'Kürt Mehmet Çavuş nöbete!'

Günlerdir; bugün, yarın derken peşpeşe gelen afet emsâli olaylar yüzünden ertelemek zorunda kaldığım bir Haçlı vasiyetini, tekrar vurgulayarak ve altını çizerek hatırlatmayı istiyordum.Vasiyetten önce günümüze dikkatle bakmamız gerekiyor! Muhteşem Türk Atatürk'ün halefi bir "sonradan görme", ABD'den dönerken havada; "Bizim için PKK ve PYD aynıdır ve teröristtir" demiş, yere indikten birkaç saat sonra; "Peşmergenin Ayn?el Arab'a geçmesini Obama'ya ben teklif ettim!" demişti ve PKK ile aynı olan PYD'li Peşmergeler, II. Habur Rezaleti'ni yaşayıp yaşatarak, göbeğimize basıp geçtiler!Suriye; "Bu bizim egemenliğimize müdahaledir" diyerek haklı bir tavır koydu! Atatürk'ün halefi Uzun Adam; iç?dış bütün meselelerin önüne aldığı Esad'ı devirme kindarlığına devam ederken ABD'nin yetkili bir sözcüsü, hem de bizim Havuz Medya'dan bir gazeteye; "Bizim Suriye'de bir müdahaleyi desteklemediğimiz çok açık. Ama sebep doğrudan bu diyemeyiz. Unutmayın bu sene Amerika'da seçim yılı. Ve seçimlerde konu dış politika olunca, Amerikan seçmeni için tek önemli mesele İsrail'in güvenliği olur. İlişkilerin seyrinde bana kalırsa bunu dikkate almak gerekir" diyordu!Bunları niye yaşadığımızı anlayabilmek için şimdi vasiyete bakalım! Bu vasiyet, Winston Churchill'in! İngilizler ve Haçlı tarafından çok önemsenen ve nerdeyse harfiyyen uyulan, uygulanan bir vasiyet:"Türkiye Batı'nın emrinde ve hizmetinde olarak Batı'nın tayin ettiği gücü aşmamalı. Zayıflayınca desteklenmeli. Varsayalım gücü aşırı artarsa Orta Doğu'da, Balkanlar'da ve de Kafkasya'da Osmanlının boşluğunu doldurmasına asla müsaade etmemelidir. Türkiye'nin aşırı güçlenmesini önlemek için her çareye başvurulmalıdır. Bu işte Batı sahnede yer almamalıdır. Milli ve manevi değerlerden koparılarak Batı kültür potasında eriyen aydınlar, etnik ve mezhep kışkırtmaları, ideolojik ve iktidar kavgaları ile aşırı güç çökertilmelidir. Hatta iç savaş ya da komşularıyla savaşa bile gidilsin. Yeter ki Türkiye Batı'ya hiçbir konuda rakip olmamalıdır..." (M. Necati Özfatura´nın, 2. Temmuz 2011 tarihli yazısından)Vasiyete ne kadar uyulduğunu anlayabilmek için, bir hatırlatma daha yapacağım: "Yeni Lawrence'lar var!" diye şikâyetlenen Uzun Adam; "Hizmet diyerek, basın özgürlüğü diyerek, bağımsızlık savaşı ya da cihat diyerek Sykes?Picot anlaşmalarını yapanlar var!" diye devam emişti!Bahsettiği anlaşma; 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması'nda İngilizlerin Osmanlı karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra;  Churchill inisiyatifinde, İngiltere ve Fransa'nın Ortadoğu topraklarını paylaşmak üzere yaptıkları anlaşmaydı!Haçlı, bir cephede savaş kaybediyordu ama günümüzde adı "diplomat"laştırılan kurnazlıkla adamlar, Ortadoğu'yu paylaşıyorlardı, paylaşmışlardı!Tam başardık, bitti dedikleri bir ânda Ortadoğu'da Mustafa Kemal adlı bir bozkurt çıkıyor ve koyun sürüsüne dalan kurt misali darmadağın ediyor, hesapları yüz yıl erteliyordu! Kendi ömrünün yetmeyeceğini bilen İngiliz kurnazı Churchill, vasiyetini bırakıyordu ve o vasiyet temeli üzerine; "Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi" senaryolaştırılıyor ve bizim bir sazanımız da; "BOP Eşbaşkanı" olarak görevlendiriliyordu!Türk Milletinin kimlerle ve hangi şartlarda uğraştığını, inşallah fark etmişizdir artık!Sahne kurulu, aktörler sahnede ve Türk Milleti maalesef seyirci konumunda ve ya alkış, ya da "Yuh!" çekmekle meşgûl!PKK'nın siyasallaştırılmış dokunulmazları, 1 Kasım'da halkı sokağa çağırdı ve sadece Diyarbakır'da sokağa çıkıldı. Alınan yeterli güvenlik önlemleri ile hiç kimse rahatsız edilemedi, kimsenin huzûru kaçırılamadı!Demek ki; istenirse olurmuş, oluyormuş!Defalarca, defalarca, defalarca söyledik, tekrarlayalım ki; IŞİD ne kadar Müslüman'sa, PKK o kadar Kürt'tür! Bin tane IŞİD, bin tane PKK; Türk Devlet erkinin hissedildiği yerde asla, kat'a huzûr bozamaz! Devleti hisseden hiç bir vatandaş, Devletin karşısında olanlarla olmaz! Bu memleketin Devlet'e ve millete sâdık Kürtlerinin sayısı, bölücülerin her zaman on binlerce katıdır ve Devlete, Millete sâdık bu Kürtlerimiz; PKK'nın yıllardır aldığı canlarının hesâbını sormak için kurt sabrıyla bekliyorlar!Bütün ömrü; Kürt komşularla, hısımlarla, kirvelerle, arkadaşlarla, dostlarla geçen Millet mensûbu bir Türk olarak bizzat biliyorum ki, ?Allah korusun? bu memlekette eğer kan akar veya akıtılırsa; Devlete?Millete sâdık Kürtlerin, Devlete?Millete ihânet eden ve kundaktaki Kürt bebeği kalaşnikofla paçalayan PKK'lılardan intikama başlamasıyla akar ve bu akan kan, hâinlerin kanı olur!"İntikam, soğuk yenir!" diyen Kürtlerimiz, kırk yıl sonra alacakları intikama; "Erken oldu!" diye şükr'edecekler, biliyorum!Yine defalarca söylemiştik, Kürtler, dünyanın hiçbir yerinde Türklerle yaşadıkları huzûru yaşayamazlar! Biliyorum ki; dinleri dîmizden, dillerinin yüzde sekseni dilimizden, çocuklarının yarıdan çok fazlası Türk analardan olan; aynı Kıbleyi, aynı Vatanı paylaştığımız, Devletin her kademesinde eşit olarak temsil edildiğimiz bir Devlet'e ihânet edenleri; bizim Kürtlerimiz affetmezler! Affetmeyecekler!Tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde Müslümanlara düşman olan Haçlı'nın Müslüman Kürtlere dost olmayacağını; bizim Kürtlerimiz Vallahi bizden daha fazla biliyorlar!1 Kasım'daki sokağa çıkma çağrısına itibar etmemeleri; ?Devleti hissetmeleri üzerine? bu yüzdendir! Hepsine çok teşekkürler. Bu sefer; ?alaveresiz?dalaveresiz? "Kürt Mehmet Çavuş nöbete" Allah aşkına.."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...