Kahraman ölür ama yenilmez!

Vallahi iş, BAŞ'a düştü! Var mısınız?Başta Haydar Hocam olmak kaydıyla bütün Haydar Hoca severler ve dostlar beni bağışlasınlar çünkü olması mümkün olmayan bir mukayeseye soyunacağım! Bu mukayesenin mantığının olmadığını bile bile yapmaya mecbûr olduğum için de affınıza sığınıyorum!Anlatılması ve anlaşılması mümkün olmayan ve millete geceli gündüzlü; camilerde vaizlerle, gazetelerde dolma kalemlerle, ekranlarda vuvuzelalarla zerk edilen bir anormal aşıya dikkat çekmeğe çalışacağım!Melek ile iblîsi, su ile ateşi, rüzgâr ile tozu, sızıntı su ile seli, soba ile yangını, masaj ile falakayı, salıncak ile idam sehpasını, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı, emîn ile sahtekârı, hırsız ile polisi, suçlu ile yargıcı, ak ile beyazı, kara ile siyahı mukayeseye uğraşacağım!...Böylesi düzensiz, nizâmsız, insâfsız bir zamanı yaşıyoruz maalesef!Zemin kaygan, zaman hızlı, düşenin kalkma şansı yok gibi!Sayısız vuvuzela öttürülürken, sayısız güçlü hoparlörden yalanlar va'zedilirken, bu ses kirliliği, bu gürültü içinden çıplak sesle doğruları söylemeğe çalışıyoruz!...Demokrasi ve İleri Demokrasi maskesi ile sistem diye dayatılmış "Sistemsizlik" zorbalığı ile Hükümet edenler, Ana Muhalefet ve Yavru Muhalefet'in; milletin helâl kazancından devlet eliyle gasp edilen Beyt-ül Mal'dan aldıkları "Hazine yardımı" trilyonların üzerine konanlarla günlük iâşelerini harcamaya hazırlananların, mücâdelelerindeki gayr-ı nizâmiliği anlatmaya çalışacağım!...Anlatmanın bile zor olduğu bu zorlukları, gönüllü olarak göğüslemenin hazzını, şerefini vurgulamaya çalışacağım!...Hazine'den verilen trilyonlardan, il ve ilçelere tahsîs olunan milyarlardan "Ne kadarını iç ederim? Ne kadarını götürürüm?" hesabındaki kurnazlarla çoluk-çocuğun rızkı olarak kazanılmış az ama bereketli helal kazancın haricinde daha ne kadar bulup bu yolda sebîl edebilirim düşüncesinin, ölümcül ama şerefli yarışını anlatmaya çalışacağım!...Biz, II. Kuvay-ı Millîyeciler, Baştürk Kaptanlığında Ehl-i Beyt Gemisi ile Kâinat Devleti seferine çıkan levendler; ikinci kere bu coğrafyada zorları halledeceğiz inşallah...Paramız yok! Bulacağız...Techizat yok! Alacağız...Profesyonel siyâset kurnazlarından ekip yok! İnançlı, kararlı Müslüman-Türkler'den ekip oluşturacağız...Rakipler çok iri! Çelme takacağız...Rakipler çok güçlü! Yoracağız, yıkacağız...Rakipler çok deneyimli! Îmanımızla alt edeceğiz...Ve biz; Allah'ın yardımlarıyla, Resûlullah'ın ve Ehl-i Beyt'in himmetleriyle, duâlı ağızların destekleriyle, Baştürk'ün bitmez şevk ve heyecânının coşkusuyla bu mücâdeleden yüzümüzün akıyla çıkacağız...Ayakkabı kutularıyla etrafa saçılan milyar dolarları kullanan "Dinci Siyâsiler"in en son model araçlarının; olmadık yerlerde yakıtı bitecek, arıza yapacak, çaresiz kalacaklar ama bizim sağlıklı bacaklarımızın yakıtı, can bedende oldukça asla bitmeyecek!Onlar ayakkabı kutularını, murdar haram para sevkinde kullanarak doğruluktan, nâmustan bahsederlerken biz, ayakkabılarımızı eskitecek, bedenlerimizi yoracak; bedenlerimiz yorulup ayakkabılarımız eskidikçe biraz daha mesafe aldık diye sevinecek şükredeceğiz!İkindi güneşini arkalarına alıp, gölgelerinin boyu ile ölçüşen cücelerin hemen yanıbaşlarından Müslüman-Türk cesâmetimizle boy gösterip ödlerini koparacağız!Yalancıların, talancıların; BOP Eş Başkanı ve şürekasının ve aynı değirmenin oluğuna su taşıyan gizli işbirlikçi, muhalefet eder gibi yapıp; biri sağdan, biri soldan Hükümete destek verenlerin uykularını kaçıracağız!Çünkü biliyoruz ki; yalnızlıktan korkanların oluşturduğu kalabalıklar bu sefer Yalnız Savaşçıların cesâretini, sınamak için oluştu!Bir kurdun görünmesi ile panikleyip birbirini ezen ve darmadağın olan sürüler gibi kalabalıkları; sadece kurt bakışımızla, Türk salınışımızla, Cihât Müslümanı edâmızla ve tevilsiz anlaşılacak Türkçe lisanımızla dağıtacağız!Bu, eşit şartlarda yapılmayan mücâdeleyi; kazansak da, kaybetsek de Allah'ın izni ile ka-za-na-ca-ğız!Allah (c.c.) yardımcımızdır ki bu mücâdeleyi bize nasip etti! Artık şu ândan itibâren sadece mütedeyyin Müslümanların, duyarlı Türk milliyetçilerinin, hassas Vatanperverlerin, gerçek Atatürk severlerin; gerçek Ülkücülerin, gerçek Devrimcilerin; yalandan, talandan, riyâdan bıkanların oyları ile verecekleri desteklerine sığınacağız...Önümüze, arkamıza; sağımıza, solumuza; altımıza, üstümüze; dünümüze, bugünümüze; mâzimize, âtimize selâm olsun, selâm olsun, selâm olsun!..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...