Kadın ve erkeğin ömrü niçin farklı?
Dünyanın her tarafında olduğu gibi kadınlar daha uzun yaşamaktadır. Bunun bir çok sebebi mevcuttur.A- Kadınların nüfus dengesindeki doğurganlık ve annelik rolü erkeklere göre daha ulvidir. Kadınlar bir nevi dünyayı sırtlarında taşımaktadırlar. Cenabı Hak, onların vücutlarına bazı hormonal koruyucular vermiştir. B - Kadınların kan hücreleri her ay 250-300 cm.3 yenilenmektedir. Böylece vücuttaki organların beslenmesi taze kan hücreleri ile daha aktif olmaktadır.C Kadınlar çocuklar için babalara nazaran daha yakındır. Daha bağışlayıcıdır ve daha anlayışlı davranmaktadır. Kadınlar bazen çocuklarla çocuk olmasını bilmekte ve her zaman çocuklarının yanında yer almaktadır.D - Kadınlar sağlıklarından daha çok şikayet etmekte, ancak doktora daha çok gitmekte ve ilaçlarını genellikle daha muntazam kullanmakta ve daha iyi tedavi görmektedir. Erkekler ise hastalıklarının kendi kendine geçmesini sonuna kadar beklemektedir. Bu durum da onları daha çok yıpratmaktadır.E - Erkekler dışarıda genellikle ağır şartlarda çalışmakla çabuk yıpranmaktadır. Bunun yanında sağlıksız yerlerde çalışmalar; kimya sanayi, yer altındaki madenler, egzos gazı ve çevre kirliliklerin bol olduğu yerlerdeki çalışmalar tünellerde ve daha birçok ömür törpüsü yerlerde çabuk yıpranmaktadırlar. Vücut direnci ve kök hücreler Dünyadaki nüfus gittikçe çoğalmakta ve ömürler artmaktadır. Türkiye'de de ortalama ömür nerdeyse 70 yaşın üzerine çıkmaktadır. Hatta kadınların ömürleri erkeklere göre daha da uzun olabilmektedir. Ancak sadece ilaçlar ömrün uzaması için yetmemektedir. Ömrün uzamasında kaliteli beslenme ve bilgili hayat da büyük önem taşımaktadır. Çünkü dirençli vücutların direncini yükselten bir taraftan genetik yapılar diğer taraftan da bireylerin yaşam tarzları ve bulundukları çevrenin etkisi de çok büyük olmaktadır. Mesela: Her vücutta bir koruyucu sistem mevcuttur. Bu sistem vücudun direncini ifade etmektedir. Son zamanlarda vücudun koruyucu sistemine bir de kök hücreleri varlığı keşfedilmiştir. Onların da rolü bu koruyucu sistemde oldukça büyüktür.Çeşitli hastalıklarda, verilen ilaçlar mikropları öldürmekte veya en azından zayıflatmaktadır. Böylece vücudun koruyucu sistemi harekete geçer ve onları kolayca yok ederek iyileşmeyi sağlamaktadır.2 Ameliyatlarda veya yaralanmalarda hekimler mikropları temizlemekte ve gereken dikişleri atmaktadır. Ancak yaraların veya dikişlerin kapatılmasını vücut kendi sağlamaktadır.3 Geçirilen birçok hastalığa özellikle çocuk hastalıklarına karşı vücut sisteminde bağışıklık oluşmakta ve bir daha o hastalık mikrobu geldiğinde ona karşı oluşan vücuttaki bağışıklık hücreleri o hastalığı hemen daha başında yok edebilmektedir.Kısacası; hastalıklarda doktor ve ilaçlar, sadece etkeni ortadan kaldırmaktadır. Vücudumuz ise, kendi kendisini tedavi etmektedir. Onun için sağlıklı bir vücuda, bünyeye sahip insanlar daha dirençli olmaktadır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006