Türkiye'de internetin 10. yılı dolayısıyla düzenlenen açık oturuma, Türkçe karakter kullanılamaması ve yazılım standardının henüz oluşmaması damgasını vurdu. Prof. Dr. Köksal, anadilde eğitimin, dilin korunması için şart olduğunu savunarak, "Türkiye'de 'ğ' ve 'ç' harflerinden iğrenen insanlar tanıdım. Onlar ulusal benliklerini kaybetmişler" diye konuştu. İnternet Kurulu tarafından 7-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan internet Haftası dolayısıyla Türk Dil Kurumu'nca "İnternet ve Türkçe" konulu açık oturum düzenlendi.
Bilgi üretmek, bir ülkenin
dünyadaki konumunu belirler
Oturumun açış konuşmasını yapan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Kural, bilgi üretmenin bir ülkenin dünyadaki konumunu belirlediğini söyledi. Dünya devletlerinin bugün bilgi üreten ve tüketen olmak üzere ikiye ayrıldığını anlatan Prof. Dr. Kural, Türkiye'nin ilk gruba dahil olması gerektiğini belirtti.
İnternetin bütün dünya dillerini olduğu gibi Türkçe'yi de olumsuz etkilediğine dikkati çeken Prof. Dr. Kural, "Dili dilciler korumaz, aydınlar korur. Dilciler inceler" dedi. Türk halkının, dünyayı yönlendiren ülkelerin karşısında sağlam birduruş sergilemesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kural, "Ses bayrağımız Türkçe'ye sahip çıkmazsanız, dertlerinizi başka milletlere ihale edemeyeceğinize göre, ileride çok acı çekersiniz ve çocuklarınız bunun hesabını sorar" diye konuştu.
Türkçe, internette doğru ve
güzel kullanılmalı
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın konuşmasında,Türk dilinin günlük yaşamdaki kullanımıyla ilgili sıkıntıların yanında internet ortamında da ciddi sıkıntılar bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Akalın, kurumun konuya ilişkin çalışmalarıyla ilgili bilgi verirken, tüm sözlükleri internete aktardıklarını, böylece elektronik ortamda Türkçe'nin doğru ve güzel kullanılmasını sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. Prof. Dr. Akalın, titiz çalışmalar sonucunda bulunan yabancı terimlerin Türkçe karşılıklarının, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla terk edilmeye başlamasından da yakındı. Prof. Dr. Akalın, bunun nedenleri olarak, "ş", "ç", "ğ", "ü" gibi Türkçe karakterlerin yazılım açısından kullanılamamasını ve Türk kuruluşlara ait internet sitelerinin İngilizce hazırlanmasını gösterdi.
İnternet, araç olabilir
Türkiye Bilişim Derneği üyesi ve eski Türk Dil Kurumu üyesi Prof. Dr. Aydın Köksal ise internetin Türk dilini ve kültürünü körelttiği iddialarının aksine, internetin ulusal dil ve kültürlerin korunmasında araç olabileceği inancını taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Köksal, bugüne kadar 2 bin 500 kadar Türkçe bilişim terimi önerdiğini, internetin dilin korunmasında araç olması için dile sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Dilin korunması için
anadilde eğitim şart
Türkçe'nin dünyanın en yaygın anadillerinden biri olduğunu, buna rağmen uluslararası yazılım standartlarında yeni yeni kendine yer bulabildiğini anlatan Prof. Dr. Köksal, özendirmelerle yabancı dil alışkanlığının yayıldığını ifade etti. Prof. Dr. Köksal, anadilde eğitimin dilin korunması için şart olduğunu savunarak, "Türkiye'de 'ğ' ve 'ç' harflerinden iğrenen insanlar tanıdım. Ne yazık ki Amerikan ya da Avustralyalı değiller. Onlar ulusal benliklerini kaybetmişler" diye konuştu. Gazeteci Yurtsan Atakan, bilgisayar kullanımında "FQ" klavye tartışmalarını hatırlatarak, F klavyenin Türkçe'ye uygun olduğunu, ancak kullanıcıların bunun bilincinde olmadığını belirtti.
Bilgi üretmek, bir ülkenin
dünyadaki konumunu belirler
Oturumun açış konuşmasını yapan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Kural, bilgi üretmenin bir ülkenin dünyadaki konumunu belirlediğini söyledi. Dünya devletlerinin bugün bilgi üreten ve tüketen olmak üzere ikiye ayrıldığını anlatan Prof. Dr. Kural, Türkiye'nin ilk gruba dahil olması gerektiğini belirtti.
İnternetin bütün dünya dillerini olduğu gibi Türkçe'yi de olumsuz etkilediğine dikkati çeken Prof. Dr. Kural, "Dili dilciler korumaz, aydınlar korur. Dilciler inceler" dedi. Türk halkının, dünyayı yönlendiren ülkelerin karşısında sağlam birduruş sergilemesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kural, "Ses bayrağımız Türkçe'ye sahip çıkmazsanız, dertlerinizi başka milletlere ihale edemeyeceğinize göre, ileride çok acı çekersiniz ve çocuklarınız bunun hesabını sorar" diye konuştu.
Türkçe, internette doğru ve
güzel kullanılmalı
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın konuşmasında,Türk dilinin günlük yaşamdaki kullanımıyla ilgili sıkıntıların yanında internet ortamında da ciddi sıkıntılar bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Akalın, kurumun konuya ilişkin çalışmalarıyla ilgili bilgi verirken, tüm sözlükleri internete aktardıklarını, böylece elektronik ortamda Türkçe'nin doğru ve güzel kullanılmasını sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. Prof. Dr. Akalın, titiz çalışmalar sonucunda bulunan yabancı terimlerin Türkçe karşılıklarının, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla terk edilmeye başlamasından da yakındı. Prof. Dr. Akalın, bunun nedenleri olarak, "ş", "ç", "ğ", "ü" gibi Türkçe karakterlerin yazılım açısından kullanılamamasını ve Türk kuruluşlara ait internet sitelerinin İngilizce hazırlanmasını gösterdi.
İnternet, araç olabilir
Türkiye Bilişim Derneği üyesi ve eski Türk Dil Kurumu üyesi Prof. Dr. Aydın Köksal ise internetin Türk dilini ve kültürünü körelttiği iddialarının aksine, internetin ulusal dil ve kültürlerin korunmasında araç olabileceği inancını taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Köksal, bugüne kadar 2 bin 500 kadar Türkçe bilişim terimi önerdiğini, internetin dilin korunmasında araç olması için dile sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Dilin korunması için
anadilde eğitim şart
Türkçe'nin dünyanın en yaygın anadillerinden biri olduğunu, buna rağmen uluslararası yazılım standartlarında yeni yeni kendine yer bulabildiğini anlatan Prof. Dr. Köksal, özendirmelerle yabancı dil alışkanlığının yayıldığını ifade etti. Prof. Dr. Köksal, anadilde eğitimin dilin korunması için şart olduğunu savunarak, "Türkiye'de 'ğ' ve 'ç' harflerinden iğrenen insanlar tanıdım. Ne yazık ki Amerikan ya da Avustralyalı değiller. Onlar ulusal benliklerini kaybetmişler" diye konuştu. Gazeteci Yurtsan Atakan, bilgisayar kullanımında "FQ" klavye tartışmalarını hatırlatarak, F klavyenin Türkçe'ye uygun olduğunu, ancak kullanıcıların bunun bilincinde olmadığını belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.