Ecevit, Bilkent Otel'e gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı:
Ecevit'e yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:
Soru: Kuzey Irak'ta Kürt devletinin kurulması yönünde önemli adımları atıldı. Kürt gruplar anayasa üzerinde anlaştılar. Kerkük'ü kendi aralarında başkent ilan ettiler. 'Eğer sınır aşılırsa gereği yapılır', demiştiniz. Şu anda gereğinin yapılması için sınır aşıldı mı? Türkiye bu gelişmeler karşısında ne yapacak?
Cevap: Irak ile ilgili olarak, Irak sorunu bağlamında işler çığırından çıktı artık. Onun için Irak ile ilgili konuları daha ayrıntılı olarak, daha derinliğine başta ABD olmak üzere ilgililerle konuşmamız, görüşmemiz gerekiyor. Bir aldatmaca şeklinde bir anayasa çıktı ortaya. Gerçekten kaygı verici bir durum, kabul edemeyeceğimiz bir durum. Onun için bu konuyu yeniden ele alacağız. Şimdiye kadar daha çok konunun üzerinde daha çok güvenlik açısından duruluyordu. Fakat bu artık yeterli değil, siyasal açıdan bu konuyu başta ABD olmak üzere ilgililerle enine boyuna görüşmemiz gerekiyor.
Kuzey Irak'a asker
gönderilmeyecek
Soru: Bu konuda bir güvenlik zirvesi yapılacak mı?
Cevap: İşte artık onu söylüyorum, onun şeklini saptarız. Fakat herhalde güvenlik açısından değil, siyasal yapısı açısından da Kuzey Irak'ın etraflıca görüşmemiz gerekiyor.
Soru: Kuzey Irak sınırına Türk askerinin yığılması sözkonusu mu şu aşamada?
Cevap: Hayır, şu sırada öyle bir şey yok. Biz bölgemizde ve sınırlarımızda barış istiyoruz. Ve mecbur kalınmadıkça askerlerimize, gençlerimize zarar verilmesini istemiyoruz. Barış içinde sorunların çözülmesini istiyoruz. Bunun için elimizden geleni yapacağız.
Talabani ve Barzani ile
görüşülecek mi?
Soru: Barzani ve Talabani ile bir görüşme yapılması düşünülüyor mu?
Cevap: O ayrıntıları şimdi ele almayalım. Fakat önemli olan, dediğim gibi, bu iş çığırından çıkmıştır. Siyasal boyutuyla işi ele almamız gerekiyor. Burada başta ABD olmak üzere ilgililerle ayrıntılı olarak görüşmemiz gerekiyor. Bizim temel amacımız, sınırlarımızın içinde bir savaşa yol açılmadan barışçı yöntemlerle Irak'taki sorunların çözülmesidir. Biz DSP olarak barışçı bir partiyiz ve daima Türkiye'nin güvenliğini en iyi şekilde gözettik. Onun için yalnız hükümet olarak değil, aynı zamanda genel başkanı olduğum DSP adına da konuyla yakından ilgileniyoruz ve ilgileneceğiz.
Soru: Avrupa Parlamentosu'ndan Alman Sosyal Demokrat Parti'den bir üye, 'Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin yolu, şöyle ya da böyle Kıbrıs'tan geçer, Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye, AB'ye üye olamaz' dedi.
Cevap: Kıbrıs sorunu bizim açımızdan çözülmüştür, merak etmesinler.