Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu Başkanı Ali Paşa Aksu, 400 bini aşkın üyelerinin zor durumda olduğunu belirterek "İşsizlik yüzünden müşterilerimiz üç kat artarken, gelirimiz yarı yarıya azaldı" dedi.
Kahvehaneler
içkili yer statüsünde
Aksu, düzenlediği basın toplantısında, 500 yıllık mesleklerinin 70yıllık çağdışı yasayla yönetildiğini savunarak şunları söyledi:
"Mesleğimiz, meyhanecelik muamelesi görüyor. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu, kahvehanelerimizi 70 yıldır içkili eğlence yeri kapsamında kabul etmektedir. Bu nedenle 21 yaşından küçükleri çırak olarak çalıştıramadığımız gibi, işyerlerimiz, okul, kurs veya dershanelerin 200 metre uzağında bulunma yaptırımıyla karşı karşıyadır. Oysa kahvehaneler, ne bar, ne pavyon, ne gazino ne meyhane, ne de eğlence yeridir. Bu yanlış ve çağdışı uygulamayı anlatabileceğimiz ya da anlayacak tek bir yetkiliyi hala bulamadık."
İşsizlerin mekanı haline geldi
Kahvehanelerin özellikle son 1 yıl içinde kriz nedeniyle sayıları artan işsizlerin tek mekanı haline geldiğine işaret eden Aksu, şunları kaydetti:
"Buna karşın gelirlerimiz yarı yarıya azaldı. Türkiye'de başta siyasiler olmak üzere kültürel geleneğimiz olan kahvehanelere karşı büyük haksızlık ve vefasızlık yapılmaktadır. Bugün tüm Anadolu'da yaygın bulunan 400 bin kahvehanenin önemli bölümü, siyasi parti merkezi konumundadır. Sorunlarımıza karşı duyarsız olan siyasetçileri mekanlarımıza sokmayacağımızı bugünden açıklıyoruz."
Muhalefete soyunacağız
Kahvehanelerin, bundan sonra halkın sorunlarına duyarsız siyasetçilere karşı muhalefetin merkezi olacağını vurgulayan Ali Paşa Aksu, "Son kez yetkilileri uyarıyoruz. Bizler, kronikleşen sorunlarımızın yanı sıra ülke ekonomisini çökerten yolsuzlukların üzerine büyük kararlılıkla gidilmesini, ucu nereye ulaşırsa ulaşsın soygunculardan hesap sorulmasını, bunun için de her türlü radikal önlemlerin alınmasını istiyoruz" diye konuştu.
Ekonomik istikrarın sağlanması için hükümetin öncelikle güven ortamını sağlaması gerektiğini ifade eden Aksu, dünyanın hiçbir ülkesinde bir bakan veya siyasetçinin açıklamalarıyla ekonominin yönlendirilmediğini ifade etti.
Kahvehaneler
içkili yer statüsünde
Aksu, düzenlediği basın toplantısında, 500 yıllık mesleklerinin 70yıllık çağdışı yasayla yönetildiğini savunarak şunları söyledi:
"Mesleğimiz, meyhanecelik muamelesi görüyor. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu, kahvehanelerimizi 70 yıldır içkili eğlence yeri kapsamında kabul etmektedir. Bu nedenle 21 yaşından küçükleri çırak olarak çalıştıramadığımız gibi, işyerlerimiz, okul, kurs veya dershanelerin 200 metre uzağında bulunma yaptırımıyla karşı karşıyadır. Oysa kahvehaneler, ne bar, ne pavyon, ne gazino ne meyhane, ne de eğlence yeridir. Bu yanlış ve çağdışı uygulamayı anlatabileceğimiz ya da anlayacak tek bir yetkiliyi hala bulamadık."
İşsizlerin mekanı haline geldi
Kahvehanelerin özellikle son 1 yıl içinde kriz nedeniyle sayıları artan işsizlerin tek mekanı haline geldiğine işaret eden Aksu, şunları kaydetti:
"Buna karşın gelirlerimiz yarı yarıya azaldı. Türkiye'de başta siyasiler olmak üzere kültürel geleneğimiz olan kahvehanelere karşı büyük haksızlık ve vefasızlık yapılmaktadır. Bugün tüm Anadolu'da yaygın bulunan 400 bin kahvehanenin önemli bölümü, siyasi parti merkezi konumundadır. Sorunlarımıza karşı duyarsız olan siyasetçileri mekanlarımıza sokmayacağımızı bugünden açıklıyoruz."
Muhalefete soyunacağız
Kahvehanelerin, bundan sonra halkın sorunlarına duyarsız siyasetçilere karşı muhalefetin merkezi olacağını vurgulayan Ali Paşa Aksu, "Son kez yetkilileri uyarıyoruz. Bizler, kronikleşen sorunlarımızın yanı sıra ülke ekonomisini çökerten yolsuzlukların üzerine büyük kararlılıkla gidilmesini, ucu nereye ulaşırsa ulaşsın soygunculardan hesap sorulmasını, bunun için de her türlü radikal önlemlerin alınmasını istiyoruz" diye konuştu.
Ekonomik istikrarın sağlanması için hükümetin öncelikle güven ortamını sağlaması gerektiğini ifade eden Aksu, dünyanın hiçbir ülkesinde bir bakan veya siyasetçinin açıklamalarıyla ekonominin yönlendirilmediğini ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.