İnsanlığınıza sığınırım

Varlığıyla müftehir olduğum, tevazu devi olduğunu bildiğim bir "Ağabeyim"den dinlemiştim. Dinlediğim günden beri de insanlık hakkındaki kanaatim, insanlar hakkındaki düşüncem değişti...Aktarabildiğim kadar, dinlediğim bu muhteşem sözleri, sizinle de paylaşmak istiyorum...Adını, izin almadığım için yazmayacağım Ağabeyim; "İyi ki varsın. Varlığınla ve seninle tanış olmaktan müftehirim ve bu sıralar sana dargınım, biliyor musun?"Çok sevip-saydığım, o yüzden ancak darılabildiğim Ağabeyim, bir sohbetinde demişti ki:"Allah (c.c.); hayvanlar alemini yaratırken mükemmel yaratmıştır. Her hayvan, mükemmel bir yaratıktır. Ama her hayvan, bir tek işi mükemmel yapmak üzere mükemmel yaratılmıştır. Bu yüzden her hayvan, sadece bir tek işi mükemmelliğinin farkında olmadan mükemmel yapar.Mesela; arı, mükemmel bir yaratıktır ve mükemmel bal yapar.İnek; mükemmel bir yaratıktır ve mükemmel süt verir.Balık, mükemmel yüzer; kuş, mükemmel uçar v.s.İnsan ise bu mükemmelliği kıskanır ve bu işlerin tamamını yapmaya heveslenir ama eksik yapar! Çünkü işlerinin eksikliği, insanın eksikliğindendir.Bu yüzden bir eksiğim varsa, insanlığımdandır!"Ben de kendilerinden, son bağlayıcı ve muhteşem cümlesine iki kelime ekleyerek kullanmak için izin istemiştim.Ve de; "Eksiğim varsa insanlığımdandır" muhteşem cümlesine iki kelime katarak demiştim ki, derim ki, diyeceğim ki; "Eksiğimiz varsa insdanlığımızdandır ve insanlığınıza sığınırım."Buradan sonra insanın, insana karşı görevi başlar zannederim.Herkesin -insansa ve insanlığının farkındaysa- en yakınındaki insanın eksiğini kapatmak üzere faaliyete geçmesi görevidir. O iki kişi, üçüncünün; o üç kişi, dördüncünün derken eksikleri tamamlamak üzere ekipleşen insanların işbirliği ile -belki- mükemmele yaklaşmak mümkün olabilirGerçek manada cem olmak, toparlanıp bir olmak, cemaat olmak, örgüt olmak bu değil midir?İnsanlarının farkında olmadıkları için hayatlarında hiç bir şeye sahip olamamış ve "Hiç" olarak kalmış "Hiç"lerin eksiklerini tamamlamak ta, insanlıklarının farkında olan insanlara düşer...Her insanım diyenin, artık hiç düşünmeden ve açık yüreklilikle önce kendini terbiyeye başlaması sonra da doğru zamanda, doğru zeminde, doğru safta, doğruca durması lazımdır. Hatta nerdeyse farzdır!Zamandan fukarayız Dostlar!Zaman çok hızlı, ömür çok kısa!Doğruyu, doğru safta doğrularla saf tutmayı ertelemek, sadece ömrü israftır! Her zararın telafisi mümkün ama geçen zamanın telafisi, asla mümkün değil!Yarını, "Çok geç kalmışlık" sayarak artık herkesin harekete geçmesi zamanıdır.Yoksa yıllardır şikayet edilen "Hiçler"in, hak etmedikleri yerleri işgallerine son veremeyiz!...Hatalıya hatasını hatırlatmakla ve hemen o hatasını telafiye yardım etmeliyiz!Ama hatalı, hatasında ısrar ederse suç işler. Tarih önünde, maşeri vicdanda suçludur.Ve suçluya verilecek destek, aynı suça vebaline iştiraktir!...Yine gönlümde canımı falakaya yatırdım!Birilerine kızmak istiyorum, acıyorum; küsmek istiyorum, utanıyorum!Ve son cümle olarak yine; "Hatam varsa insanlığımdandır, insanlığınıza sığınırım."Dostlar! Vallahi körün memleketinde kaybolmasının ayıbı, sahiplerinindir!Kıskanmak, ayıptır; gıybet harâmdır, arkadan tenkît aciz işidir!Yapılanı tenkîd eden, ya daha iyisini yapmakla ya da beceremiyorsa susmakla mükelleftir!Samîmi tenkitçiler, sabredip susarak beklerlerse; tenkit ettikleri kişi veya kişilerin, hem kendilerinin hem de yakınlarındaki her kesin eksiklerini tamamlamaya başlayacaklarını görürler!Umarım ki ozaman, o tenkitçiler de tenkit ettiklerinin eksiklerini tamamlama cehdine girerler, nefs adlı şeytanlarına galip gelirler ve geçen her ânın güzelleştiğini, bu güzelleşmede katkılarını görerek huzûr bulurlar!"Bir tek gönül kırdın ise bu kıldığın namaz değil, Yetmiş iki millet dahi, elün-yüzün yumaz değil!" diyen Yunus da asırlar öncesinden bize bunları öğretmeye niyetlenmemiş mi?"İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL.." (Prof. Dr. Haydar BAŞ)Selâm, sevgi, duâ...