logo
19 NİSAN 2024

Kıbrıs'a ağıt

11.01.2007 00:00:00
Biz hep "Endülüs'e ağıt" deyip durduk. Aslında demedik de, geçmişte birilerinin yaktığı ağıtı okuduk.Sadece okuduk, niye yazıldığını pek araştırmadık.Ne oldu da birleri 800 yıllık Endülüs'e ağıt yakmak zorunda kaldı diye hiç düşündük mü?Ya bir gün biz de o ağıtı yakmak zorunda kalırsak diye bir muhasebe yaptık mı? İşte buraya yazıyorum, böyle devam ederse önce Kıbrıs'a sonra da peygamber müjdeli fethin sembolü İstanbul'a ağıt yakmak zorunda kalacağız.Çünkü hem Kıbrıs hem de İstanbul aynı nebevî muştunun sembol iki beldesidir.Herşey tamam, bir eksik var.O eksik de şudur, Hâlâ Sultan ve Halit b. Zeyd gibi iki ev sahibi ve Fatih sultan gibi bir er kişi. Şu gelinen ağlanacak hale bakın.Elin haçlısı İslam coğrafyasını işgalle kendi topraklarına kattığı bir asırda, kimi hacı-hocaefendiler, "bize ne Kıbrıs ile İstanbul'dan" diyebiliyor. Vah bize.Peygamber müjdesine mazhar olmak için, ilerlemiş yaşlarına aldırmadan Hâlâ Sultan Kıbrıs'a, Hlid b. Zeyt/Ebu Eyyüp el-Ensarî İstanbul seferlerine çıkıyor, cenneti birkaç aksesuarlar elde ettiğine inananlar ise bu yerlerin eski sahiplerini devrinde hikmet(!) arayabiliyor.Daha önce de yazmıştım; İstanbul'a ve Kıbrıs'a sahip çıkmak, sevmek imanîdir.Çünkü her ikisi için Hz. Muhammed'in (as) hep teşviği hem de müjdesi vardır da onun için.Her iki beldede de O Yüce peygamberin temsilcisi birer sahabi var da onun için.Çünkü her iki beldede o müjde uğruna feda-i can eden binlerce şehit var da onun için.Maalesef her iki belde de bir AB hamhayali uğruna feda ediliyor.Bana göre Hz. Muhammet'in (as) en büyük iki mucizesi, en büyük en kalıcı mucizesi demek daha doğru, İstanbul ve Kıbrıs hakkında ifade buyurduğu "fethi teşvik" muhtevalı hadis-i şeriflerdir.Alemlerin Efendisi (as), savaş zamanları dışında hemen her Cumartesi günü, Kuba Mescidi'ne gider; Medine'ye hicretinin o ilk günlerini ve ilk heyecanını hatırlayarak İslam'ın bu ilk mescidini adeta hafızalarda yaşatırdı. Cumartesi günleri bu tarihi mescide giderken yolunun üzerinde bulunan Ümmü Haram'ın evine uğrar, Allah ve Resulü'ne gönülden bağlı bulunan bu mü'mine ananın hazırladığı yemeği yer, ona dua edip öylece ayrılırdı. Ümmü Haram için bundan daha üstün bir şeref yoktu. Cumartesi günlerini iple çeker; günün aydınlığıyla kapısının önüne çıkar, yüzünü Medine tarafına çevirerek Rahmet Peygamberinin gelmesini beklerdi. Resulüllah'ın gelemediği haftalarda Ümmü Haram'ın canı sıkılır, kalbi daralır ve sanki her şeyini kaybetmiş gibi olurdu. Muhterem kocası Ubade bin Samit (ra), O'nun çok üzüldüğünü görünce teselli etmeye çalışır, hiç olmasa onun selamını Resulüllah'a ulaştırmakla bir rahmet ve ferahlık havası meydana getirirdi.Bir Cumartesi, yine Resulüllah (as) Kuba Mescidi'ne gitmek üzere Ümmü Haram'ın evine uğramıştı. O, Resulüllah'ın geleceğini düşünerek evinde ne varsa onu hazırlamıştı. Gereken ikramını yaptıktan sonra Efendimize bir şekerleme hali geldi. Bir