İdam cezasının kaldırılması ve dolayısıyla Apo'nun dolaptaki cezasına "af getirilmesi" konusu, Ankara'nın tek gündemi haline geldi. Bu bağlamda asıl dikkate değer nokta, partilerimizin, özellikle de MHP'nin siyasi atraksiyonları.
MHP Genel Başkanı, gelişmelerden güya son derece rahatsız görünüyor. Ortaklarının, muhalefetle işbirliği halinde idamın kaldırılması gibi bazı AB dayatmalarının düzenlenmesi yöntemine içerliyor. Hatırlarsanız Tahkim düzenlemesi de geçmişte FP'nin pazarlıklı katkılarıyla yasalaşmıştı.
Sayın Bahçeli, "her konu bu şekle dönüştüğü takdirde, o zaman koalisyonun şekle paralel olarak bir şekil alması da tabii olur'' diyor. Diyor demesine, ama ne demek istediğini Başbakan Ecevit'ten gayrı kimse anlamıyor. Ecevit, "Koalisyon dışında muhalefet partileri arasında uyum sağlanması ancak çok nadir durumlarda kullanılabilecek bir süreçtir. O bakımdan Sayın Bahçeli'nin söyledikleri haklıdır. Ben de aynı duyarlılığı koruyorum" diyor. Bahçeli'nin dilinden en iyi Ecevit anlıyor.
Bahçeli'nin beyanatındaki sair cümleler ise, "şekil ve paralel şekil" türünden "gizemli denklem"inin foyasını ortaya çıkartıyor. MHP liderinin satır aralarından etrafa "ucuz kahramanlık" yayılıyor. Nasıl mı?
Bahçeli'nin rahatsızlığının sebebi, idam konusunun bugünlerde ve bu yöntemle gündeme gelmesi. MHP, idamın kaldırılmasının zamanlamasına karşı. Yoksa, idamın kaldırılmasına, dolayısıyla bu arada Apo'nun da sıvışmasına karşı değil. Apo'nun idam dosyasının, ortakların ve tabii ki MHP'nin uyumuyla Başbakanlık'ta bekletilmesi bile bu konuda çok önemli bir gösterge.
Ama tabanındaki yüksek tansiyonu düşürmek için "karşı görünmesi" gerekiyor; o kadar.
Nitekim, koalisyonun ANAP kanadının nitelemesi ile Apo'nun ilmeğine takılan Bahçeli, bayram günü de "Ulusal Program, koalisyon hükümetinin siyasi iradesiyle hazırlanmıştır" diyor. Başka... Bahçeli, AB Katılım Ortaklığı Belgesi'nde kısa vade olarak nitelenen sürenin 19 Mart'ta dolacağını, ancak bu süre bile dolmadan orta vadedeki idam cezası konusunu Türkiye'nin gündemine getirmenin hangi amaca hizmet ettiğinin kamuoyunca iyi anlaşılması gerektiğini söylüyor. Ne demek istiyor? İdamın orta vadede kaldırılmasını öngören Ulusal Program'ı zaten biz hazırladık; o halde ANAP bizi niçin sıkıştırıyor, diyor. Bu işi sindire sindire halletmek için daha vakit varken, niye zamanı daraltıp milliyetçiliğimizi de hepten suya düşürelim, diyor MHP.
Apo'nun ilmeğinden kahramanlık devşirmek çok ucuz iş olsa gerek.
Eğer gerçekten bir vicdan muhasebesi yapılacak, koalisyona şekil aranacaksa işe, AB, ABD ve IMF'in ekonomik ve siyasal idam sehpasına çıkartılan Türkiye'den başlamak lazım gelir herhalde. Ulusal egemenliğimizi ve mili bütünlüğümüzü yok edecek türden, AB ve sair global odakların dayatmalarıyla çıkartılan yasaların tamamına bugüne kadar onay verenlerin Apo hesabı çok ama çok ucuz kalmaktadır. Apo çok küçük bir piyon çünkü.
MHP Genel Başkanı, gelişmelerden güya son derece rahatsız görünüyor. Ortaklarının, muhalefetle işbirliği halinde idamın kaldırılması gibi bazı AB dayatmalarının düzenlenmesi yöntemine içerliyor. Hatırlarsanız Tahkim düzenlemesi de geçmişte FP'nin pazarlıklı katkılarıyla yasalaşmıştı.
Sayın Bahçeli, "her konu bu şekle dönüştüğü takdirde, o zaman koalisyonun şekle paralel olarak bir şekil alması da tabii olur'' diyor. Diyor demesine, ama ne demek istediğini Başbakan Ecevit'ten gayrı kimse anlamıyor. Ecevit, "Koalisyon dışında muhalefet partileri arasında uyum sağlanması ancak çok nadir durumlarda kullanılabilecek bir süreçtir. O bakımdan Sayın Bahçeli'nin söyledikleri haklıdır. Ben de aynı duyarlılığı koruyorum" diyor. Bahçeli'nin dilinden en iyi Ecevit anlıyor.
Bahçeli'nin beyanatındaki sair cümleler ise, "şekil ve paralel şekil" türünden "gizemli denklem"inin foyasını ortaya çıkartıyor. MHP liderinin satır aralarından etrafa "ucuz kahramanlık" yayılıyor. Nasıl mı?
Bahçeli'nin rahatsızlığının sebebi, idam konusunun bugünlerde ve bu yöntemle gündeme gelmesi. MHP, idamın kaldırılmasının zamanlamasına karşı. Yoksa, idamın kaldırılmasına, dolayısıyla bu arada Apo'nun da sıvışmasına karşı değil. Apo'nun idam dosyasının, ortakların ve tabii ki MHP'nin uyumuyla Başbakanlık'ta bekletilmesi bile bu konuda çok önemli bir gösterge.
Ama tabanındaki yüksek tansiyonu düşürmek için "karşı görünmesi" gerekiyor; o kadar.
Nitekim, koalisyonun ANAP kanadının nitelemesi ile Apo'nun ilmeğine takılan Bahçeli, bayram günü de "Ulusal Program, koalisyon hükümetinin siyasi iradesiyle hazırlanmıştır" diyor. Başka... Bahçeli, AB Katılım Ortaklığı Belgesi'nde kısa vade olarak nitelenen sürenin 19 Mart'ta dolacağını, ancak bu süre bile dolmadan orta vadedeki idam cezası konusunu Türkiye'nin gündemine getirmenin hangi amaca hizmet ettiğinin kamuoyunca iyi anlaşılması gerektiğini söylüyor. Ne demek istiyor? İdamın orta vadede kaldırılmasını öngören Ulusal Program'ı zaten biz hazırladık; o halde ANAP bizi niçin sıkıştırıyor, diyor. Bu işi sindire sindire halletmek için daha vakit varken, niye zamanı daraltıp milliyetçiliğimizi de hepten suya düşürelim, diyor MHP.
Apo'nun ilmeğinden kahramanlık devşirmek çok ucuz iş olsa gerek.
Eğer gerçekten bir vicdan muhasebesi yapılacak, koalisyona şekil aranacaksa işe, AB, ABD ve IMF'in ekonomik ve siyasal idam sehpasına çıkartılan Türkiye'den başlamak lazım gelir herhalde. Ulusal egemenliğimizi ve mili bütünlüğümüzü yok edecek türden, AB ve sair global odakların dayatmalarıyla çıkartılan yasaların tamamına bugüne kadar onay verenlerin Apo hesabı çok ama çok ucuz kalmaktadır. Apo çok küçük bir piyon çünkü.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019