Dünya Kupası maçları sırasında Türkiye ile Güney Kore arasında oluşan olumlu hava, Türkiye'deki işsizleri bu ülkede çalışma imkanı aramaya yöneltti. Ancak Güney Kore, turistik amaçla geldiklerini söylemelerine rağmen, 22 Türk gencini Seul Havaalanı'ndan, geldikleri uçakla Türkiye'ye gerigönderdi.
Çoğu Adıyamanlı
Çoğunluğu Adıyaman olmak üzere, Adana, Gaziantep, Malatya ve Ordu'dan 22 genç, çalışmak amacıyla İstanbul'dan THY'nin Adana uçağıyla geçtiğimiz Cumartesi günü Güney Kore'nin başkenti Seul'e uçtular. Güney Kore'nin Türkler'e vize uygulamadığını öğrenen ve bu ülkeye turistik amaçla geldiklerini beyan ederek rahatlıkla girebileceklerini umut eden Türk gençleri, Seul Havaalanı'nda ummadıkları bu davranışla karşılaştılar.
Polisi ikna edemediler
Havalimanı'nda pasaport polisi tarafından ne amaçla geldikleri sorulan 22 kişi, turistik amaçla geldiklerini söylemelerine rağmen, Kore polisini ikna edemeyince şoke oldular. Gençlerden 7'si, geldikleri THY'nin Airbus 340 Adana uçağıyla Seul Havaalanı'nda yalnızca 1,5 saat kaldıktan sonra, geri gönderildiler. 15 kişi ise uçakta yer olmadığından, dün gerçekleştirilen Seul-İstanbul seferiyle gönderilmek üzere Havalimanı'nda tutuldular.
Gençlerin niyeti
Kore macerasına girişen Ordulu genç Özgür Şahin, konfeksiyon işçisi olduğunu ve İstanbul'da 180 milyon lira maaşla çalıştığını anlatarak, Seul'de işçi ücretlerinin bin dolar civarında olduğunu öğrendiğini, bu yüzden çalışıp para biriktirmek amacıyla Seul'e gitmeye karar verdiğini söyledi. Şahin, "Bir seyahat acentesine giderek Seul'e gidiş-dönüş uçak bileti aldım. Ayrıca 2 gün için otel rezervasyonu yaptırdım. Pasaport çıkartmak ve peşin ödediğim otel ücretiyle birlikte 2 bin dolar civarında para harcadım. Bu parayı dişimden tırnağımdan artırarak biriktirmiştim, ama hayallerim bir anda suya düştü" dedi. Seul'deki pasaport polisinin kendileriyle adeta dalga geçercesine konuştuğundan ve kendilerini yeterince dinlemediğinden yakınan Özgür Şahin, şunları söyledi: "Seul'deki Türk büyükelçiliğiyle görüşmek istedik, ancak telefonla görüşmemize dahi izin vermediler. Tercüman istedik, bizi dinlemediler bile. Anlamadığımız dilden bir form verip doldurmamızı istediler ve imza attırdılar. Biz Güney Kore için yüzlerce şehit vermiş bir ülkenin vatandaşlarıyız, ancak bize yapılan muamele, bir vefasızlık örneğidir. Aramızda faizle borç alıp da iş bulmak umuduyla giden, hatta daha önce geri çevrilip, ikinci kez şansını deneyenler de var. Maalesef Seul maceramız, ancak 1,5 saat sürdü." Seul Havaalanı'ndan geri döndürülen diğer Türk yolcular ise isimlerini vermekten kaçınırken, "Türklere vize uygulanmadığı halde bizi neden almadılar anlayamadık. Paramız yandı. Perişan olduk" diye konuştular.
Çoğu Adıyamanlı
Çoğunluğu Adıyaman olmak üzere, Adana, Gaziantep, Malatya ve Ordu'dan 22 genç, çalışmak amacıyla İstanbul'dan THY'nin Adana uçağıyla geçtiğimiz Cumartesi günü Güney Kore'nin başkenti Seul'e uçtular. Güney Kore'nin Türkler'e vize uygulamadığını öğrenen ve bu ülkeye turistik amaçla geldiklerini beyan ederek rahatlıkla girebileceklerini umut eden Türk gençleri, Seul Havaalanı'nda ummadıkları bu davranışla karşılaştılar.
Polisi ikna edemediler
Havalimanı'nda pasaport polisi tarafından ne amaçla geldikleri sorulan 22 kişi, turistik amaçla geldiklerini söylemelerine rağmen, Kore polisini ikna edemeyince şoke oldular. Gençlerden 7'si, geldikleri THY'nin Airbus 340 Adana uçağıyla Seul Havaalanı'nda yalnızca 1,5 saat kaldıktan sonra, geri gönderildiler. 15 kişi ise uçakta yer olmadığından, dün gerçekleştirilen Seul-İstanbul seferiyle gönderilmek üzere Havalimanı'nda tutuldular.
Gençlerin niyeti
Kore macerasına girişen Ordulu genç Özgür Şahin, konfeksiyon işçisi olduğunu ve İstanbul'da 180 milyon lira maaşla çalıştığını anlatarak, Seul'de işçi ücretlerinin bin dolar civarında olduğunu öğrendiğini, bu yüzden çalışıp para biriktirmek amacıyla Seul'e gitmeye karar verdiğini söyledi. Şahin, "Bir seyahat acentesine giderek Seul'e gidiş-dönüş uçak bileti aldım. Ayrıca 2 gün için otel rezervasyonu yaptırdım. Pasaport çıkartmak ve peşin ödediğim otel ücretiyle birlikte 2 bin dolar civarında para harcadım. Bu parayı dişimden tırnağımdan artırarak biriktirmiştim, ama hayallerim bir anda suya düştü" dedi. Seul'deki pasaport polisinin kendileriyle adeta dalga geçercesine konuştuğundan ve kendilerini yeterince dinlemediğinden yakınan Özgür Şahin, şunları söyledi: "Seul'deki Türk büyükelçiliğiyle görüşmek istedik, ancak telefonla görüşmemize dahi izin vermediler. Tercüman istedik, bizi dinlemediler bile. Anlamadığımız dilden bir form verip doldurmamızı istediler ve imza attırdılar. Biz Güney Kore için yüzlerce şehit vermiş bir ülkenin vatandaşlarıyız, ancak bize yapılan muamele, bir vefasızlık örneğidir. Aramızda faizle borç alıp da iş bulmak umuduyla giden, hatta daha önce geri çevrilip, ikinci kez şansını deneyenler de var. Maalesef Seul maceramız, ancak 1,5 saat sürdü." Seul Havaalanı'ndan geri döndürülen diğer Türk yolcular ise isimlerini vermekten kaçınırken, "Türklere vize uygulanmadığı halde bizi neden almadılar anlayamadık. Paramız yandı. Perişan olduk" diye konuştular.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.