kaç dakikalık bu şekerlemeden sonra başını tebessümle kaldırdı. Onun bir şeye çok memnun kaldığını fark eden Ümmü Haram sordu: - Ey Allah'ın resulü, tebessüm ederek uyandınız, bunun bir sebebi olsa gerek?Resulüllah (as) Efendimiz şu cevabı verdi:- Ey Ümmü Haram! Ümmetimden Allah yolunda gaza eden bir cemaat bana arz edildi, gemilere binip deniz üzerinde muhteşem sultanlar gibi hareket ettiklerini gördüm.Bunun üzerine gazi ve şehidlik mertebelerine gönül veren, bu olgun ana, fırsatı ganimet bilerek dedi ki:- Ey Allah'ın Peygamberi! Dua buyurun da Allah beni de onların arasında bulundursun. Kendisine çok saygı beslediği bu ananın isteğini reddetmedi ve ellerini kaldırarak: "Ya Rab! O deniz gazasına katılanlar arasında Ümmü Haram da bulunsun!..." diyerek dua etti ve sonra tekrar uyukladı ve aynı tebessümle gözlerini açtı. Ümmü Haram yine sordu:- Ya Resulüllah! Uyukladıktan sonra gülerek uyandınız, sebebi ne olsa acep?Buyurdu ki:- Ümmetimden bir topluluk Allah yolunda gaza ederken bana arz olundu. Gemilere binip deniz üzerinde sultanlar gibi yol alıyorlardı.- Dua buyurun, Allah beni de onlardan biri eylesin, diyerek içten gelen arzusunu tekrarlayınca; Resulüllah (as) Efendimiz ona:- Hayır, ey Ümmü Haram! Sen ilk gördüğüm toplulukla birlikte bulunacaksın.Deniz savaşının ilkine katılma isteğinin kabul olunduğunu böylece öğrenen Ümmü Haram'ın sevincine diyecek yoktu. Cenab-ı Hakk'ın ona bir çok lütufları olmuştu; küfürden kurtulup İslam saadetine erişmişti. Resulüllah Efendimizin iltifatına mazhar olmuştu. Ubade bin Samit gibi kadri yüce bir sahabiyle evlenmişti. Ayrıca Resulüllah'ın gelip konakladığı ve yemeğini yediği uğurlu bir ev sahibesi payesine nail olmuştu. Kala kala bir şehidlik mertebesi vardı; ona da Resulüllah'ın duası sayesinde kapı açmıştı. Artık O'ndan daha bahtiyarı kim vardı?Yıllar birbirini kovaladı, derken Hz. Osman devrinde Kıbrıs üzerine bir fetih ordusu gönderildi. Ümmü Haram da bu ordunun arasında Resulüllah Efendimizin bir hatırası olarak bulunuyor, askere moral veriyor, ilahi nusratın mü'minlere yönelmesine vesile olarak bulunuyordu. İslam ordusu, Peygamber sohbetinde bulunan bahtiyarlarla birlikte Kıbrıs'ı kuşattı. Çetin bir mücadeleden sonra çıkarma yapıldı, bu arada Ümmü Haram da karaya çıkan İslam mücahidleriyle birlikte ilerlemek isterken katırının ayağının sürçmesi sonucu düşüp şehidlik mertebesine erişti. Böylece Müslümanlar, Kıbrıs'a önce manevi alanda sahip oldular. Ümmü Haram gibi Peygamber arkadaşı bir hanımın mübarek cesedini oraya gömmekle ilk fethi yapmış sayıldılar. Bugün hâlâ bu mübarek sahabiyye, Kıbrıs'ın ilk manevi sahibesi olarak Kıbrıs'ın bağrında tapu gibi durmaktadır.Peki ya İstanbul!?...İş olsun niyetine!Size on beş puanlık bir uzmanlık sorusu.Kıbrıs bayrağının ayına yıldızına kurban olmayan Türk bayrağının ayına-yıldıza kurban olabilir mi?Bu sorudan başka sorular çıkarmak ara karnede ödevinizidir.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.