İleri demokrasi bombası!

Ankara'nın göbeğinde, gün ortasında bomba patlatıldı! Yüze yakın ölü, dört yüz yaralı var! Başımız sağ olsun. Vatan sağ olsun. Geçmiş olsun!Söyledik, duymadılar kahrolasıcalar! "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da her şeye rağmen hâlâ komşuluk ilişkileri çok güçlüdür! Komşu, komşusuna zarar vermez, verdirmez. Dolayısıyla oralarda mutat olaylar haricinde bir olay olmaz ama büyük şehirlerde tedbiri artırmak gerek! Ne yapılırsa büyük şehirlerde yapılır" dedik!"Söylesem te'siri yok, sussam gönül râzı değil." Yaklaşık 560 yıl önceden Fuzûlî'nin müthiş bir Türkçe serzenişi!..Yüzlerce yıllık tecrübelerimizle biliyoruz ki; Adâletin olmadığı yerde, gücü yeten yetenedir! Zayıfın yaşama hakkı ve hakkı yoktur!Yani; adâletin hükmünün olmadığı yer, -sanki- günümüz Türkiye'sidir! Başı belli değildir, ayağı belli değil!Zayıfın güçlüden, küçüğün büyükten, mazlûmun zâlimden korkmaktan başka yapacağı yoktur!Anarşi ve terör hükümrân, eşkıya hükümdârdır!Güvenlik güçleri terörist militandan korkar; hâkim-savcı suçludan!Paniklemiş kalabalıktan korkan polis araçlarını bırakır kaçar ve vatandaş, polis araçlarıyla yaralı taşır!İnsanlık çok ilerlediği için artık göze görünmez haldedir, kahretsin!13 yıl iktidar olup muktedir olamayan; danışmanların okuyup özetini önüne koyduğunu böbürlenerek söyleyen, tırmanarak çıkmadığı için paraşütle bırakıldığı yüksekliğin tehlikesinin farkında olamayan ferâset özürlüler yüzünden habire öldürülüyoruz!Birkaç sefer izlediğimiz yabancı senaryolu bir oyunun, tekrarlanan sahnesi karşısında hâlâ hayret edenler çıkıyor!13 yıldır hükumet eden partinin bazı bölgelerde miting yapamadığı, 80'den fazla siyasi partinin çoğu yerlerde toplanamadığı ülkede; her ne yapıyorsa kendince yaptığını zanneden, birkaç sefer devlet görevlilerinin desteği ile zıplatılan, yıllarca cezaevinde kamp yapan, ne yaptığını kendisi dahil kimsenin bilmediği birisi, Rize'de bir açık hava toplantısı yapıyor!Bir eliyle bozkurt, diğer eliyle R4BİA işâreti çekiyor!Birilerinin kemik yalayıcılığından, ABD uşaklığından bahsediyor!Ama bunları söylerken destek verdiği ve oy desteği istediği partinin kurucu genel başkanının, yıllarca "BOP Eşbaşkanı" olarak övündüğünü; ya bilmiyor, ya unutuyor, ya atlıyor, ya da herkesi kendisi gibi zannediyor!Biliriz ki, insan, insanın aynasıdır! Biliriz aynaya bakan, kendini görür ve biliriz ki kişi, herkesi kendisi gibi zanneder!Etrafındakilere, "reis" diye alkışlayanlara, çoğu dokunulmazın kullanamadığı miting hakkını kullandıran muktedir olmayan iktidar mensuplarına bakarak; bu kişinin yaptığı ve davranışları, -zorlanarak da olsa- mazur görülebilir!Ama bu karmaşadan, bu velveleden, bu herc ü mercden, her gün yeni bir seçim yapılsa da çare çıkmaz, çözüm çıkmaz maalesef!Hiç kimsenin kendi işini yapmadığı yerde üretim olmaz! Yani demircinin önünde kumaş ve makasın; terzinin elinde çekiç, önünde örsün olduğu; kunduracının fırında, fırıncının ayakkabı tezgâhında oturduğu; zabıtanın TÜBİTAK'ı yönettiği bir ülkede; her şey var olsa da yokluk çekilir!Demirci ne anlar kumaştan, terzi ne anlar demirden, zabıta ne anlar TÜBİTAK'tan? Kimin, ne iş yaptığının belli olmadığı bu karmaşaya da "İleri Demokrasi" demezler mi kahrolasıcalar!"Kalem olsun eli ol kâtib-i bed-tahrîrün/Yanlış yazan kâtibin eli kuruyup kalem olsun)Ki fesâd-ı rakamı sûrımızı şûr eyler/Ki bir rakamı bozarak şöleni şamataya çevirirGâh bir harf sukûtıyla kılur nâdiri nâr/Gâh bir harf düşürerek nâdiri nâr yaparGâh bir nokta kusuriyle gözi kör eyler/Gâh eksik bir nokta ile gözü kör eder!" diyen Fuzûlî, 560 sene önceden günümüzü mü resmetmiş? Beş yüz yıldır, aynı yerde miyiz? Hani aynı deneyden farklı sonucu, aptallar beklerdi? Hani Muhteşem Türk Atatürk; "Türk milleti zekidir, çalışkandır" demişti? Hani; "Baş nereye dilerse ayaklar oraya gider"di?Türk Milleti!Allah aşkına, Kitâb aşkına, Resûlullah (s.a.a), Ehl-i Beyt ve On iki İmam aşkına kendine dön! Bunları hak etmediğini göster!Türk Milleti! Vallahi ülkeyi seçtiklerin yönetecek! Artık önce seçip, sonra şikâyetlenme hakkın yok!1 Kasım'dan sonra da sandık sonucundan şikâyetlenirsen; Vallahi seni, ben bile dinlemem!Vereceğin oylarla milletin 5.000 TL asgari ücret almasına mani olmaya hakkın yok! Her eve; 1.500 TL ev hanımı maaşı, 1.000 TL Vatandaşlık maaşı, 250 TL çocuk yardımı girmesine engel olmaya hakkın yok!1 Kasım'da zorla götürüldüğün seçim sandığında; oyunu Bağımsız Türkiye Partisi'ne vererek hakkına sahip çıkmaktan başka yolun yok!"Kendi düşen ağlamaz" biliyoruz! Bir daha kendin düşer ve ağlarsan gözyaşlarını silecek kimseyi bulamazsın!Bu sefer oyunu doğru kullan! Sana sevdalı Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarına oyunu ver, hakkına sahip çık! Yoksa zaten ölüyorsun, Allah korusun daha çook öldürülürsün!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"  Vesselâm..Selâm, sevgi, duâ...