Her insanın yaşamında tepki verdiği,sevdiği insanı kendinden soğuttuğu veya onu sevenlerin ondan kopmayı düşündüğü anlar olmuştur.Bazen başkalarının katlanamayacağı olaylara siz katlanmışsınız, en ağır yükleri sevginiz adına yüklenmek durumunda kalmışsınızdır.Bazense, en küçük bir olaydan çok büyük bir ayrıntı çıkararak beyninize, yüreğinize aşılamaz setler çekmişsinizdir.İnsan ilişkileri gerçekten de çok komplike bir süreç içermekte. Zaten İnsan, yaradılışı itibariyle anlaşılması zor bir yapıda olduğu için onun sorunları da içinden çıkılamaz özellikler ortaya koyabilmekte.Onun için bu tarz sorunlar ve bu şekil psikolojik gelgitlerde devreye kalp ve beyin giriyor.Sağlam ve normal bir insan beyni mevcut durumu kavrarken çözüm yollarını da gösterebilmekte.Sağlam ve normal bir kalp ise hissi anlamda gerçekleri algılayarak manevi duyarlılığı insana sunabilmekte.İnsan ilişkilerinde herşeyin dörtdörtlük gitmesini bekleyemezsiniz.Bunu beklediğinizde hayalkırıklığı yaşamaya hazır olmalısınız.Kırılganlıklar, yanlış anlaşılmalar, maksadını aşmalar, sürç-i lisanlar, dedikodular,çekememezlikler,hoşgörüsüzlükler olmuştur ve olacaktır da.Aynı şekilde ve buna karşıt; yardımseverlikler,hoşgörüler,gönül almalar, teşekkür etmeler, özür dilemeler...yeralır.İyi olduğu gibi kötü de bulunacak, çirkin olduğu kadar güzel de yeralacak, nefret arttıkça sevgi de büyüyecek hayatta.Ve insan isek bunları yaşayacağız.Ve bundan da kaçınamayız.İnsani ilişkilerde olduğu şekliyle devletler arası ilişkilerde de bu yoğunluğa rastlayabilirsiniz.Devletleri bu potaya getiren de devletin başındaki kişiler; yani insanlar...Devletlerin yönetim şeklinden, iyi komşuluk ilişkilerine, hatta, savaş ve barışlara da insanlar sebebiyet verdikleri için somut şekliyle devletler değil; soyut davranış kalıpları ile insanlar etkili olmuşlardır.Yaradılış şekli ile diğer canlılardan daha üstün konumdaki insanların dünyamız genelinde yaptıklarına bakıldığında ise onların gittikçe küçüldüklerine şahit oluyoruz.İnsanı insan yapan değerlerin yokolup gitmesi ise insanlık için en büyük tehlike.En büyük devletlerin, en karizmatik liderlerin, en zengin milletlerin yaptığı ve peşinde olduğu küçük hesapların ceremesini bugün hepimiz çekiyoruz.Küçük hesaplar en büyük değerleri alıp götürüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005