Bir bayrak rüzgar bekliyordu. BTP rüzgarı yetişti.Bir millet proje bekliyordu; Milli Ekonomi Modeli yetişti.Bir millet, asaletine yakışır "milli duruş" bekliyordu, tarihini altın harflerle yazdıran "milli ruh"unu arıyordu, "milli ideal", "milli politika", milli kültür", kısaca "milli kimlik" bekliyordu; BTP yetişti.Bir millet, birlik ve kardeşlik bekliyordu; BTP yetişti.Şimdi Kuvay-ı Milliye dalgalanıyor. Şimdi "milli duruş" zamanı.Yükselen değerler bunlar... Aslında hep yüksekteki değerler bunlar.Lakin kendi kimlik ve medeniyetinden uzaklaştırılan yerli zavallılar eliyle, bu "yüksek değerlere" irtifa kaybettirilmeye çalışıldı. Avrupacı, Amerikancı, Vatikancı, diyalogcu yapılmaya çalışıldı, asırlar boyunca insanlığa adalet ve nizam sunan bu millet. Ancak hesap tutmadı; oyun bozuldu. Değerler tekrar fark edildi, yeniden keşfedildi adeta.Öyle "milli fark ediş" ve öyle bir "milli yükseliş" ki bu, rüzgarına kapılmayan kalmadı.Böylece bugüne kadar ki tüm istismarcılar, tüm AB'cileri, tüm IMF'ciler, Kuvay-ı Milliyeci oldular. "Milli" söylemlere sarıldılar. "Milli duruş"a geçtiler. Diyalog karşıtı kesildiler...Eyvallah.Milli duruşa ve muhafazakârlığa dönmek çok yüce bir meziyet.Ancak, heybesinde "milli bir kriter", "milli bir çözüm" olmadığı halde "milli post"a bürünmek ve milletimizi yeni postla bir taraflara doğru çekiştirmek o derece tehlikeli ve riskli...Sadece CHP'nin vebali yok; Türk milletini bu günlere sürükleyenlerin arasında çeşitli tabelalar altındaki "milliyetçi muhafazakârlar" da var, bu vebalde onlar da pay sahibi. Hepsi iktidar oldular. Hepsi koltuğa oturdular, sıralarını savdılar... Millet ne gördü? Milliyetçilik adına ne gördü, muhafazakârlık namına ne gördü? Milletin midesi ne gördü? Kaç kişiye iş-aş temin edildi? Kaç aile nefes aldı? Aldıysa şu "vahim Türkiye tablosu" ne?Kendilerinin bir kısım cepleri doldu; ya milletin cebi?Sağ-sol, laik-antilaik gibi bölünme atraksiyonlarından, devletin küçültülmesi veya milletinin gözünden düşürülmesi manevralarından, AB ve IMF taşeronluğundan, dinlerarası diyalog misyonerliği yöntemiyle milli ve dini bütünlüğümüzün dağıtılmasından, borç üstüne borç katlanmasından, on milyonları aşan işsizler ordusundan ve dağılan ailelerden gayrı ne gördü Türk Milleti?Milliyetçi ve muhafazakâr fikriyat güzel... Ama lâf ile peynir gemisi yürümez. Salt ideoloji karın doyurmaz. Kuru bir ihtiras ile millete "milli keyif" bağışlanmaz. Kopyacı ideolojiler karın doyurmaz; onların yapacağı en ciddi iş, "milli kavgalar" çıkartmak, sosyal barışı yok etmektir. Türkiye bu badireye geçmişte sürüklenmiş; bugün başka versiyonlarıyla aynı tezgah sürdürülmektedir.Milletin karnını IMF veya Amerikan borcuyla doyuran yahut AB fonlarıyla dolduran bir milliyetçi ve muhafazakâr parti, ne kadar milliyetçi ne kadar muhafazakâr olursa olsun, ne yaparsa yapsın "milli bir duruş" sergileyemez. En hassas noktada bel verir, boyun büker; ne milliyetçilik kalır, ne muhafazakarlık... Bugüne kadar bu serencamı yaşayanlar ve millete yaşatanlar, şimdi yine aynı teranelerle milletin önüne düşmeye çalışıyorlar.Bu oyunu oynamak kadar, bu oyunu görmemek de milletimizin istiklal ve istikbali adına ciddi bir tehdittir, ciddi bir risktir.Milli Ekonomi Modeli olmayanın "milli duruş"u olamaz.Sosyal Devlet Projesi olmayanın, "milli duruş"undan bir şey çıkmaz.Milletin karnını yine milletin emeği ve üretimi ile doyuramayanın milli söylemlerinden bir şey olmaz.Olmadığı bittecrübe sabit... Ortalıkta yığınla denemiş milliyetçi-muhafakâr var.Bu bağlamda ülke ve dünya gerçeklerini insaf, vicdan ve iz'an ile değerlendirdiğimizde tüm vatan evlatlarının, istisnasız tüm milliyetçi ve muhafazakârlarımızın yegane buluşma noktası vardır; o da BTP'dir. Gerisi kopyacı milliyetçiliktir, gerisi içi boş muhafazakarlıktır. Bu kadar denenmişlik ve tecrübeden sonra, "kopyacı milliyetçi ve fotokopici muhafazakar" kofluklara aldanmak, devlet ve milleti kendi ellerimizle tamamen batırmaktır."Kopyacı milliyetçi ve fotokopici muhafazakar"ların, BTP'nin dünyaya mal olmuş Milli Ekonomi Modeli'ni örtmeye çalışmaları, vatan ve millet adına maalesef çok ciddi ve çok vahim bir samimiyetsizliğin varlığına işarettir. Türk Milleti, BTP'nin varoluşunu kendisi için tam bir umut olarak gördüğü gibi, BTP'nin söylem ve projelerini kopyalayıp aşırmak suretiyle "güya milliyetçilik ve muhafazakarlık taslayan" eskinin denenmişlerinin de oyunlarını görmeye başlamıştır. İnsanlığa müjdeler olsun; bir millet uyanıyor...
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019