İnadına Bağımsız Türkiye!

Bende mi sussam yoksa?! Nasılsa; sükût ikrârdan sayılıyor!..Biliyoruz ki susana bir şey olmuyor! Susana sıra falan gelmiyor nasılsa!..Tamam! Ben de susayım!..Nasıl olsa işsiz suskun, aşsız sessiz!İşgaldeki koyun memnun, işgalci kasap yağ peşinde!..Alan memnûn, satan para sayıyor ayakkabı kutusu ölçeği ile!..Bu kadar suskunu, sessizi, arsızı, hırsızı atlayan sıra bana mı gelecek?!..Galiba, "Susma sustukça sıra sana gelecek" diye yıllardır halkın beynini götürenlerden davacı olmam gerek de hayatım boyunca hiç kimseden şikâyetçi olmadım! Her şeyin bir ilki var diye denesem, göze batmam mı?"İnsanlar zalimi görüp de elinden tutarak mani olmazlarsa Allah'ın onlara kendi katından umumi bir azap göndermesi yakındır" Hz. Muhammed (s.a.a.)  hâdisini, 'Kur'an?ı Kerim ve Açıklamalı Meali'ne koyduran Diyânet İşleri'nden davacı olacağım galiba!.."De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir. Pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz." (Maide, 100) âyetinin altına; "Bu ayet İslam'ın kemiyetçi değil, keyfiyetçi olduğuna delâlet etmektedir. Aranacak olan çok değil iyi, temiz ve helal olandır" şeklinde açıklama koyduran ulemayı da, Allah'a (c.c.) şikâyet edeceğim!..Korkmasınlar! Korkmayın! Bu kadar olanlardan sonra, susmak üzereyim desem de davacı muhataplarımla davamı, ahrete saklayacağım! Ben saklamayacağım desem de İlâhi kural bu! Bu hesap mutlaka görülecek! Dün söylediklerini bu gün, demin söylediğini şimdi inkar edip tam tersini söylediler, herkes sustu!...Alt?üst kimliklerle kimliğimizi, kişiliğimizi alt?üst ettiler, herkes sustu!...Atatürk'e saldırdılar, ses yok!..Bayrağa hakaretler ettiler, ses çıkarmak yasak!..Atatürkçü geçinenler; Muhteşem Türk Atatürk'ün itiraz etmekten öte kabullendiği, Osmanlı'nın "Osmancık" dediği askere "Mehmetçik", orduya "Peygamber Ocağı" demesine karşı çıktılar, herkes sustu!..Genelkurmay Başkanı bir Paşa; anlaşılması zor bir zaman ve zeminde ABD'den 'Liyakat Madalyası' aldı, herkes sustu!..Benim gibi devletin asli unsurlarından birkaç Türk; kendi çöplüğümüzde, kendi ortamlarımızda fedâiliğe soyunduk, sesimizi duyurmadılar!.. Salaklar, bizim kendi ortamımız dediğimiz her yerin, Milletin bağrı olduğunu anlayamadılar!Ciddi paralarla vuvuzelalık ettirmek, istedikleri renkte yazdırmak isteyen Yaygın Basın tekliflerini reddedip, kendi MEYDAN'ımızda sesleniyoruz, ?galiba? sansürdeyiz!..Güneydoğu Anadolu'da Siyasallaşmış PKK'lı belediye başkanları; İmralı sakini bölücübaşının talimatıyla Devlet'i yok sayıyorlar! Sessizce izliyorlar, izliyoruz!Elbette izleyeceğiz! Adamlar İleri Demokrasinin sağladığı, insan haklarını kullanıyorlar!Devlete ve Türk Milletine yakın zannedilen bir siyasallaşmış bölücü, Irak'taki federasyon yapılaşmalarından; "Bu onların kendi talebidir. Türkiye'de de Kürtler elbette geleceği ile ilgili bir belirleme yapma, bir talepte bulunma hakkına sahiptir. Biz buna Demokratik Cumhuriyet Projesi diyoruz. Bu da kaderini belirleme talebidir" diye bahsetmişti, ses çıkarmaktan vazgeçtim, alkışlanmıştı; seyretmiştik, susmuştuk!Bunlara, susmak yasak; bize konuşmak! İleri Demokrat Yürütmenin Başı, Cumhurbaşkanı olacak ya!Ben böyle yasağı da, böyle yasayı da tanımam! Tanımam da, takmam da!Bitmedi! Milli Egemenliğimizi hedef alanın, adı ABD'de olsa, AB'de olsa, çıkarlarına ters düşen BOP Eş Başkanı görevi verdikleri siyasimizden vazgeçmelerine de başkaldırırım! Burası Türkiye! Sizde bin yılda bir Romen Diyojen çıkar, bizde; her yerde her ân, Sultan Alparslanlar var! Siz yüzlerce yılda bir toplanarak eşekli bir topal Papazın arkasına takılıp eşek ferasetiyle gelirsiniz, biz de her yer Malazgirt! Burası Turkiye! Yok öyle!Siz istediniz veya vazgeçtiniz diye, hiç bir yaramaz çocuğumuzdan, kötümüzden vazgeçmeyiz! Onun hesabını kendi hukukumuz ve yasalarımızla kendimiz görürüz!Herkese, inadına haykırıyorum!Milli refleks olan biz millî kalemlerin, milli seslerin duyulmasına kim engel olduğunu zannediyorsa; bilmeli ki; biz Millî Kalemler, "Dolma Kalemler"den daha fazla duyuluruz!Bizim sesimiz de millidir, bizi duyan kulaklar da...Biz, sâdık emanetçileriz! Biz millet fedâileriyiz!Her Gönüldaşım; kendi beldesinde, kendi bölgesinde üzerine düşeni yapmaktadır, yapacaktır...Ben de yapacağım! Susmadım, susmayacağım! Şimdiye kadar kimse susturamadı, susturulmayacağım! Haksızlık karşısında susmanın küfre ortaklık olduğuna iman etmişim çünkü...Kim, nerede, ne zaman, nasıl yaparsa yapsın; sesimizi azaltmak için ne lazımsa yapsın, hiç bir şey yapamasam penceremden ayaklarımı sarkıtacak, Bozkurtça pusumu atacak, Pençe?i Âli Aba selamımı çakacak ve "İnadına Bağımsız Türkiye Partisi" diye bağıracağım! Herkesten önce, deve kuşu gibi kafalarını kuma sokup görülmediklerini zanneden Ülkücüler, Devrimciler sesimi duyuncaya kadar! Ne adlarının önemi var bende, ne de görevlerinin!Önce hainlerin, sonra bölücülerin, sonra alt?üst kimlik vehmedenlerin, sonra herkesin inadına; "İnadına Bağımsız Türkiye Partisi" diye bağırmaya başladım bile...  "OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selam, sevgi, dua...