Mukaddem: 1-Önde bulunan, ileride olan, önde giden. 2-Eski zamanca ileride bulunan. 3-Değeri ve kıymeti çok olan, derecesi daha yüksek veya daha lüzumlu olan. 4-İki kısımdan meydana gelen her şeyin birinci kısmı.
Mukadder: 1-Tayin ve takdir olunmuş, değeri biçilmiş, kıymeti anlaşılmış. 2- Allah'ın önceden belirttiği şekilde olan, takdir olunmuş.
Munise: 1-Herkesle görüşen, kanı sıcak, sokulgan, cana yakın, uysal, sevimli. 2-İnsndan kaçmayan alışık, alışılan, alışılmış, yabancı olmayan. 3-Akla yatkın, uygun, münasip.
Murat, Murad: 1-İstek, istenilen şey, arzu, dilek. 2-Maksat, meram, anlatılan ve anlaşılması istenen şey, gaye, amaç, niyet.
Murtaza: 1-Beğenilmiş, seçilmiş, seçkin, en iyi olmak üzere emsalinden ayrılmış, uygun bulunmuş. 2-Müslümanların emîri Hz. Ali Efendimizin lakabı.
Musa: Eski Mısır dilinde küçük çocuk, bebek, evlat.
Muslih: 1-Islah eden, düzelten. 2-İyileştiren, barışı sağlayıp yerleştiren.
Mustafa: 1-Seçilmiş, seçkin. 2-Hz. Muhammed'in sıfatlarından olup dilimizde lügat anlamıyla pek kullanılmaz.
Mukadder: 1-Tayin ve takdir olunmuş, değeri biçilmiş, kıymeti anlaşılmış. 2- Allah'ın önceden belirttiği şekilde olan, takdir olunmuş.
Munise: 1-Herkesle görüşen, kanı sıcak, sokulgan, cana yakın, uysal, sevimli. 2-İnsndan kaçmayan alışık, alışılan, alışılmış, yabancı olmayan. 3-Akla yatkın, uygun, münasip.
Murat, Murad: 1-İstek, istenilen şey, arzu, dilek. 2-Maksat, meram, anlatılan ve anlaşılması istenen şey, gaye, amaç, niyet.
Murtaza: 1-Beğenilmiş, seçilmiş, seçkin, en iyi olmak üzere emsalinden ayrılmış, uygun bulunmuş. 2-Müslümanların emîri Hz. Ali Efendimizin lakabı.
Musa: Eski Mısır dilinde küçük çocuk, bebek, evlat.
Muslih: 1-Islah eden, düzelten. 2-İyileştiren, barışı sağlayıp yerleştiren.
Mustafa: 1-Seçilmiş, seçkin. 2-Hz. Muhammed'in sıfatlarından olup dilimizde lügat anlamıyla pek kullanılmaz.