AB uğruna feda edilen çiftçilerimizi bir de kuraklık vurdu. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Balıkesir'de, hububat rekoltesi geçen yıla oranla yarı yarıya düştü.
Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, Türkiye genelinde olduğu gibi Balıkesir'de de son 30 yılın en kurak döneminin yaşandığını, göletlerin ve kuyuların kuruduğunu söyledi. Bu yılın Türk çiftçisi açısından "kara bir yıl" olduğunu ifade eden Sözat, kuraklık nedeniyle hububat rekoltesinde geçen yıla oranla yüzde 50'lik bir düşüş yaşandığını, hayal kırıklığına uğrayan çiftçinin, ikinci ürün olarak ektiği sebze ve meyveden de verim alamadığını belirtti. Sözat, "Çiftçi ne yapacağını şaşırdı. Bir yandan kuraklık, diğer yandan maliyetin altındaki fiyatlar çiftçiyi kavuruyor" dedi.Sözat, geçen yıl Balıkesir ve çevresinin haziran ayına kadar yağış aldığını, bu yıl ise bölgeye nisan ayından itibaren yeterli yağışın düşmediğine dikkati çekerek, "Yağışsız bir sezon geçirdik. Sulama imkanı olanlar sıcaklara karşı ürününü korumaya çalıştı ama, hem kuyular hem dereler hem de göletler kurudu. Bu da bütün ürünlerin üretimini önemli ölçüde etkiledi" diye konuştu.Balıkesir'de geçen yıl hububat rekoltesinin 600 bin ton civarında olduğunu dile getiren Sözat, şunları söyledi: "Çiftçi hububattan zarar etti. (Acaba domates, biber, kavun, karpuzdan kazanabilir miyiz?) dedi. Kuraklıktan dolayı ondan da randıman alamadı. Çiftçiler şu anda ne yapacağını şaşırmış durumda. Türkiye'nin yıllık 16 milyon ton buğday ihtiyacı var. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcakların etkisiyle rekoltenin düşmesiyle oluşan açık ithal buğdayla kapatılabilir. İthalat mutlaka olacak. Ancak, ithalat Türk çiftçisinin fiyatını aşağıya çekmemeli. Fazla ithalat, düşük verim ve düşük fiyatın içinde boğulan çiftçimizi daha da boğacaktır."
Balıkesir Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, Türkiye genelinde olduğu gibi Balıkesir'de de son 30 yılın en kurak döneminin yaşandığını, göletlerin ve kuyuların kuruduğunu söyledi. Bu yılın Türk çiftçisi açısından "kara bir yıl" olduğunu ifade eden Sözat, kuraklık nedeniyle hububat rekoltesinde geçen yıla oranla yüzde 50'lik bir düşüş yaşandığını, hayal kırıklığına uğrayan çiftçinin, ikinci ürün olarak ektiği sebze ve meyveden de verim alamadığını belirtti. Sözat, "Çiftçi ne yapacağını şaşırdı. Bir yandan kuraklık, diğer yandan maliyetin altındaki fiyatlar çiftçiyi kavuruyor" dedi.Sözat, geçen yıl Balıkesir ve çevresinin haziran ayına kadar yağış aldığını, bu yıl ise bölgeye nisan ayından itibaren yeterli yağışın düşmediğine dikkati çekerek, "Yağışsız bir sezon geçirdik. Sulama imkanı olanlar sıcaklara karşı ürününü korumaya çalıştı ama, hem kuyular hem dereler hem de göletler kurudu. Bu da bütün ürünlerin üretimini önemli ölçüde etkiledi" diye konuştu.Balıkesir'de geçen yıl hububat rekoltesinin 600 bin ton civarında olduğunu dile getiren Sözat, şunları söyledi: "Çiftçi hububattan zarar etti. (Acaba domates, biber, kavun, karpuzdan kazanabilir miyiz?) dedi. Kuraklıktan dolayı ondan da randıman alamadı. Çiftçiler şu anda ne yapacağını şaşırmış durumda. Türkiye'nin yıllık 16 milyon ton buğday ihtiyacı var. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcakların etkisiyle rekoltenin düşmesiyle oluşan açık ithal buğdayla kapatılabilir. İthalat mutlaka olacak. Ancak, ithalat Türk çiftçisinin fiyatını aşağıya çekmemeli. Fazla ithalat, düşük verim ve düşük fiyatın içinde boğulan çiftçimizi daha da boğacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.