Fırat Nehri... Yüzyıllardır aktığı bir yatağı, yürüdüğü bir yolu ve vuslata erdiği bir deryası vardır. Murat öyle, Aras öyle, Dicle ve Nil öyle... Dağlardan, tepelerden inerken deli gibi çağlayan, vadileri, ovaları geçerken ise bir koyun sessizliğinde ağır ağır ilerleyen Çoruh da öyle...Aşık Seyrani, ırmağın akışına mı, başını taşa vuruşuna mı, hedefine ulaşmadaki ısrarına mı, istikametine mi aşıktır bilinmez ama, söylediğini aşk ile söylediği ortadadır:Seyrani kaldır parmağınVaktidir Hakk'a varmağınDeryaya akan ırmağın Katre olsun sellerineBinlerce, onbinlerce yüzyıldır yatağında akan ırmağın yolu, yönü, gidişi nasıl değişir ve visale erdiği derya nasıl bir başka derya olur?Bu olsa olsa, yeryüzünde vuku bulucak ciddi bir deprem, ciddi bir kayma ve kırılma neticesinde olabilir. Yer kabuğunun çatlaması, kırılması, dağların kayarak yer değiştirmesi sonucu ancak bir ırmağın yatağı değişebilir ki, bu da dünya çapında bir olay olur ve yüzyıllarca konuşulur.Aynen Fırat gibi, Dicle, Nil ve Murat gibi, yüzyıllardır akan, İslam coğrafyasında özellikle de Anadolu coğrafyasında binlerce evliya yetiştiren Tasavvuf ırmağı vardı, elbette yine de var ve dünya durdukça var olmaya da devam edecek. Ancak bu ırmağın yatağını değiştirmek için, daha önce ulaşıp, uğrayıp yeşerttiği diyarlara ulaşmaması için de önüne taş yuvarlayanlar çıkmış. Çeşitli adlar altında, kılıflar ve maskeler içinde kazılar yaparak, yaptırarak bu ırmağı kurutma faliyetleri yürütülmüş ve yürütülmekte.Yeryüzünün kabuğunu çatlatmakla eşdeğer olan bu sinsi, bu fesatça projeyi kimler çizmiş, kimler finanse etmiş olabilir? Bu hayati sorunun cevabını ararken soracağımız bir kaç soru aydınlatıcı olabilir.Tasavvuf ırmağının akışı ve her devirde Mevlana, Yunus, Hacı Bayram, Hacı Bektaş ayarında velilerin, dik delikanlı duruşlu alimlerin yetişmesi kimin, kimlerin işine gelmez? Kimlerin fesat planlarını alt üst eder? Yukardaki isimler ve benzerleri yaşadıkları çağlarda hangi misyonun adamı olmuşlar? Çevrelerine toplanan insanlara neler demişler, neler vermişler; ve bir şeyler diyerek, birşeyler vererek yetiştirdikleri kitleler, yaşadıkları zaman ve zeminlerde kimlerin çanına ot tıkamış? Kimlerin süfli heveslerini kursaklarında bırakmışlar? Kimlerin çuvallarını paramparça edip, sakladıkları mızrakları ortaya çıkararak, masum insanların hançerlenmelerine engel olmuşlar?Tasavvuf ırmağının yeşerttiği veliler ordusu, hangi orduları bozguna uğratmış, hangi orduların planlarını geçersiz kılmış, hesaplarını alt üst etmiştir?Bütün bu ve benzeri soruların cevapları bizi, bu ırmağı kurutma projesinin ve hayata geçirenlerin adreslerini, kimliklerini, kişiliklerini tanımaya götürecektir. Onlar adına bizim içimizde, bizim coğrafyamızda yazıp-çizen her fırsatta bu ırmağın önüne taş yuvarlıyanları, taş gibi laflarla insanları bu saf, bu berrak ırmaktan uzak tutmaya çalışanları da daha iyi tanıma fırsatı verecektir.Ne demişti Aşık Sümmani?"Ne insanım sinek kadar fehmim yok / Saklar haramiden bal kapısını". Şimdi de biz, bu çağın insanları; bir sabah kalkıyoruz ki mesela Fırat Nehri'nin yerinde yeller esiyor. Su gitmiş kumu kalmış. Sormuyoruz ki ne oldu, koca ırmak nereye gitti. Irmağın yolunu hangi haramiler, nasıl kesti? "Biz kimiz ve bu hal neyin nesi?" demiyoruz. Ne insanız değilmi?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024