İşitenler duyacaklar

Şükrederek, hamd ile iftiharla haykırırım ki: Allah bize, yani II. Kuvay-ı Milliyecilere 21.yy.'ın Bilal-i Habeşîliğini nasip etti...
Milletimizi ve dünya insanlığını salâha ve felâha çağrı, bize düştü. Ne kadar hamd etsek, ne kadar şükretsek az...
Belki; hemen her gün, aynı camiden, aynı minareden, aynı lafzı, aynı makamlarla tekrarlıyormuşuz gibi gelebilir birilerine ki zinhâr öyledir!
Evet! Her gün, aynı yerden, aynı tavırda, aynı vakarla defalarca; "Milli Ekonomi Modeli" dedik, diyoruz, diyeceğiz.
Her gün, aynı yerden, aynı tavırla ve aynı vakarla ve ısrarla; "Sosyal Devlet-Milli Devlet" dedik, diyoruz, diyeceğiz.
Evet, her gün, aynı merkezden, aynı noktadan, aynı makam ve tonlamayla; "Asgari ücret 5.000 TL, Vatandaşlık maaşı 1.000 TL, her aileye 250 TL, Ev hanımı maaşı 1.500 TL, sınavsız üniversite, ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetleri, sıfır faizle kira ödüyormuşçasına taksitlerle herkese ev ve bütün bunları yapabilmek için Millî Parayı tedavüle sokmak" projelerini söyledik, söylüyoruz, söyleyeceğiz.
Ta ki sağırlar da işitip duyuncaya, bakar körler de gördüklerini söyleyinceye kadar bu çağrımıza devam edeceğiz.
Niye mi?
Dünya nüfusunun yarıdan fazlasına tekabül eden BRICS Ülkeleri/Şanghay Beşlisi ve Asya Ülkelerinin uygulayarak tek başına dünya işgaline soyunmuş ABD'ye; "Dur!" demesini sağlayan bu Milli Modelin uygulanmasıyla hak ettiğimiz gerçek refahı yaşamayı istediğimiz için...
Niye mi?
Tarihinde sadece Çin Devlet Başkanı'nın kabul edildiği, Rusya DUMA'sında Rus ve dünya ekonomistlerine yaklaşık 5 (beş) saat Milli Ekonomi dersi/konferansı veren Haydar BAŞ adlı mütefekkîrin Türk olduğunu ve "Ben bu projeleri milletin için yaptım. Çünkü Türk Oğlu Türk'üm" diye kükrediğini bildiğimiz için...
Neden mi?
Haçlı AB'nin "Yedi Düvel" adıyla saldırısını; "Geldikleri gibi giderler" inancıyla püskürten Muhteşem Türk Atatürk'ü; "Her yüz yılda dünyaya bir dahi gelir. 20. yy.'ın dahisi de maalesef Türklerden çıktı, Atatürk" diyerek kıskanan, hasetlerinden çatlayacak durumda olan Haçlı Dünyasının Atatürk'ten 90 yıl sonra kıskandıkları mütefekkirin, dünya insanlığını kurtaracak projelerin sahibi bir Türk, Baştürk Haydar Hoca olduğunu bildiğimiz için.
Neden mi?
Tarih boyu Türk Milletinin Kızıl Elma'sı, Millî Ülküsü; Dünya Türk Birliği ve Turan hedefini gerçekleştiren tek kişi olan Emir Timur'dan 612 yıl sonra, çıtayı daha da yükselterek "KÂİNAT TÜRK DEVLETİ" idealiyle doğan ve bütün emperyalistlerin rüyalarına hükmeden, karabasanları olan Türk Önder Haydar Baş'la seferde olmanın onurunu, gururunu yaşadığımız için.
Biliyor musunuz?
Yerli-yabancı, dost-düşman, mazlûm-zalim, genç-ihtiyar, kadın-erkek herkes ama herkesin bizim ısrarlı tekrarımızı işitmeleri yetmez! Duymalılar, duyacaklar ve bakar-körler de21.yy. Ebu Zer'ini, 21.yy. Hünkar Hacı Bektaş'ını görecekler...
Kadim Atamız Mete Han'dan 2.200 yıl sonra yeniden; "Kün tuğ bolgıl, kök kurıkan/Güneş sancağımız, gök çadırımız olsun!" diyerek "KÂİNAT TÜRK DEVLETİ" seferini başlatan İdealist Türk'ü görecekler...
Müslîm-gayrı müslim, mü'mîn-müşrik herkes; ehl-i takva ve günahkâr Müslümanların tamamı; "Dinde birlik sağlanmadan milli birlik sağlanamaz. Tevhîdin merkezine Ehl-i Beyt'i koymadan da dinî birlik sağlanamaz."
Ehl-i Beyt'in, Resûlullah (s.a.a.)'in; 'Nûh'un Gemisi gibidir. Binen kurtulur, binmeyen helâk olur' tarifinde olduğunu bilerek bütün dindaşlarımızı, kandaşlarımızı ve komşularımızı Ehl-i Beyt Gemisi'ne davet eden 21. yy. Ebu Zer'ini herkes bilecek...
Bizim ünlemelerimiz, günde en az beş kere Al-Bayrağın gölgesinde inlemelerimiz o güne kadar devam edecek...
Israrlı çağrımız; Rus'un, Çinlinin, Hindu'nun, Fars'ın duyduğu ve anladığı Prof. Dr. Haydar BAŞ'ı Türk Milleti de duyuncaya, duyup ayıkıncaya, ayıkıp kıyam edinceye kadar devam edecek...
İnadına hep aynı yerde cem olacağız!
İnadına hep aynı minaresinden inleyeceğiz!
"İnadına Birlik" diyeceğiz!
"İnadına Dirlik" diyeceğiz!
"İnadına Millî Seferberlik" diyeceğiz!
Sağırlar duyacak.
Bakar körler görecek...
Önce bütün Türk Milleti, sonra dünya insanlığından nasibi olanlar Nûh'un Gemisi'ne binecek...
Ya binecekler, ya da binecekler!
Yoksa ".. kendilerine zulmedenler"den olacaklar!
Akletmeyip başımıza pisliklerin yağmasına sebep olanlardan olacaklar!
Çağrımız açık ve herkese...
Yerimiz belli, adresimiz belli!
Baş'ımız belli, Rehberimiz belli.
Ehl-i Beyt Gemisi'nde herkese yer, Kâinat Türk Devletinde herkese mal-mülk var, hem de fazlasıyla..
Çünkü "Biz dünyamızı ahiretimiz için yaşarız" diyen Gönül Adam kaptanlığındaki; "Nûh'un Gemisi gibidir" tarifli Ehl-i Beyt Gemisi'ndeyiz..
Israrlı çağrılarımız; komşularımıza, sonra hemşehrilerimize, sonra akrabalarımıza, sonra kavim-kardaşımızadır.
Bizi, seven-sevmeyen herkesin işittiğini biliyoruz. İşitenler duyuncaya sonra duymayanlara duyuruncaya kadar; aynı yerden, aynı tavırla, aynı vakarla ve aynı tevekkülle Türkçe haykırmaya devam edeceğiz...
Çünkü: Baş Baş'a bağlı, Baş da Allah'a...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...