HİÇ'ten HİÇ'e...

Nasrettin Hoca Merhûm'a, bir ümerâ yani âmirler ortamında sormuşlar: - Kimsin sen? Necisin?- Hiç kimseyim, Hiç'im! Soran ve kulak verenlerin dudak bükerek küçümseyen edalarını görünce:- Muhterem! Sen kimsin? Necisin? Diye Hoca sormuş bu sefer:- Mutasarrıfım! Demiş adam şişinerek.- Sonra ne olacaksın? Diye sormuş Hoca:- Vali olacağım inşallah..- Peki daha sonra? Diye hayret ederek Hoca sordukça, adam şişinerek; "Sonra beylerbeyi, sonra kazasker, sonra vezir.." diye sıralamış olmayı hayal ettiği makamları! Hoca, hayretler içinde yine sormuş:- Ya sonra?- Nasipse bir ihtimâl Sadrazam olabilirim..- Pekiii! Ondan sonra? Diye üsteleyince Hoca; adam düşünmüş, sadrazamlıktan sonra makam yok! Sadrazamdan sonra Padişah var, padişah da atanmayla terfiyle olmaz!Başka makam kalmadığı için şişinen, kabaran adam boynunu bükerek sessizce:- Hiç! Demiş...Hoca bu! Bu "Hiç" cevabı için üstelemiş hep adamı ve cevabı alınca:- Bre Adam! Daha neye kabarıyor, şişiniyorsun? Ben, senin yıllarca olmak için gayret edeceğin, hayal ettiğin makamdayım! Şimdiden Hiç'im!Kıssa bu! Hissesi elbette alana!Bizim Uzun Adam da, hiçlikten hiçliğe doğru, dolu-dizgin!Ne zaman fark edeceğini veya fark edip etmeyeceğini meraktayım!Şâir; "Mâhi derya içredür, deryayı bilmez!" der ya! Denizi fark etmeyen, bilmeyen balık misali bir ömür yaşamışız! Ömrümüzün de içinde olduğu zaman kesiminde, gözümüzün önünde olanların farkında olmamışız, olamamışız!Olan bitenleri görmek için bakmamışız bile! Kasımpaşa sokaklarında koşuşturduğu, top oynadığı, delik ayakkabılı dönemlerini kendisi anlatıncaya kadar bilmediğimiz ama anlattıklarını dinletecek konuma geldikten sonraki Recep'i; dinlemeyene sille-tokat dinleten Tayyip'i hepimizin tanıdığımızı ama görmezden geldiğimizi fark ettim!Partiden maaşlı RP İl Başkanlığı yıllarından itibaren basın ve medya vasıtasıyla ve güya tenkit edilerek, vesayet altında eziliyormuşçasına, mazlûmcasına, yalvar-yakar oy istemecesine hep evlerimizdeymiş!Kasımpaşalı topçu, Tayyip!..RP Beyoğlu Gençlik Koları Başkanı, Recep!..RP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı, Tayyip!..RP İstanbul İl Başkanı, Recep!..RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Recep Tayyip!..Belediye başkanı iken mahpus, mağdur, mazlum, Recep Tayyip!..Yalaka basın ve medyaya göre "Muhtar bile olamaz" derecede yasaklı, Recep! Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi dahilinde başlatılan "Arap Baharı"nın hemen öncesinde, Türkiye'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel başkanı, Recep Tayyip!Yetmiş günde seçim kazanan partinin başında, Recep Tayyip!Solun debisi düşük DB'si sayesinde, yasağı kaldırılarak önce milletvekili sonra başbakan, Recep Tayyip!On iki yıl girdiği dokuz seçimi kazanarak; "Dokunmak ibadetten sayılan, Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplamış, Dünya Lideri" sıfatlarını da peşpeşe kazan adam, Recep Tayyip!Potamyalı, Recep!Kasımpaşalı, Tayyip!Rizeli, Recep!Türkiyeli, Tayyip!Gürcü, Recep! Arap, Tayyip! Türk, Recep Tayyip! Girdiği onuncu ve sonuncu seçimi de kazanarak; yasalara göre; "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı", kendine göre; "Türkiye Devlet Başkanı" Recep Tayyip...1994'ten beri siyasette, gündemde ve istesek de istemesek de bazen yasalarla oynayarak, bazen savcı, bazen avukat, bazen NATO Generallerini derdest eden polis amiri; bazen dar alanda paslaşmalarla Anamuhalefet ile Yavru Muhalefeti, birbirine toslatıp kendi kalelerine goller attırarak hayatımızın her anında bir Recep, gündemin baş köşesinde bir Tayyip!...Ve 12. Cumhurbaşkanı! Ya bundan sonra?Her şey, aslına rücû etmez mi, yani her şey aslına dönmez mi? Bundan sonra; ya Yüce Divan'da hesap vererek, ya da Mahkeme-i Kübrâ'da hesap vermek üzere mevtâ, Hiç!Bu nasıl bir hırs, nasıl bir gözü doymazlık? Hiç olmak için bu kadar Hiç'liğe değer mi?"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...