Kabul etmeselerdi ne fark edecekti!
Fransa'da olan, sadece budur. Bundan önce 16 ülke daha Ermeni soykırım masalına onay verdi. Ne yapabildik?.. Ve bunların içinde şimdi askerimizi gönderdiğimiz Lübnan bile var! Fransız Meclisi dün bu yasayı kabul etmeseydi ne olacaktı? Bizim açımızdan bir şey değişecek miydi? Saygınlığımızı, onurumuzu mu kurtarmış olacaktık?Yarın başka ülkeler de benzer uygulamaları karşımıza çıkaracak ve bizim hükümetimiz ağlaşacak, bağıracak, boykot çağrıları yapacak, o ülkelerin Türkiye'de iş yapan firmalarına rica minnet edecek. Her ülke kendi ekonomik ve siyasal çıkarları doğrultusunda iş yapar. Beğenelim veya beğenmeyelim, gerçek budur. Siz onların karşısında kendinizi ezdirirseniz, ulusal onurunuzu ayaklar altına aldırırsanız, onlar istedi diye yasalarınızı bile değiştirirseniz, olacağı budur. ***Filmin henüz başındayız. Bu AB sevdası başımıza daha ne işler açacak.Sürekli olarak aşağılanacağız. Bu işler öyle ABD ve İngiltere gezilerine çıkıp "Hello Corc, good morning Tony" demekle ve bunları Türk milletine yutturmaya kalkışmakla olmuyor. Kürtçülük ve terör daha beter pompalanacak, filmin sonunda Türkiye'nin bölünmesi gündeme getirilecek. Yanı başımızda Kerkük'te yaşayan Türkmen kardeşlerimizin anası ağlıyor, katliam yapılıyor. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kuruldu. Nerede bu hükümet? Fransız Meclisi dün Ermeni yasasına onay verdi. Düne kadar Fransa'ya posta koyanlar, tehdit edenler, biz size gösteririz diyenler, Fransız firmalarına rica minnet edip "hükümetinize baskı yapın" diyenler şimdi ne yapacak?"Boykot" derseniz, yapamazsınız çünkü AB kurallarına aykırı. Büyükelçinizi geri çekseniz, birkaç hafta sonra yeniden gönderip tükürdüğünüzü yalamış olursunuz. Evet ne yapacaklar, ne yapacaklar? Hiç kuşkunuz olmasın, hiçbir şey! İşin tantanası birkaç gün sürecek, kınama mesajları yayınlanacak, sonra her şey unutulup gidecek. Bir ülke saygınlığını yitirmişse, ulusal onurunu paspas gibi çiğnetiyorsa, el kapılarında 'ne olur bizi de aranıza alın' diye yalvarıp yakarıyor ve sonuçta hep nasihat alıyorsa, olacaklar işte budur.Bir kez daha söylüyorum. Dün Fransız Meclisi bu yasayı reddetse bir şey mi değişecekti! Hayır, değişen bir şey olmayacaktı. Gelinen nokta AKP iktidarının dış politikadaki büyük hezimetidir. Ama beni ilgilendiren onların hezimeti falan değil, ülkemin içine düşürüldüğü bu zavallı durum. Emin Çölaşan / Hürriyet
Fransa'da olan, sadece budur. Bundan önce 16 ülke daha Ermeni soykırım masalına onay verdi. Ne yapabildik?.. Ve bunların içinde şimdi askerimizi gönderdiğimiz Lübnan bile var! Fransız Meclisi dün bu yasayı kabul etmeseydi ne olacaktı? Bizim açımızdan bir şey değişecek miydi? Saygınlığımızı, onurumuzu mu kurtarmış olacaktık?Yarın başka ülkeler de benzer uygulamaları karşımıza çıkaracak ve bizim hükümetimiz ağlaşacak, bağıracak, boykot çağrıları yapacak, o ülkelerin Türkiye'de iş yapan firmalarına rica minnet edecek. Her ülke kendi ekonomik ve siyasal çıkarları doğrultusunda iş yapar. Beğenelim veya beğenmeyelim, gerçek budur. Siz onların karşısında kendinizi ezdirirseniz, ulusal onurunuzu ayaklar altına aldırırsanız, onlar istedi diye yasalarınızı bile değiştirirseniz, olacağı budur. ***Filmin henüz başındayız. Bu AB sevdası başımıza daha ne işler açacak.Sürekli olarak aşağılanacağız. Bu işler öyle ABD ve İngiltere gezilerine çıkıp "Hello Corc, good morning Tony" demekle ve bunları Türk milletine yutturmaya kalkışmakla olmuyor. Kürtçülük ve terör daha beter pompalanacak, filmin sonunda Türkiye'nin bölünmesi gündeme getirilecek. Yanı başımızda Kerkük'te yaşayan Türkmen kardeşlerimizin anası ağlıyor, katliam yapılıyor. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kuruldu. Nerede bu hükümet? Fransız Meclisi dün Ermeni yasasına onay verdi. Düne kadar Fransa'ya posta koyanlar, tehdit edenler, biz size gösteririz diyenler, Fransız firmalarına rica minnet edip "hükümetinize baskı yapın" diyenler şimdi ne yapacak?"Boykot" derseniz, yapamazsınız çünkü AB kurallarına aykırı. Büyükelçinizi geri çekseniz, birkaç hafta sonra yeniden gönderip tükürdüğünüzü yalamış olursunuz. Evet ne yapacaklar, ne yapacaklar? Hiç kuşkunuz olmasın, hiçbir şey! İşin tantanası birkaç gün sürecek, kınama mesajları yayınlanacak, sonra her şey unutulup gidecek. Bir ülke saygınlığını yitirmişse, ulusal onurunu paspas gibi çiğnetiyorsa, el kapılarında 'ne olur bizi de aranıza alın' diye yalvarıp yakarıyor ve sonuçta hep nasihat alıyorsa, olacaklar işte budur.Bir kez daha söylüyorum. Dün Fransız Meclisi bu yasayı reddetse bir şey mi değişecekti! Hayır, değişen bir şey olmayacaktı. Gelinen nokta AKP iktidarının dış politikadaki büyük hezimetidir. Ama beni ilgilendiren onların hezimeti falan değil, ülkemin içine düşürüldüğü bu zavallı durum. Emin Çölaşan / Hürriyet