtler" konulu konferansta konuşan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ankara'nın yetkilerini yerel yönetimlerle paylaşmasını önerdi. Osman Baydemir, konuşmasında yerel kaynakların yerel yönetimlerce kullanılması gerektiğini belirterek "Batman'daki petrol rezervleri ve bölgedeki su kaynakları da bu kapsamda değerlendirilmelidir" dedi. Bölgeler arası gelişme farkını ortadan kaldırmak için bölgesel metropol kentlerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan baydemir, bu proje için Trabzon, Diyarbakır ve Van'ı örnek gösterdi. Valilik ve belediye başkanlığı makamlarının da birleştirilmesini öneren Diyarbakır Belediye Başkanı, "Bu sözlerimden eyalet modeli yönetim öneriyorum anlamını çıkarmayın" dedi. Bölünme korkularının yersiz olduğunu vurgulayan Osman Baydemir, hedeflenenin demokratik ve insan haklarına saygılı bir Türkiye olduğunu belirtti.Nerede "Belediye Başkanını görevden alma yetkisi bulunan" Diyarbakır Valisi?Nerede "Cumhuriyet Savcıları"?Hâkimler AB tarafından kursa alınıyor anladık da, acaba Valiler ve Savcılar daha önce mi alındı?Baydemir'in Strasbourg'daki bu konuşmadan, ve bu noktaya dikkat buyurun lütfen Talât-Soyer'in Müftü Hükümeti'nden bir sonraki adımları "bölgelerine" uluslararası Barış Gücü'nün "davetidir"..Kırmızı mumlu davetiye ile..O zaman ne yapacaksınız?"Biz ne ettik?" diye dövünecek misiniz?Demek ki İmparatorluk yıkılırken Dersim, Cumhuriyet kurulurken Dersim, Cumhuriyet'i yıkmak için yine Dersim.. Bayram günü hatırlatıp da hata mı ettik?Cumhuriyet Bayramınız Kutlu olsun...