Ruh ile Allah arasında bir alış-veriş olmayınca, korkunç bir boşluk doğar. Bu, gözü aç olan insanın yiyip yiyip doymamasına benzer. Bu sefer ne yapıyorsun? O boşluğu, üzerine düşen vazifeyi ifa ile dolduracağın yerde, bunu yapmıyorsun, farklı kulvarlara giriyorsun. Allah'ın haram kıldığı, "batıl" dediği şeyi sen hak gibi göstermeye çalışıyorsun. Bunu ne hakla yapıyorsun? Bu yetkiyi sana kim vermiş? Bizzat Cenab-ı Hakk'ın zat-ı barisiyle ilgisi olmadığını beyan ettiği, Peygamber Efendimizin (sav) "tahrif edilmiştir" buyurduğu dinleri sen kalkıp kardeş ilan edip "üç tane din" vs. gibi kategorilere sokarak ciddi bir hastalığın içine giriyorsun. Bunların hali intihardan da fena. İşin garip tarafı, bunu din adına yapıyorlar. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye'nin düştüğü bu boşluğu, bu vahameti? Bu sadece bir manevi kimliğin kaybolması değildir. Burada çok enteresan bir fitne vardır. Siz, maddi birtakım değerleri kaybedebilirsiniz. Ama ayıktığınız zaman da bu maddi değerleri elde etmeniz mümkün olabilir. Ama bir milletin manevi kimliği vardır. Bu manevi kimliği kaybeden toplumlar millet olma hasletini kaybeder. Ve yeniden bulması da, bu değerlere yeniden kavuşması da zor belki de imkansızdır. Tarih, bu ibretlerle, derslerle doludur. Şimdi maalesef biz, bu kaderi yaşıyoruz. İnsanın doymayan karnı, midesi değil, ruhudur. Yani sizin kalbiniz boş. Kalbin boş olunca, mideye ne koyarsan koy. Türkiye'de problemler gündem edilirken, "Türkiye'nin tek meselesi iktisadîdir" derlerdi. Hala da o hastalık devam ediyor. Halbuki Türkiye'de çok ciddi bir manevi bunalım var. Siz iktisatla insanların sadece bir yönünü tatmin edersiniz. Eğer manevi kimliklerini onlara kazandıramazsanız, en ileri derecesinde iktisadî rahatlığa kavuşturmuş olsanız bile insanı tatmin edemezsiniz.O insan belki sözde "karnım aç" diyor ama hakikatte onun karnı aç değil. Kalbi aç. Dikkat ederseniz Batı'da intihar vakaları alabildiğine fazladır. Birtakım ilmi araştırmalar yapıp takdim eden arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre, refah seviyesi çok üstün olmasına rağmen Amerika'da intihar vakaları almış başını gidiyor. Keza İsviçre'de öyle. İngiltere'de öyle. "İnsanların bunalımında etken ekonomidir" diyenlerin iddiasına bakacak olursan bu ülkelerde hiçbir intihar vakasının olmaması gerekir. Cinnet vakasının olmaması gerekir. Ama maalesef her gün intihar oluyor. Allah muhafaza etsin! Biz, taşıdığımız değerlerin kıymetini bilemiyoruz. Bu değerleri korumak seferberliğini millet olarak ilan etmemiz lazım. Milleti ayakta tutan değerleri korumamız lazım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.